CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Bodrum ve çevresinde bir deprem yaşadı ama belediyelerimiz, belediye başkanlarımız süratle olaya müdahil oldular. Bütün Bodrumlulara buradan geçmiş olsun dileklerimizi iletelim.

Basın özgürlüğü sadece bizim için değil, demokrasisi gelişmiş tüm ülkeler için önemli. Dün 24 Temmuz’du. Basın Bayram ve Sansürün Kaldırılışının 109. Yıldönümü. 109 yıl önce basın üzerindeki baskılar kalktığı için bayram ilan edilmiş. 109 yıl sonra Türkiye’de basın özgürlüğü yok. Acı tabloya bakın. Özgürlükler her alanda ilerliyor. Bunun önüne set çekiliyor. Basın bayramı kutlanmadı. Aynı gün Cumhuriyet’in davası görülüyor. Cumhuriyet gazetesi.

Cumhuriyet’le yaşıt bir gazete. Bütün ömrü FETÖ gibi suç örgütleriyle mücadele eden bir gazete. Şimdi bu gazetenin yazarlarını alıyorsunuz, FETÖ’yle iltisaklı diye hapse atıyorsunuz. Aklın mantığın alacağı şey değil. Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Bülent Utku, Kemal Güngör, Ahmet Şık, Emre İper. Umuyoruz bu arkadaşlar serbest bırakılırlar.

En büyük arzumuz budur. Kadri Gürsel’in çocuğunu kucaklamasına izin vermiyorlar. Düşünün Ahmet Şık’a soruyorlar. “Servetin?” “Tek dikili ağacım, kızım” diyor. Medya bu hale getirilmeli miydi? İddianameyi hazırlanan savcı da FETÖ’den yargılanan birisi. “