İSTANBUL (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'deki yönetim modelinin değiştiğini söyleyerek, "Az laf çok iş yapılacak bir döneme giriyoruz. Böylece hem güçlü bir meclis hem güçlü bir lider hem de güçlü bir sistem sahibi oluyoruz." dedi.

Türkiye'de son 16 yılda birçok alanda devrim niteliğinde adımlar atıldığının altını çizen Kurtulmuş, "Örneğin sağlıkta, çok muazzam bir yenilenme süreci olmuştur. Türkiye'nin hemen hemen her yerinde, İstanbul'daki herhangi bir hastanede var olan sağlık hizmetleri vardır. Anadolu'ya gittiğimizde de bunu görüyoruz. Hem uzman doktor bakımından hem de alet edevat bakımından sağlıkta fevkalade önemli bir noktaya geldiğimizi ve özellikle şehir hastaneleri ve sağlıkta dönüşüm programının millete olumlu yansıdığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Numan Kurtulmuş, ekonomik büyüme bakımdan da Türkiye'nin önemli bir noktada olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bundan 16 sene evvel Türkiye'nin kişi başına düşen milli hasılası sadece 3 bin dolardı. Şimdi 11 bin dolar seviyesine gelmiştir. Türkiye 2017 yılında dünyada 7,4 büyüyen muazzam bir kalkınma hızına ulaşmış bir ülke oldu. Dünya birincisi oldu. Bunların hepsi görülüyor. Bizim gençliğimizde, hatta 16 yıl öncesindeki süreçte bile Anadolu'nun bazı yerlerinde havaalanı vardı. Anadolu'nun bazı şehirlerinde üniversiteler vardı. Şimdi her şehirde bir üniversite var. Anadolu'ya gidiyorsunuz, birbirine yakın olmasına rağmen çoğu ilimizde havaalanı var."

Türkiye'nin, IMF'den ve zengin ülkelerden borç alan bir ülke olmaktan çıktığına dikkati çeken Kurtulmuş, IMF'ye borç verebilecek bir ülke haline geldiğinin altını çizdi.

- "Türkiye'deki yönetim modeli değişiyor"

Bakan Kurtulmuş, Türkiye'deki sistemin ve yönetim modelinin değiştiğine vurgu yaparak, "Az laf çok iş yapılacak bir döneme giriyoruz. Böylece hem güçlü bir meclis hem güçlü bir lider hem de güçlü bir sistem sahibi oluyoruz. Bürokrasinin labirentleri arasında kaybolan bir siyaset olmayacak ya da ağır aksak karar alan, bir takım hükümet kuruluşları bakımından krizlerle, kaoslarla karşılaşan bir Türkiye olmayacak. 24 Haziran'da Recep Tayyip Erdoğan sandıklardan çıkacak ve ertesi gün sayın cumhurbaşkanı seçim sonuçları netleştiğinde kendi hükümetini ortaya koyacak. Hükümet hızla koşturmaya devam edecek. Parlamento da yeni dönemde çok güçlü bir yasama meclisi olarak faaliyet gösterecek." diye konuştu.

"Millet kıraathaneleri" konusuna da değinen Kurtulmuş, gençleri sokaktan kurtarıp kitapların arasına sokmak istediklerini belirterek, şunları söyledi:

"Derslerini çalışsınlar. Dersi olmayanlar da kitap okusun. İlmi bir muhitin, bir kültür ortamının içerisinde olsunlar. Böylece kütüphaneler yaşayan mekanlar olsun. Hakikaten millet kıraathaneleri olsun. Yani kitap kafe deseydik bazılarının hoşuna gidecekti. Kitap kafe de demek aslında kıraathane demek. İlçelerimizde bilgi evlerimiz var. Onlar da aynı fonksiyonu işliyor. Gayemiz şu, çocuklar pişpirik, okey oynayarak, boşa vakit geçirmesinler. Çocuklarımızı sokaktan, kahvehaneden, bağımlıklıktan ya da bağımlılık tezgahı kuran çetelerin elinden kurtaralım. Çocuklarımız kültürün, sanatın, ilmin, kitabın olduğu ortamlarda bir araya gelsinler ve mutlu olarak hoşça vakit geçirsinler."

Kurtulmuş, Türkiye'nin ekonomide bir faz değişikliğine gittiğini, 3-4 yıldır devam eden kavganın, gürültünün temel nedeninin bu olduğunu dile getirdi.

- "Amacı kuru yükselterek Türkiye'nin üretim gücünü zayıflatmak"

Faiz lobisine ilişkin de bilgi veren Kurtulmuş, 2013'ün Mayıs'ında Türkiye'nin tarihindeki en düşük faiz oranlarına sahip olduğunu aktararak, "Gezi olayları diyerek çevre duyarlılığı bahane edilerek çıkan birtakım olaylar oldu. Filmin başka karesinde 17-25 Aralık operasyonu var. Geliyorsunuz 15 Temmuz'a, bir darbe teşebbüsü ama siyasi bir olay. Sonucuna bakıyorsunuz, faiz yükselmiş, kur yükselmiş. Bütün bunlar maalesef Türkiye üzerinde içeriden ve dışarıdan müşterek yapılan operasyonlardır. Amacı kuru yükselterek Türkiye'nin üretim gücünü zayıflatmak, üretim maliyetlerini yükseltmek ve Türkiye'de kimsenin yatırım yapamayacağı bir ortamı ortaya koymak. Bunlar çok açık operasyonlardır. Karşılarında bunlara eyvallah edecek zayıf bir hükümet bulacaklarını zannediyorlardı ama çok şükür kuvvetli bir hükümet olarak buna dirayetle karşı çıkıyoruz." dedi.

Bakan Kurtulmuş, Türkiye'nin 15 Temmuz'da uçurumun kenarından döndüğünü belirterek, şöyle devam etti:

"Eğer olağanüstü halin gerektirdiği bu olağanüstü hal imkanlarından istifade edemeseydik, bu FETÖ'cü çetelere karşı ve diğer terör örgütlerine karşı mücadele edemez, onlarla başa çıkamazdık çünkü normal şartlardaki yasal mevzuat buna müsaade etmiyordu. Türkiye çok büyük bir badireden kurtuldu. Bu badireyi Türkiye'ye yaşatanlardan hesap sormak ve hukuk tabiriyle onlardan devleti ayıklamak için olağanüstü hale ihtiyaç vardı ama bu olağanüstü hal hiçbir şekilde normal bir vatandaşımızın hayatını etkilemedi."

Olağanüstü hali vatandaşa değil, devletin içindeki çetelere karşı ilan ettiklerini sözlerine ekleyen Kurtulmuş, "Çok şükür büyük oranda başarılı olduk. Hala karda yürüyüp ayak izini belli etmeyen birtakım FETÖ'cü çakalların devletin içinde gizlenmiş olma ihtimalleri vardır. Tedbirli olacağız ve Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi inşallah seçimden sonra olağanüstü hale gerek kalmadığı bir ortama doğru gidiyoruz. Olağanüstü halin gözden geçirilmesi ve kaldırılması için gerekli çalışmaları yapacağız." diye konuştu.