Halk sağlığının korunması için çalışmalar yürüten meslek örgütleri, tütün ve tütün kontrolü çalışmaları kapsamında önemli adımların atıldığı Türkiye'de ileri bir adım atılmasından yana.Meslek örgütleri, kapalı alanların yanı sıra park, bahçe ve okul çevresi gibi toplu yaşam alanlarında da yasakların getirilmesinin ardından birkaç kez gündeme gelen ve ilgili düzenlemeleri de hazırlanan "düz paket" uygulamasının sağlık stratejisi içinde yer alması ve hazırlanacak kanunla uygulamaya geçilmesi çağrısında bulundu.

Meslek örgütleri, yasalar uyarınca sigara paketleri üzerinde, sağlık uyarılarına ek olarak markanın adı ve ürün bilgisinin standart yazı tip ve boyutuyla yazılması ile markaya ait logo, renk, resim, promosyon bilgilerinin kullanılmasının yasaklanması olarak tanımlanan "düz paket"e ilişkin düzenlemenin 2018-2023 Eylem Planı'nda yer alması ve uygulamaya konması gerektiğini ifade etti.

"Türkiye, taahhütte bulunan ilk 10 ülke arasında"

Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin tütün tüketimini azaltmak için 2009 yılında başlattığı kampanyada büyük başarı elde ettiğini ancak 2013'ten itibaren tütün tüketiminin tekrar artış gösterdiğini söyledi.

Tütün kullanımının acilen azaltılması gerektiğini ifade eden Dağlı, bunun için kapalı alan sigara yasakları ile satış noktası reklam yasaklarının eksiksiz uygulanması ve denetimlerin iyi yapılması gerektiğini vurguladı.

"Düz paket" uygulamasının tüketimi azalttığının ispat edildiğini dile getiren Dağlı, şunları söyledi:

"Düz paketle ilgili ilk resmi taahhüt, Eylül 2012'de Ankara'da Avrupa ve Doğu Akdeniz'den 42 ülkenin katılımı ile gerçekleştirilen Sağlık Bakanlığı ve DSÖ'nün düz paket konulu toplantısında Sağlık Bakanı tarafından yapılmıştı. Türkiye, düz pakete geçiş taahhüdünde bulunan ilk 10 ülke arasına girmişti. 2015'te yürürlüğe giren 2015-2018 Ulusal Tütün Kontrolü Eylem Planı genelgesinde düz paket uygulamasına geçileceği taahhüdü mevcuttu. Buna uygun olarak düz paket 2016 yılında torba yasaya girdi ancak son anda torba yasada yer almadı."

Düz paket uygulamasının neden gerekli olduğuna ilişkin değerlendirmede bulunan Dağlı, şunları dile getirdi:

"Sigarada düz paket, öldürücü tütün ürünlerini cazip ürünler gibi sunmamak, tütün paketinin reklam ve promosyon aracı olması engellemek, bazı ürünlerin daha az zararlı olduğu algısını yaratan görsel simgeleri kaldırmak, resimli ve yazılı uyarılarının daha etkin olmasını sağlamak için elzemdir.

Avustralya'da düz paket uygulamasının sigara tüketimini azalttığı ispat edilmiştir. Singapur, birkaç gün önce yüzde 75 resimli uyarı olan düz paket uygulaması görüşmelerine başladı. Görüşmeler 16 Mart'ta bitecek. Ayrıca, 18 Mart'a Yeni Zelanda'da ve 30 Mayıs'ta Macaristan'da başlıyor. Düz paket halen Avustralya, Fransa, Birleşik Krallık’ta yürürlüktedir. Kanunu kabul edilmiş Norveç, İrlanda, Yeni Zelanda'da 2018, Macaristan'da 2019, Slovenya'da 2020 yılında yürülüğe girecek.

Gürcistan, Romanya ve Tayland’da gerekli yasal düzenlemeler yapılmış, ancak henüz yürürlük kazanmamıştır. İlgili düzenlemeler Brezilya, Kanada, Şili, Ekvator, Panama ve Uruguay Finlandiya, Guernsey ve Jersey, Singapur, İsveç, Tayvan'da görüşülmektedir."

Dağlı, Belçika, Botswana, Kenya, Malezya, Moritus, Nepal, Güney Afrika, Gambiya, Türkiye ve BAE'de de düz pakete geçiş yönünde siyasi taahhüt beyanı yapıldığını aktararak, Türkiye'de 4207 sayılı kanun ve 2004'te imzalanan Tütün Kontrolu Çerçeve Sözleşmesinin "düz paket" için yasal dayanak olduğunu ifade etti.

Tek tip düz paket düzenlemesinin mutlaka sağlık uyarıları düzenlemesi ile birlikte ele alınması gerektiğini vurgulayan Dağlı, "2010 yılından beri kullanılan birleşik uyarıların kanıksanması, etkilerinin yetersiz olması veya etki kaybı nedeniyle, yenilenmeleri, birleşik uyarıların her iki yüzde olması, paketin üst çizgisinden başlaması, boyutlarının ön yüzde yüzde 80'e, arka yüzde yüzde 100'e büyütülmesi ve bu yenileme çalışması için bilimsel temelli, şeffaf seçim usul, ölçüt ve mekanizmaların belirlenmesi gerekmektedir." dedi.

"Tütün Endüstrisi mahkemeye gidemez"

Dağlı, Avustralya'daki uygulamanın düz paketin anayasaya uygun olduğunu, serbest ticaret ve rekabet kuralları kapsamında değerlendirilmediğini, devletler arası ikili ticaret antlaşmalarını zedelemediğini gösterdiğini söyledi.

Avustralya'nın, tüm bu davalardan "haklı", endüstrinin ise "haksız" çıktığını belirten Dağlı, "Endüstrinin düz paket uygulamasını engelleyici herhangi bir hukuk savaşına artık giremeyeceği, girse de kaybedeceği kesinleşmiş mahkeme kararları ile sabittir. Tütün Endüstrisi, düz paket için mahkemeye gidemez." ifadelerini kullandı.

"'Light, düşük katranlı' gibi reklam etkisi de azalacak"

Türk Toraks Derneği (TTD) Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Sözcüsü Dr. F. Çağla Uyanusta Küçük de sigara paketinin bir çeşit taşınabilir reklam panosu olduğu değerlendirmesinde bulunarak, "Dünyada her yıl tütün ve tütün ürünlerine bağlı 7 milyon ölüm olduğu biliniyor. Dünyanın en kanlı savaşı olarak bilinen 2. Dünya Savaşı'nda ölen kişi sayısı, 7-8 yılda tütün ürünlerinden ölen kişi sayısı kadardı, yani 40-50 milyon kişi. İşte sigaranın parlak ve akıl çeldirici paketi kaldırıldığında altından bu acı gerçek çıkar." dedi.

Küçük, bu uygulamayla, tütün ürünlerinin çekiciliğinin ve sigara paketinin üzerindeki logo, renk, resimlerin bağımlı üzerindeki etkilerinin azaltılmasının hedeflendiğini anlattı. Tek tip düz paketle, tütün ürünü paketlerindeki 'light, düşük katranlı' gibi ibarelerle yer alan reklam etkisinin de azalacağını belirten Küçük, sağlık uyarılarının daha çok dikkat çekerek etkisinin artacağını kaydetti.

Küçük, bilimsel yayınlara göre düz paket uygulamasıyla tütün kullanım sıklığında azalma izlendiğini, gençlerin bu uygulamadan yararlandığını, sigara içimine karşı olumlu algılamanın azaldığını, düz paketin 'kirli, tuhaf, çirkin' olarak algılandığını ifade etti.

Tütün ve tütün ürünlerinin, sağlıklı ve sürdürülebilir yaşam önünde engel teşkil ettiğini belirten Küçük, şöyle devam etti:

"Sürdürülebilir bir yaşam için temiz, sağlıklı bir çevre ve iklim koşulları gereklidir. Dünyanın birçok düşük ve orta gelirli bölgesinde, ormanlık alanlar tütün yetiştirmek için yok edilir. Sigara izmaritleri, orman yangınlarının önemli nedenlerindendir. Ormansızlaşma, iklim değişikliğinin sebeplerinden biridir. Tütün yetiştiriciliği, pestisitlerin ve kimyasal gübrelerin yoğun şekilde kullanıldığı karmaşık bir süreçtir. Sigara dumanı iç ve dış ortam hava kirliliğine katkıda bulunur. Her yıl trilyonlarca izmarit, paket ve plastik ambalaj doğayı kirletmektedir."

Tütünün zarar verici sağlık etkilerine karşı halkı korumanın devletin öncelikli görevi olduğunu ifade eden Küçük, sözlerini şöyle sürdürdü:

"TBMM'ye 27 Eylül 2017 tarihinde sunulan torba yasa tasarısından tütün piyasası ve ürünlerine ilişkin, toplum sağlığını tehdit eden sigara ve diğer tütün mamülleri kategorisine girmeyen yeni tütün mamüllerinin (ısıtılarak kullanılan nikotin ürünlerinin) üretimine, ithalatına, satışına asgari miktar belirtilerek izin veren 68-71. maddelerin çıkarılması olumlu bir gelişmedir. Ancak bu yeterli değildir. Ticari nargile sunumunun yasaklanması ve düz paket uygulamasının ivedilikle gerçekleştirilmesi gereklidir."

"Tütün ürünleri cazip olmaktan çıkacak"

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Nazmi Bilir de tütün endüstrisinin ürünlerini satma konusunda en önemli araçlarından birisinin reklam olduğunu ifade etti.

Reklamların amacının ürün satışını artırmak olduğunu anlatan Bilir, şunları kaydetti:

"Her gün milyonlarca paket sigara ve diğer tütün ürünleri satıldığına göre tütün ürünleri paketleri çok elverişli reklam yeridir. Bu olanağı da tütün endüstrisi çok etkili şekilde kullanmıştır. Türkiye'de uzun yıllar tütün ürünlerinin reklamı yapılmamıştır ve bu dönemlerde tütün ürünü satışları nüfusun artışına paralel bir artış göstermiştir. Ancak 1984 yılından itibaren tütün ürünleri reklamı yapılmaya başlanmış ve tütün ürünleri satışı nüfus artışından çok daha fazla olmaya başlamıştır."

Tütün kontrolü çalışmalarının başlamasından sonraki dönemde bir yandan çocuk ve gençlere satış yasağı, kapalı yerlerde tütün ürünleri kullanım yasağı gibi önlemler uygulanırken, bir yandan da tütün ürünleri paketlerine yönelik bazı kısıtlamalar getirildiğini anımsatan Bilir, şöyle devam etti:

"Bu konuda ilk yapılan uygulamalar tütün ürünlerinin sağlığa zararları ile ilgili 'uyarı yazıları' şeklinde uygulanmıştır. Sonraları daha etkili olduğu düşüncesi ile resimli uyarılar gündeme gelmiş, zaman içinde hem yazılı uyarıların hem de resimlerin boyutu büyütülmek suretiyle endüstrinin, paketleri reklam yeri olarak kullanmasına sınırlama getirilmiştir. Bu konudaki son aşama tütün ürünlerinde 'düz paket' uygulamasıdır.

Düz paketler kirli sarı renkte ve bütün markalarda aynı renkte olacak, paket üzerinde tütün ürününün adından başka endüstriye ait bir ifade olmayacaktır. Paketin bir yüzünde yazılı uyarı mesajı diğer yüzünde de resimli uyarı basılmış olacaktır. Bu şekilde tütün ürünleri paketlerinin çeşitli renk ve desenlerle çekici hale getirilmesinin önüne geçilmiş olmaktadır. Çünkü, çeşitli renk ve desenlerle satışa sunulan albenisi olan paketler özellikle gençler açısından cazibe yaratmakta ve tütün endüstrisinin başlıca hedefi olan gençler arasında bu nedenle tütün ürünlerine talep yaratılmaktadır. Düz paket uygulaması ile tütün ürünleri gençler aşısından cazip olmaktan çıkacak ve gençlerin sigara ve diğer tütün ürünlerine yönelmesi daha az olacaktır."

Prof. Dr. Bilir, yetişkinler açısından da tütün ürünleri paketlerinin çekici olma özelliği azalacağı ve sigara içen yetişkinlerin sigara içme sıklığının düşeceği açıklamasında bulundu.