Olay Fransa'da yaşanmış. Bir baba anlatıyor .Oğlumun hastalığı nedeniyle hastahane kantininde aksanlı konuşan 4 kişi ile karşılaştım. Türk doktoru olduğumu öğrenince yanıma gelip üst katlardan birisinde yatan babalarını görüp göremeyeceğimi sordular. "Bir Türk Doktordan hastalığını ögrenmek istiyor. Fransız doktorlara biz tercüme etsek bile inanmıyor" dediler. Asansörde babalarını görmek için çıkarken aralarından birisi" Bizi kürtçe konuşturmadınız, o yüzden kaçtık, buralara geldik "dedi sertçe.

"Siyasi sığınma hakkı istediniz ve verdiler öylemi?"Evet"" Siyasi sığınma için gerekçe olarak kürtçe konuşturmuyorlar dediniz"."Evet."" Eh o zaman yaşadınız. Artık Fransa'da aranızda kürtçe konuşur anlaşırsınız. Hatta eminim Fransa Milli Eğitim Bakanlığına birde dilekçe vermişsinizdir ve onlar size kürtçe eğitim yapan okullar açacaklardır, öyle mi?"" Hayır dilekçe vermedik."Niye vermediniz?Fransa Millet Meclisine girin. Orada kürtçe konuşun.Kürtçe eğitim veren okullar isteyin.Anadilde eğitim veren bu okulları açmazlarsa caddelere çıkın pankartar açın,kürtçe eğitim istiyoruz, anadilde eğitim istiyoruz diye Şanzelize Caddesinde yürüyün."

" Doktor bey bizimle dalgamı geçiyorsun. Bizi hapse atarlar ve hemen bu ülkeden sürerler.""İyi ya siz de Türkiye'ye kaçarsınız. Fransa'da bize anadilde eğitim hakkı vermiyorlar diye siyasi sığınma hakkı istersiniz.""!!!!"" Bakınız bunu yapmazsanız oğullarınız , kızlarınız kürtçe konuşamayan Fransız olacaklar. Bence siyasi haklarınız için pkk ile işbirliği yapip Fransız ordusuna saldırin ve askerlerini öldürün. Eminim30 bin asker ve sivil öldürdukten sonra size kürtçe eğitim yaptıracak bir iktidar bulursunuz. Ha gayret."Sertlik ve saldırganlık bitiverip 4 eski Türk vatandaşının başları öne eğildiği sırada asansör arzulanan katta dürdu. Babalarını gördüm.Beyin kanaması ile felç geçirmekteydi.Durumu anlattım.Tedavi olacagını ve yaşayabileceğini söyledim.Sağlam eli ile elimi tuttun bırakmadı." Doktor bey oğlanlar beni memlekete götursünler Türk doktorlara teslim etsinler.Bir nefesle beni iyi ettin, can verdin. Ankara'daki doktorlar geçen sefer beni iyileştimişlerdi. Sevgili memleketim gözümde tütüyor. N'lur burada ölmeme izin verme. Beni seninle birlikte Ankara'ya götür.Benimde başım öne eğildi.Çünkü Fransız vatandaşlarının taşınma isteğini yerine getiremezdim.Bu gençler çocuklarını kürtçe konuşamayan Fransızlar yapmak icin evlerine dağıldılar.

Bende oğlumun tedavisine devam etmek için yoğun bakımın yolunu tuttum.DFR Erdem Alptuna ..

Sahi biri barışmı dedi???

 

- - - - -