Sosyal medyada TRend Medya kanalının canlı yayınına katılan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, Boğaziçi Üniversitesindeki olaylara ilişkin “Devlet yere düşmüş başları ufka çevirmek zorundadır. Eğer devlet ufka dikilmiş başları yere eğdirmeye çalışıyorsa galiba bu işte bir motivasyon zafiyeti vardır” dedi. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, TRend Medya kanalında Naime Akbin’in canlı yayın konuğu oldu. Konuşmasında gündeme dair önemli mesajlar veren Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, Boğaziçi’nde yaşanan olaylara değindi. Polis amirinin bölgedeki gençlere başını eğdirmeye çalışmasına tepki gösteren Ağıralioğlu, sorunun çözümünün çok basit olduğuna dikkat çekti.
“MERHAMET YA BİRAZCIK MERHAMET”
Yönetimin Türkiye’deki ortamı karıştıracak şekilde davrandığını ifade eden İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ağıralioğlu , “Cumhurbaşkanlığı mevkii siyasi babalık gibidir. Bizi aile gibi görür müsün lütfen? Ben zaman zaman Sayın Cumhurbaşkanımıza diyorum ki, birisi bu Sayın Cumhurbaşkanımıza diyebilir mi ki, ‘Sen bu bütün 83 milyonun siyasi babasısın.’ Merhamet ya birazcık merhamet. Senin seçmenin olmayabilirler, sana oy vermemiş olabilirler, sana kızıyor olabilirler, yaptıklarını beğenmiyor olabilirler, bunlar senin siyasi olarak sorumluluğun altında. Bu ailenin sen reisisin. Ailene aile gibi davran lütfen. Bu çok mu zor değil” dedi.
“BOĞAZİÇİ’NDEKİ HADİSE DE RAHATLIKLA ÇÖZÜLEBİLİR BİR İŞTİR”
Boğaziçi’nde gerçekleşen olayların çözümünün basit olduğunu belirterek, devletin gençlerin başını öne eğmemesin bir sorun olduğunu vurgulayan Genel Başkan Yardımcı Ağıralioğlu, “Ama bu daha zor ve meşakkatli olanı yaşattığı için bu başımıza geliyor. O yüzden Boğaziçi’ndeki hadise de inanın çok rahatlıkla çözülebilir bir iştir. Çocuklarımız geleceğimizin umududur. Yirmili yaşlarda çocuklar itiraz etmeyi öğrenmelidir. Yirmili yaşlarda çocuklar yere bakmaya değil, ufka bakmaya şartlandırılmalıdır. Çocukların başları yere düşmüşse devletin görevi, ‘oğlum başınızı yerden kaldırın’ demektir. ‘Kaldırın ufuklara bakın, siz ufuklara bakmak zorundasınız’ böyle demek zorundadır. Devlet yere düşmüş başları ufka çevirmek zorundadır. Eğer devlet ufka dikilmiş başları yere eğdirmeye çalışıyorsa galiba bu işte bir motivasyon zafiyeti vardır, bir kurgu zafiyeti vardır” ifadelerini kullandı.
“DEVLETİN VAZİFESİ ONLARA GÜVENLE İTİRAZ EDECEKLERİ İMKANLAR SUNMAKTIR”
Devletin gençlere itiraz edecekleri temiz bir ortam sağlaması gerektiğin vurgulayan Ağıralioğlu, “Devletin bazen vazifesi çocuklarımızın itiraz etme haklarını yönetmek, onların itiraz etme kanallarını açık tutmaktır. Onlara güvenle itiraz edecekleri imkanlar sunmaktır. Yani içeride provokasyon var mıdır? Vardır. Devlet o provokasyona sebep olacak adamları ayıklar, sonra da çocuklarına der ki, ‘Şimdi güven içerisinde itirazınızı yapabilirsiniz. Devlet o adamları bilebilmeli ve bulabilmelidir. Aksi halde devletin devlet olma vasfına halel gelir. Bilmeli ve bulmalıdır. Öğrenciler bilemeyebilir. Öğrenciler aralarına sızmışları fark edemeyebilir, devlet onları bilebilmeli bulabilmelidir” diye konuştu.
“KABE’YE SAYGISIZLIĞA EN ÇOK ÖĞRENCİLERİMİZİN İTİRAZ ETMESİNİ BEKLİYORUM”
Kabe’ye yapılan saygısızlığa öğrencilerin de tepki göstermesi gerektiğini dile getiren Ağıralioğlu, “Mesela ben burada Kabe üzerinden yapılan saygısızlığa en çok öğrencilerimizin itiraz etmesini bekliyorum. Niye öyle bekliyorum, çünkü Boğaziçi o çok sesliliği çok renkliliği, farklı kültürleri, farklı inançları yaşatabilme özgür merkeziyse, orada inanca saygısızlığı en şiddetli tepkiyi öğrencilerimiz de vermelidir. Yani burada diyebilmeliler ki ‘Burada bizim Müberra dinimize asla hürmetsizlik yaptırmayız kimseye.’ Protesto etmek başka bir şeydir, dine hürmetsizlik etmek başka bir şeydir. ‘Biz asla Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu başarılı mekânında, bu parmakla gösterilebilir bir üniversitede, bu özgür mekânda biz kendi milletimizin inancına saygısızlık ettirmeyiz’ çıkışını en çok öğrencilerimizden duymak zorundayız. Çünkü onlar bu anlamda siyasetin bozulan iklimine de ilke hediye etmeliler” şeklinde konuştu.
