Türkiye ile Fransa arasında eski, güçlü ve yakın ilişkilerin olduğunu belirten Macon, Erdoğan ile görüşmesinde ortak sorunları, ikili ve bölgesel konuları ele aldıkların ifade etti.Macron, Türkiye’nin, NATO ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi içerisinde yer almasının, iki ülke arasında bağı güçlendirdiğini söyledi.

Her iki ülkede Fransız ve Türk vatandaşları olduğunu ve ortak noktaların bulunduğunu ifade eden Macron, "(Türkiye ile) terörle mücadelede örnek teşkil eden iyi bir işbirliğimiz var. Terörle mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz." dedi.Macron, Erdoğan ile terörle mücadelenin önemi konusunda aynı düşündüklerini ifade ederek, "Fransa'da terör örgütü olarak kabul ettiğimiz PKK ile özellikle finansı sağlayan şebekelerle mücadele etmek için gereken önlemleri alıyoruz." açıklamasında bulundu. 

Bütün terör örgütleri ile mücadelenin devam edeceğini ifade eden Macron, nisan ayında düzenlenecek zirvenin bu amaca hizmet edeceğini söyledi.Macron, Sinop’ta nükleer santralin önemli olduğunu hatırlatmak istediğini belirterek, son aylarda tarım alanında 5 bin 700 ton ihracat yapıldığını, tavuk eti, meyve ve sebze konusunda çalışmaları ilerletmek istediğini kaydetti.

Suriye’deki iç savaşın Türkiye’de 3 milyon sığınmacının ağırlanmasıyla sonuçlandığını bildiğini belirten Macron, terör örgütü DEAŞ ile savaşın kazanıldığı zaman Suriye'de istikrarın sağlanacağını ifade etti.Macron, Suriye meselesi ile ilgili, siyasi açıdan taraflı olduğu için Astana ve Soçi'nin bir sonuca götürmeyeceğini belirtti.

'Türkiye-AB ilişkilerinde iki yüzlülükten çıkmak gerekiyor'

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilere değinen Macron, "Türkiye-AB ilişkilerinde iki yüzlülükten çıkmak gerekiyor." diye konuştu.

Macron, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu bildiğini ve saygı duyduğunu söyleyerek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hayat hikayesini ve geçmişte özgürlüklerden mahrum kaldığını biliyorum." ifadesini kullandı.Türkiye’deki üniversite öğretim üyelerinin ve gazetecilerin durumunu da ele aldığını kaydeden Macron, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir liste ilettiğini dile getirdi.

Macron, Avrupa’da aktif olan teröristler konusunda kendileri de dikkatli olacaklarını söyledi.

'Suriye’nin geleceğine Suriye halkı karar verecektir'

Suriye krizi ve Astana süreciyle ilgili bir soru üzerine Macron, sürecin faydalı olduğunu, silahlardan ve şiddetten arındırılmış bölgeler ilan edilmesine yaradığını belirterek, "Fakat biz gelecek haftalarda silahlı çatışmalar sona erdiğinde, DEAŞ'a karşı savaş sonrası döneme gireceğiz ve burada siyasi bir süreç başlayacak." dedi.

Astana sürecinde masaya oturan tüm ülkelerin Türkiye ile aynı hedeflere sahip olmadığını kaydeden Macron, "Diğer ülkelerin Suriye'de kapsayıcı ve gerçek bir istikrar hedefi bulunmadığını" ifade etti. Bu durumda bölgedeki başka ülkeleri de bir araya getirmek gerektiğine değinen Macron, krizin başlamasından sonra Suriye’yi terk edenler de dahil tüm kesimlerin sürece dahil olmasını istediklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Suriye’nin geleceğinin kararlaştırılacağı yer ne İstanbul, ne de Paris’tir. Soçi veya Astana da değildir. Suriye’nin geleceğine Suriye halkı karar verecektir. Bizler, Suriye halkının bunu sağlaması için gerekli şartları oluşturmalıyız."

"DEAŞ'tan değil Suriye rejiminden kaçtılar"

Yaklaşık 3 milyondan fazla Suriyelinin Türkiye’de yaşadığını hatırlatan Macron, "Bunlar DEAŞ’tan kaçmadılar, Esed rejiminden kaçtılar." ifadelerini kullandı.Esed'in Suriye’nin geleceğinde yerinin olmadığına işaret eden Macron, buna rağmen Esed rejimi temsilcilerinin Suriye’nin geleceğinin görüşüleceği toplantılara katılabileceğini savundu.Astana süreci ve Suriye konusundaki bir başka soru üzerine Macron, "Fransa olarak başka diyaloglara ve başka formatlara da açığız." ifadelerini kullandı.Macron, “Bizim bugün tek hedefimiz var o da istikrar. DEAŞ’ın ve bütün terör gruplarının bertaraf edilmesi, Suriye’de bütün azınlıkların dahil edilmesi yoluyla kalıcı bir barışın oluşturulması. Tek bir birleşik Suriye devleti içinde kalınmasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

"AB Türkiye'ye iyi davranmadı"

Toplantıda Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusu da gündeme geldi.Macron, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avrupa Birliği sürecinin uzun bir süreç olduğunu hatırlattığını ifade ederek, "Zannediyorum, AB Türkiye'ye her zaman iyi davranmadı. Bazı şeylerin mümkün olduğu hissettirildi. Aslında tam da mümkün değildi. Avrupa Birliği içtenlikle Avrupa yanlısı olan insanları yordu. Dolayısıyla bazen bazı anlaşılması zor davranışları besledi." ifadelerini kullandı. AB süreci ile ilgili iki tarafın da beklentiler içerisinde olduğunu aktaran Macron, sürecin hızlandırılması veya gelecekte nasıl bir yola gireceği konularında karşılıklı diyaloğun gerekli olduğunu belirterek, "Gelecek yıllarda yeni başlıklar açacağız dersem herkesin vaktini kaybetmiş oluruz." dedi.Macron, kendisinin ikili ilişkilere yoğunlaştığını ve yeni fasılların açılmasına imkan vermeyecek durumların konuşulması halinde zaman kazanılacağını düşündüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Macron bu konudaki düşüncelerini şöyle açıkladı:“Belki bir iş birliği, belki bir ortaklık çerçevesinde çalışılır. Fransa adına hedefimizin şu olduğunu söyleyebilirim: Burada amaç Türkiye'nin ve Türk halkının Avrupa'nın içinde kalmasını muhafaza etmek. Türkiye için Avrupa ile birlikte Avrupa’da bir gelecek istiyoruz. İkiyüzlülük içinde olmamak lazım. Bu sürecin ikiyüzlülüğü oldu. Açıkça konuşmak daha faydalı.”

Macron, sorumlulukların iki yönlü olduğunu düşündüğünü belirterek, "Önemli olan Türkiye'nin Avrupa içerisinde kalmasıdır." dedi.