Herkese merhabalar,

Hayatta gerçekleştirmeyi çok istediğim iki şeyden biri Santiago Camino yürüyüşü, ötekisi ise Transibirya'dır. Transibirya için Rusya ve Çin vizesi almak zor geldiği için hep ertelemisimdir. Oysa ki Santiago Camino için geçerli hiç bir nedenim yok. Milano Londra arası otobüs ile  gelirken yanıma çok cici bir İtalyan bayan oturdu. Gözlerimin içine bakarak dedi ki, Camino'ya yürüyüşe gidiyorum, kendimi bulmaya, yapmam gereken bir yolculuk.

Londra’da iner inmez hemen plan program yapmaya başladım önce İngiliz sonra Türk sitelerini araştırdım. Türkiye’de yaşayanlar için pek bilinen, yapılan aktiviteler arasında değil.  Aslında bu kadar araştırma nedenimi söyleyince belki bana güleceksiniz ama ben harita okuyamam ve ya internetim olmaz yada şarzım. Teknoloji özürlüyümdür bide.. Tek başıma 800 km yapmak ve en az 6 hafta yollarda yürümek, nerelerde hangi şartlarda kalınacağını bilememek  konforu seven bir aslan kadınını ürkütüyor. 

 

 

Camino eskilerde bir inanç turuymuş aslında ama bugünlerde kültürel, sportif, turistik yeni arkadaşlar edinmek için değişik amaçlı olmuş. Shirley Maclaine ve Paulo Coelho' nun da yaptığı bu haç yolculuğu samanyolunun tam altından geçtiği ve gökyüzündeki bu yıldız sisteminden gelen enerjiyi yansıtan ley çizgilerini izlediği varsayılan söz konusu hat boyunca yapılan Camino yolculuğu, kişinin benliğindeki çatışmalarla ilgili derin ruhsal çözümlemeler gerçekleşmesini sağlamaktadır. Başka bir efsane de şöyle ; İsa’nın havarilerinden birinin oğlu Yakup Ortaçağ’da Kudüs te öldürülür ve gömülmesine izin verilmez. Müritleri gemi ile Santiago de Comoostela'ya ulaşır ve kemikleri buraya gömerler. Kilise önceleri karşı çıksada burası kutsal bir yere dönüşür ve gömüldüğü yerde bir şehir oluşur.

 

 

Yürümeye her yerden başlanabilir ama en popüler olanı “Camino Frances” yani Fransız yolu. Bana en cazip geleni o. Google aramalarımda yolculuğu yapan Dilara Hançer'in aydınlatıcı yazısı ve güzel fotoğraflarını bulmak beni daha da motive etti  kendisine hemen mesaj attım hiç üşenmeden sorularıma cevaplar verdi.  Dün akşamda Michael Shane'in başrolünü oynadığı The Way filmini seyrettim. Oğlu Camino yürüyüşünde ölünce onun anısına bu yürüyüşe katılılan Kaliforniyalı bir göz doktorunun duygusal hikayesi. Sırtında çantası elinde oğlunun külleri harika bir serüven filmi mutlaka seyredin you tube de bulabilirsiniz. 

Bugün sırt çantamı almaya gidiyorum haftaya olmasa bile en kısa zamanda size bu yürüyüşü yazmak istiyorum 

Haftaya görüşmek üzere