BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) - Rusya ve Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) Yemen'e karşı askeri harekata asla izin vermediğine işaret ederek ABD ve İngiltere'yi Husilere tek taraflı saldırmakla suçladı.
Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg'in, Yemen'de barışı yeniden tesis etmeye yönelik umut verici çabaların Gazze'deki savaş ve "özellikle Kızıldeniz'deki askeri gerilimler" nedeniyle yavaşladığını söylediği BM toplantısında, söz konusu ülkeler arasında tartışmalar yaşandı.
Grundberg, Yemen'deki barış sürecinin bölgedeki olaylardan ayrı tutulamayacağını, ABD ve İngiltere'nin Husi hedeflerine yönelik saldırılarının ve ABD'nin Husileri "terörist grup" olarak tanımlamasının "endişe verici" olduğunu dile getirdi.
"Potansiyel zorluklara rağmen ne olursa olsun çalışmalarımız devam edecek" diyen Grundberg, "Bu nedenle siyasi alanı korumamız, iletişim kanallarını açık tutmamız ve tüm aktörlerin çabalarımla aktif şekilde ilgilenmeye devam etmesi zorunludur." ifadelerini kullandı.
Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyansky ve Çinli diplomat Zhang Jun de bu konuşmanın ardından BMGK'nin Yemen'e karşı askeri harekata asla izin vermediğini kaydetti.
Rus diplomat Polyansky, Moskova'nın "ticari gemilere yönelik saldırı ve el koymaları ve seyrüsefer özgürlüğünü engelleyen her türlü saldırıyı kategorik olarak kınadığını" vurgulayarak Rusya'nın Husi liderlerine, Yemen'in iç gündemine odaklanmaları ve barışın peşinden gitmeleri yönünde mesajlar ilettiğini belirtti.
Polyansky, Husilere saldırılarda ve bölgedeki gerilimde "Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırıların payı olduğunu" ileri sürerek "Gazze'de derhal ateşkes sağlanması Kızıldeniz'deki durumun istikrara kavuşmasına yardımcı olacak ve bu sulardaki gerilimin azalması da özel temsilci Grundberg'in çabalarının önündeki engelleri kaldıracaktır." dedi.
- ABD'li ve İngiliz diplomatlar ise Husilere saldırıları destekledi
ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood ve İngiliz mevkidaşı Barbara Woodward, Husi saldırılarının yasa dışı olduğunu ve bunlara karşı "orantılı ve yasal eylemlerinin" meşru müdafaa kapsamında gerçekleştirildiğini ifade etti.
Wood, düzenlenen saldırıların "Husilerin Kızıldeniz, Bab al-Mandeb Boğazı ve Aden Körfezi'ndeki gemilere ve ticari nakliyata yönelik pervasız saldırılarını sürdürme kabiliyetlerini bozmayı ve azaltmayı amaçladığını" söyledi.
Woodward da Husi saldırılarının "bölgedeki gıda malzemeleri ve insani yardım maliyetleri de dahil olmak üzere küresel nakliye maliyetlerini arttırdığını" iddia etti.
