Oran, “Rize'de yatırım yok. Son 16 yılda Türkiye'de yaklaşık 50 bin yatırım teşvik belgesi alındı. Rize için ise sadece 138 adet başvuru yapıldı. Son 16 yılda sadece 3 bin kişiye istihdam sağlandı” dedi. Oran, Rize ile ilgili tespitlerini şöyle sıraladı:
SADECE 500 İŞYERİ VAR
– Rize son 17 yıldır ekonomik ve sosyal anlamda hızla geriye gidiyor. Cumhurbaşkanı'nın memleketi de olan Rize'nin en önemli iki sorunu işsizlik ve yoksulluk.
– Rize'deki sanayi işletmelerinin yüzde 75'ini Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) ve özel sektöre ait çay fabrikaları oluşturuyor. Yani Rize'nin ekonomisi çay üretimine dayanıyor. Ancak AKP politikaları yüzünden çay tarımı artık geçim kaynağı olmaktan çıkıyor.
– AKP döneminde çay piyasasında özel firmalara izin verilmesiyle ÇAYKUR'un üreticiden yaptığı alım düştü. 2013'te 672 ton olan üreticiden alınan yaş çay miktarı 2017'de 500 ton civarına geriledi. Yaş çaya verilen fiyatla da üretici mağdur edildi.
BİR DEVRİN SONU MU?
– Türkiye'de çay yetiştiriciliği, Cumhuriyetin ilk yıllarında başlatılmıştı. 1924 yılında çıkarılan yasayla devlet üreticiye destek oldu. ÇAYKUR, geçen yıl Türkiye Varlık Fonu'na devredildi. ÇAYKUR artık kamu denetim mekanizmasına dahil olmayacak.
– Bu devir; Varlık Fonu yönetiminin ÇAYKUR'la ilgili tüm kararları keyfine göre alabilmesi demek. İş ve işçi hakları da keyfiyete bırakılacak. Bu yüzden Rizeliler endişeli.
– Rize'de 250 bine yakın ve Doğu Karadeniz'de 1 milyondan fazla insan, bu durumdan doğrudan ya da dolaylı olarak olumsuz etkileniyor. Bölge insanı, Fon'a devri; ÇAYKUR'un sonu olarak görüyor.
İŞÇİ 4 AY MAAŞ ALIYOR
– ÇAYKUR'da son 8 ayda 3 kez genel müdür değişti. ÇAYKUR yönetilemiyor, zarar ettiriliyor, yapay ve bilinçli olarak çay tarımı bitti algısı pompalanıyor. Amaç ÇAYKUR'u Arap sermayesine yok pahasına satmak.
– Rize çayın başkenti ama burada bile kaçak ve ithal çay var. 2023'e doğru Türkiye çay ithalatçısı durumuna düşecek. Bu büyük bir utanç ve acıdır. ÇAYKUR işçisi 3-4 ay maaş alıyor ve sigortası yatıyor yani güvencesi yok, mezarda emeklilik bekliyorlar.
RİZE'NİN TÜM SANAYİSİ 500 İŞYERİNDEN İBARET
CHP eski Milletvekili Umut Oran, “Rize'de turizm potansiyeli kullanılamıyor. Çay dışında ilin tüm sanayisi, 500 dolayında işyerinden ibaret” dedi. Rize'nin en önemli ikinci gelir kaynağının madenler olduğuna vurgu yapan Oran, şu ifadeleri kullandı: “Çay ürününün ihracata katkısı yok denecek kadar düşük, üretilen çayın neredeyse tamamı iç tüketime sunuluyor. İlin en çok ihracat yaptığı ekonomik faaliyetlerin başında, yüzde 71 payla “Metal cevherleri” geliyor. Ancak, bu ihracatın tamamını gerçekleştiren Çayeli Bakır İşletmesi artık First Quantum Mining Co. unvanlı Kanadalı firmaya ait bulunuyor. Yani çay üretimi iç pazara, madenin kârı Kanadalıya gidiyor.”
VATANDAŞ YEDİĞİ SİMİDE SUSAM BİLE KOYAMIYOR
Rize'de vatandaşın derdini dinleyen Umut Oran, şöyle dedi: “Rize'nin her tarafı su ama içilen suyun yüzde 82'si kirli. Su kaynakları kuruyor. Doğa imara açılıyor. Vahşice katlediliyor. Yılda 4 ay çalışan mevsimlik çay üreticisinin aylık ücreti, asgari ücret bile değil. Geçmişte çay-simit hesabı yapanlara duyurulur. Türkiye'de 5 kişilik bir aile 3 öğün birer çay içip birer simit yese aylık 1678 TL harcaması gerekiyor, asgari ücret ise 1603 lira. Rize'de durum çok daha vahim. Vatandaş Rize'de simide susam bile koyamıyor. Rize'de susamsız simidin adı ‘Kel Simit'. Rize'de iş yok, aş yok, göç çok.”