AVRUPA/LONDRA-AĞRI DOSYASI.Ağrı bedenin yardım çağrısıdır. Nahoş olsa da bizi korur. Ağrı duyumuz olmasaydı bedenimizi birçok zarardan koruyamazdık. Görmediğimiz, ayağımızı kesen bir şeye bastığımızda ya da bizi yakacak bir şeye dokunduğumuzda hemen çekilerek daha fazla zarar görmemizi engelleriz. Dışarıdan gelen etkenlere bağlı ağrılardan kaçınabilirken bedenimizde oluşanlardan kaçınamayız çünkü nedenini bilemeyiz. Bu ağrılar için doktora başvururuz, nedenini çözmesini isteriz. Ağrı varsa nedeni de vardır. Ancak çoğunlukla ağrı kesicilerle ağrı bastırılmaya çalışılır. Bu dosyadaki yazılarla çeşitli ağrıların nedenlerini ve çözümlerini bulmaya çalışacak, tedavisi olmadığı düşünülen pek çok hastalık için çözümler önerilecektir. Nedeni bilinmeyen ağrılar içinde migren en başta gelir. İnsanlık tarihi boyunca çözüm aranmıştır. Günümüzde halen çözülememiş gibi görünse de nedeni bulunarak nöral terapi ve doğru yapılmış diş tedavileri ile çözümler sağlanabilmektedir. İlaçlar, hatta ameliyat ile geçmeyen omurga ağrıları, bel-boyun-sırt ağrıları ve fıtıkları diğer sıkıntılı tablodur. Romatizma ağrılarını bilirdik ama son yıllarda yumuşak doku romatizması (fibromiyalji) çok yaygınlaştı. Fibromiyaljide sürekli yorgun ve tüm beden ağrılı olmaktadır. Psikolojik olduğu söylenen birçok ağrılar yanı sıra nöropatiler, nevraljiler gibi sinir ağrıları içinde ilaç dışı tıp ile çözümler üretilebilmektedir. Dr.Emel Gökmen, Avrupa okurları için yazdı. 

 

 

 

EN YAYGIN BAŞ AĞRISI ÇEŞİTLERİ

 

Baş ağrılarının en bilineni migrendir. En yaygın olanı gerilim baş ağrısıdır. En şiddetlisi küme baş ağrısıdır. En tehlikelisi beyin kanaması (baloncuk patlaması) ağrısıdır. En korkulanı beyin tümörüdür. Ancak en az karşılaşılan baş ağrısı nedenidir ve genelde çok hafif ağrı yapar.

 

1. Migren Ağrısı 

Sadece baş ağrısı değil, bir hastalıktır. Zonklayıcı baş ağrısı; ışık, ses ve koku hassasiyeti; bulantı ve kusma olur. Orta ve ağır şiddetli ağrıları vardır. Stres, hormonal, hava ve uyku değişimleri, bazı yiyecekler atağı başlatabilir. Baş ağrısızda olabilir.

 

2. Gerilim Tipi Baş Ağrısı

Ağrıdan daha çok başta dolgunluk, ağırlık, sıkışma, basınç hissidir. Toplumun %90’ı hayatlarının bir döneminde gerilim baş ağrısı yaşamıştır. Dikkat ve konsantrasyon güçlüğü, boyun ense ağrısı vardır. Ağrı hafif – orta (günlük yaşamı sürdürmeyi engellemez) düzeydedir. 

 

3. Sinüzit Baş Ağrısı

Migrenle karıştırılır. Migrenlilerin yarısı sinüzit olduğunu düşünür. Göz ve burun çevresinde ağrı, tıkalı burun olur. Ateş eşlik edebilir. Dönemsel olur ve günlerce sürer. Migren gibi bir günlük ataklar yapmaz. Bu özelliğiyle migrenden ayırt edilebilir. 

 

4. Küme Baş Ağrısı

Özellikle genç erkeklerde görülür. Tek taraf göz ve şakakta çok şiddetli ağrı olur. Ani başlayıp biter. Çoğunlukla yılın 1-2 ayı, günün aynı saatlerinde tekrarlayan, 1 saat kadar süren ritmik ağrılarla dikkat çeker. Terleme ve yerinde duramama da tipiktir.

5. Çocuklarda Migren

Baş ağrısı ön planda değildir. Sadece karın ağrısı, bulantı ve kusma ataklarıyla seyredebilir. Hassas, çekingen çocuklarda ılımlı baş ağrısı, karın ağrısı, kusma atakları, araba tutması, gaz ve kolik olabilir.

 

6. Hormonal Migren

Adet kanaması öncesi- ortası -sonrası ataklar. Tipik migren ağrıları ve şişkinlik, sinirlilik, karın ağrısı olur.

 

7. Kronik Baş Ağrısı

Ayda 15 günden fazla süren baş ağrılarıdır. Tüm ya da yarım baş ağrısı, boyun-sırt ağrıları ile birlikte yorgunluk, depresyon, mutsuzluk da vardır.

 

 

 

III- SABAH YORGUN KALKMANIN ALTINDA YATAN HASTALIKLAR 

 

Yalnız değilsiniz; erişkin yaştakilerin yarısından fazlası sabah yorgun kalkmaktan şikayet ediyor. Erken yatmış olsanız bile sabah uyanamıyor, yataktan sürünerek kalkıyor, uykunuzu alamamış hissediyorsanız aklınıza bazı hastalıklar gelmelidir. Bu duruma genelde sürekli yorgunluk ve halsizlik eşlik eder. 

 

1. Uyku-Apne Sendromu: Gece boyunca horlayanlara “horul horul” uyudun denilir ama neredeyse çok az uyurlar. Horlama uyku apne sendromunun bir sonucudur. Tüm gece nefesi tıkanan ve boğulmamaya çalışan hasta çok yorulur. Gözlerini açmasa bile fizyolojik olarak uyuyamamıştır. 

2. Kan şekeri dengesizlikleri, insülin direnci gece boyunca kan şekerinin dengeli olmasını engeller. Gece yemek isteğiyle uyanmalarla genel huzursuzluğa neden olur.

3. Yumuşak doku romatizması veya fibromiyalji ve tükenmişlik Sendromu: Günümüzde en sık rastlanan sabah yorgunluğu nedenleridir. Tükenmişlik sendromu ve fibropmiyalji olanlarda sürekli yorgunluk, isteksizlik vardır. Sabah yataktan neredeyse sürünerek kalkarlar.

4. Periyodik bacak hareketleri gibi uyku bozukluğu hastalıkları sürekli beyni uyandırarak tam bir uykunun olmasını engellerler. 

5. Gerilim baş ağrısı, migren uyku uyumayı zorlaştırabilir. Küme baş ağrısı çoğunlukla uyuduktan 1-2 saat sonra veya sabaha karşı başlar ve çok şiddetli ataklar olur. 

6. Prostat gibi sağlık problemleri sık idrara çıkmaya neden olur ve uykuyu böler. 

7. Tiroid problemleri uyku düzenini bozabilir. Gece nefes darlığı çeken astım, KOAH gibi akciğer hastaları da gece yeterli uyuyamazlar. 

8. Yoğun anksiyete ve depresyonda uykusuzluğa sebep olabilir. 

 

 

IV- YAYGIN AĞRILAR ve SÜREKLİ YORGUNLUK 

SON YILLARIN HASTALIĞI YUMUŞAK DOKU ROMATİZMASI FİBROMİYALJİ             

Her sabah olduğu gibi bu sabah da işe gitmek için zar zor uyandınız. Yataktan neredeyse sürünerek kalktınız. Kendinize yavaş yavaş geliyorsunuz. Sırtınız, bedeniniz, kollarınızda ağrılar var. Akşam çok geç yatmamıştınız ama yine de kendinizi dinlenmiş hissetmiyorsunuz. Ne giyinmek ne de kahvaltı yapmak içinizden geliyor. 

Bazen içinizde yapmak istediğiniz pek çok şey var. Aklınız yapmak istiyor ama bedeniniz izin vermiyor. Bir alışveriş torbasını taşımak bile sizi mahvediyor. İş çıkışı arkadaşlarınız keyifli bir yemek yiyelim dese bile siz eve gidip yatmak istiyorsunuz. Sürekli ağrılarınız, sürekli dinlenme ihtiyacınız var. Dinlenmekle bunlar geçiyor mu? Hayır...

Boyun sırt ağrılarımdan ne zaman kurtulacağım, diyorsunuz. Yıllardır size yapıştı kaldı. Bazen tüm bedene de yayılıyor. Doktora kaç defa gittiniz, b,rçok tahlil yapıldı, film çekildi. Ağrılarınızı açıklayacak bir şey bulamadılar. Dışarıdan kimse sizi anlamıyor. Hiç yaşını göstermiyorsun, diyorlar. Birde sizin içinizi bilseler...

Yaygın vücut ağrıları ve sürekli yorgunluk yapan fibromiyalji hastalığının en belirgin özelliği film ve laboratuvar testlerinin normal olmasıdır. Ayrıca hastaların dış görünüşleri iyi olunca hastaların yaşadığı ağır tablo inandırıcılığını kaybeder. Tüm sıkıntılarının psikolojik olduğu düşünülür. Fibromiyalji hastalarının yaklaşık 1/3’ü doğru tanı alabilmektedir. 

 

Son yıllarda tanı alan hasta sayısının artması ile çağımızın hastalığı denilmektedir. Aslında hastalık eskiden de mevcuttur ama son yıllarda doktorlar tarafından bilinmesi artmıştır. Ayrıca hastalıkta çevresel kirlilik ve bağırsak florası değişimleri de etkilidir. Bu durum son yıllarda arttığı için hastalık da daha da artmıştır. 

 

 

 

Dr. Emel Gökmen (Nöroloji Uzmanı, Akupunkturist, Nöral terapist, Homeopathy ve Osteopaty, Manyetik alan tedavisi)

 

Dr. Emel Gökmen kimdir?

1967 Muğla doğumlu Dr.Gökmen 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuş, 1999 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden nöroloji uzmanlığını almıştır. Meslek hayatı boyunca dahiliye, kardiyoloji bölümleri dahil olmak üzere birçok ünitede çalışmış, Alman hastanesindeki görevinden 2004 yılında ayrılarak ilaç dışı tedavilere yönelmiştir. Akupunktur, nöral terapi, homeopaty, osteopathy gibi alternatif tedavilerle de ilgilenerek, kendisinin geliştirdiği Gökmen Yaklaşımını, özellikle ağrı tedavisinde başarılı bir şekilde uygulamaktadır. “Migrene Çözüm Var” adı altında migren ve baş ağrı tedavilerini anlattığı kitabı mevcuttur.  

 -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

  

İnternet erişimleri:

www.emelgokmen.com 

[email protected]

 

Gazete yazıları: 

http://www.milliyet.com.tr/agricesitlerivecozumleri/

http://blog.milliyet.com.tr/emelgokmen