Bağımsız,anarşist sanatçılar için gizli bir örgüt olduğunu biliyormuydunuz?
SSOSVA (The Secret Society of Super Villain Artists) ile tanışmam, İngiltere'nin ünlü sokak sanatçısı Ben Naz'ın ölümünden önceki son sergisi için sosyal medyada başlatılan kampanya sayesinde olmuştu.
Facebook, İnstagram,Twitter gibi hemen hepimizin izlediği sosyal ağlar, SSOSVA'nın Ben Naz için hazırladığı t-shirtleri giymiş ünlü sanatçılar ile renklenmişti 5 yıl önce.

Birmingham City of Colours festivalinde tanıştığım,örgütün kurucularından ve yöneticilerinden olan sanatçı Silen T Bill'e örgüt ile ilgili merak ettiğim bütün soruları sorma fırsatı yakaladım. Nasıl kurulduklarını, ne amaca hizmet ettiklerini, kaç kişi olduklarını, hedeflerinin neler olduğunu...
Bill bütün içtenliği ile bütün sorularımı yanıtladı.
Örgütün aslında İngiltere'de 1921 yılına kadar uzanan bir tarihi olduğunu ve o dönem sanat dünyasına ciddi anlamda damga vurduğunu söyledi.
Bugün aralarında ünlü yazarlar, besteciler, ressamların olduğu örgütün anarşik, hiyerarşiye karşı olan ruhuna uygun bir de destekleyici hayran kitlesi var.
3500 kisilik uluslarası sanatsever bir ağdan söz ediyoruz.
Bu ağın içindeki 2000 kisi aktif olarak izleyici ve destekleyici.
Bill bu rakamı sattıkları t-shirt sayısından anladıklarını söyledi.
Giydikleri t-shirtler onların birbirlerini sanat etkinliklerinde tanımalarını sağlıyor.
T-shirtlerden elde edilen gelir, üye sanatçıların sergi açmaları ve belirledikleri yardım derneklerine bağış için toplanıyor.
Ben Naz'ın sergisi öncesinde basılan  t-shirtlerden elde edilen gelir ise sanatçının isteği doğrultusunda St Luke hastanesine bağışlanmış.
Kanser ile uzun süre mücadele eden Ben Naz'a verdikleri morali hatırlatıp, destek ve karnaval havasında geçen sergi tanıtım döneminden çok etkilendiğimi söylediğimde Bill; "kuruluş amacımız bu zaten. Mottomuz kendi işini kendin yap.
Kendimiz karar verdik sergiye, kendimiz yapıyoruz tanıtımı ve yine kendimiz fon topluyoruz. Davetiyeleri grafiker üyemiz hazırladı. Sergi, üyemizin galerisinde, kuratör yine bizden.
Hedefimiz dünyanın en büyük kollektif sanatçı örgütü olmak.
Eğlenerek, üreterek, büyüyerek yolumuzda yürüyoruz".

Grubun kendi içinde bir çok bölüme ayrılmış. İskoçya'dan, Kanada'dan, Avrupa'dan örgüte katılan, izleyen üyeler kendi aralarında platformlar oluşturmuşlar. Bill "dünyayı sanat kurtaracak. Sanat adına farkındalık yaratabiliyorsak ne mutlu" diyor.
Farkındalık yarattıklarına gönülden katılıyorum. Sizce de öyle değil mi?

Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın.