Koronavirüs salgınına karşı alınan önlemler kapsamında evde kalan aile fertlerinin bu süreci gerek fiziksel gerekse psikolojik açıdan en sağlıklı şekilde geçirmeleri önem taşıyor. Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, tüm dünyayı sarsan koronavirüs nedeniyle eve kapanan çocukların evde yapabilecekleri konusunda önemli tavsiyelerde bulundu.

KEYİFLİ İŞLERE ÖZEL ZAMAN AYRILMALI

Virüs salgını nedeniyle evde kapalı kalan çocuklarla neler yapılabileceği ve onlarla nasıl konuşulabileceğine dair değerlendirmelerini paylaşan Aylin İlden Koçkar, "Sakin olun ve güven verin. Çocuklar sizin sözel ve sözel olmayan tepkilerinize bakar ve izlerler. Koronavirüs hakkında sizin söyledikleriniz ve yaptıklarınız çocuğunuzun kaygısını arttırabilir veya azaltabilir” dedi. Koronavirüs salgını nedeniyle evlere kapanmak zorunda kalan aile fertlerinin, bu zor dönemi aile çapında herkesin birbirine olumlu biçimde doyması için değerlendirebileceğini anlatan Koçkar, "Günlük rutinleri olabildiğince sürdürmek önemli" dedi. Ailelere, ödev, görev ve diğer aktivitelerini yapmaları için çocukları teşvik etmeleri önerisinde bulunan Koçkar şunları söyledi:

“Uzaktan eğitim de başlıyor, günü etkin biçimde bölmek, planlamak önemli. Kaliteli zaman geçirme, öncelikle günü etkin biçimde planlayıp hem görev hem de keyifli işler yapmaya zaman ayrılarak mümkün olabilir.”

KALİTELİ ZAMAN GEÇİRMENİN YOLU

Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, aile fertlerinin evde daha kaliteli zaman geçirmelerinin yolunun çocuk ve gençlerin hoşlandığı aktiviteye özel zaman ayrılmasından geçtiğini vurguladı. Koçkar “Gün içerisinde gerçekleştirilen görevler sonrasında çocuk ya da gencin seçtiği aktiviteyi (oyun oynamak, sohbet etmek, birlikte bir şey izlemek, bir şey pişirmek, bir hobiye zaman ayırmak vb.) gerçekleştirmek kaliteli zaman geçirme ihtimalini arttırır” diye konuştu.  

EVDE DÜZEN VE DİSİPLİN İHTİYACI

Aile fertlerinin bugüne kadar alışkın olmadıkları ölçüde birlikte vakit geçirdikleri bu günlerde, evde düzen ve disipline de ihtiyaç duyulacağına işaret eden Aylin İlden Koçkar, “Herkes istediği zamanda istediğini yaparsa, evde disiplini yakalamak zorlaşır. Evde keyif ve huzurun olması için kurallara ihtiyaç var. Aksi durumda hem evde hem de dışarıdaki belirsizliğin artması sebebiyle hem çocuklar hem yetişkinlerde huzursuzluk ve endişe duyguları artabilir” değerlendirmesinde bulundu.  

KURALLAR ÇOCUKLARLA BİRLİKTE BELİRLENMELİ

İnsanların bir şeyleri kontrol edebildiklerini düşündüklerinde kendilerini daha rahat ve huzurlu hissettiklerini anlatan Koçkar, “Bu nedenle evde oluşturulacak kural ve rutinleri çocuklarla birlikte oluşturmakta yarar vardır. Ancak küçük çocuklar, her zaman daha keyifli olanı seçmeye eğilimli olabilir. Böyle bir durumda ise, çocuğun o günün keyifli aktivitesinin ne olacağına karar vermesi işe yarayabilir” diye konuştu.

TABLET VE TELEFONA GÜNDE EN FAZLA İKİ SAAT

Virüs salgını yüzünden evlerinde kapalı kalan ailelerde, tablet, televizyon ve telefon kullanımlarının aile fertlerinin yaşlarına göre ayrı düzenlenmesi gerektiğini anlatan Aylin İlden Koçkar, “İki yaş ve altındakilere hiç önerilmez. Sonrasında ise eğitici bir program ise yaşına göre 10 dakika ile başlanabilir. En fazla süre ise iki saat olmalı. Aslında hiçbir aktivite bu kadar uzun sürdürülmemeli. Tek seferde iki saatten fazla ders başında da kalmamalı, zira kişinin konsantrasyonu kaybolur. Çocuğun TV ve tablet ile ne şekilde vakit geçirdiğini bilmek de çok önemli” ifadelerini kullandı.

DEDİKODU İLE GERÇEĞİ BİRBİRİNDEN AYIRMAK

Çocuğun TV veya internet üzerinden salgına dair ne tür bilgilere ulaştığının da denetlenmesi gerektiğini belirten Koçkar, “Onların yanında endişe verici haberler dinlenmemeli, izlenmemeli. Yetişkinlere yönelik hazırlanmış, çocuk için uygun olmayan içeriklerin, özellikle küçük çocuklarda endişeye yola açabileceğini unutmayın. Çocuğunuzla oyun oynayın ve onu ilginç aktivitelere yönlendirin” dedi.

KOMŞU ÇOCUKLARLA OYUN OYNANMALI MI?

Anne, baba ve çocukların ev içinde birebir yakın temasta kalmasının doğal bir durum olduğuna işaret eden Aylin İlden Koçkar, “Bundan pek fazla kaçış yok. Ancak çocuklar dışarıya çıkıp diğer çocuklarla etkileşime girdiklerinde risk kat kat artar. Zira çocuklar olası diğer aile üniteleriyle etkileşime geçmiş olurlar” şeklinde konuştu.