Amerika ve Batı, Rusya’nın gücünü kırma için çalışıyor. Bugün Ukrayna’da yaşananlar bunun ayak sesleridir. Kiev Yönetimi, Amerika’dan ve Batı’dan aldığı destek ile Rusya’ya meydan okuyor. 17 Nisan’da Cenevre’de alınan kararları da hiçe sayan Kiev yönetimi etkisi altındaki grupları Rusya yanlılarına karşı savaştırıyor. Geçenlerde Odessa’da ateşe verilen sendika binasında 43 kişinin yanarak can vermesi bunun somut bir örneğidir.

Bazı gözlemciler, Kiev yönetiminin iç savaşa davetiye çıkardığını söylüyor.

                                           Yine geçtiğimiz günlerde Rusya yanlısı grupların kontrolündeki Slavyansk ‘a operasyon başlatan Kiev yönetiminin Ukrayna’yı savaşa sürükleyebileceğini söyleyenlerin sayısı da giderek artıyor. Çünkü Slovyansk’da devam eden çatışmaların boyutunun artması ve Ukrayna’nın Karadeniz’e kıyısı olan Odessa’ya da sıçraması bölgede endişe yaratıyor.

                                                  YAPTIRIMLAR VIZ GELİYOR

                                                     Rusya, şimdi bu olup bitenleri izliyor. Ancak, Kiev yönetimine de “Dikkatli ol”

çağrıları yapılıyor. Son olarak Rusya Başbakanı Medvedev Kiev yönetimine açıktan meydan okudu ve askeri operasyonları durdurma çağrısı yaptı. Medvedev “Sabrımızın da bir sonunun olduğu unutulmasın.

Eğer Kiev yönetimi kendine gelmez, kendi vatandaşlarını öldürmeye devam ederse sonucuna da katlanmak durumunda kalacaktır” dedi.

                                            Amerika ve Batı Rusya’nın gücünü kırabilir mi? Bugünlerde en çok bu soru soruluyor. Bölgedeki karışıklıklardan Rusya’yı sorumlu tutan Amerika ve Batı, bu ülkeye karşı yaptırımı uyguluyor. Bu yaptırımların daha da ağırlaşarak devam edeceği görülüyor. ABD Başkanı Obam, son açıklamasında bunun da çağrısını yaptı. Ancak, bize göre bütün bu çabalara, yaptırımlara rağmen Rusya’nın gücünü kırmak öyle kolay olmayacaktır.

                                                    Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin yapılan referandumla Rusya’ya bağlanmasından sonra Amerika ve AB yaptırımlara başlamıştı. Bugüne kadar bu yaptırımlar Rusya ekonomine beklenen zararı vermedi. Daha sonra ikinci ağırlaştırılmış yaptırımlar devreye sokuldu, yine sonuç alınamadı. Şimdi yaptırımların üçüncü dilimi devreye sokulacak. Tüm yaptırımlara rağmen Rus parası Ruble ve borsadaki yükseliş bu yaptırımlardan Rusya’nın etkilendiğini gösteriyor.

                                          RUSYA’NIN ELİNDEKİ SİLAH

                                                    Rusya’nın elinde petrol ve doğalgaz gibi önemli bir silahı var. Rusya ekonomisini de bu doğal zenginlik ayakta tutuyor. Hatta Rusya eğer Avrupa’ya ve bölgeye sevk ettiği doğalgazı keserse bundan da en büyük zararı Batı ve çevre ülkeler görecek. Rusya’nın elinde döviz rezervlerinin yüksek oluşu, Çin ve İran gibi ülkelerle olan siyasi ve ekonomik bağlantıları nedeni ile Rusya’nın büyük oranda zarar göreceği tahmin edilmiyor. ABD ve Batı’nın Rusya ile ilgili ekonomik verileri ise doğrulanmıyor.

                                                Bütün bunlara rağmen Amerika ve Batı’nın Rusya üzerinde baskı kurmaya çalışması da iç siyasi malzeme olarak değerlendirilebilir. Amerika Lider ülke konumunda olması nedeni ile sesini yükseltmek durumundadır. Bunun ötesinde Rusya’ya bir şey yapılamıyor. Savaşın söz konusu olmadığı da açıkça ortadadır. AB ise, kendi kamuoyuna karşı sesini yükselterek ve yaptırımlara destek vererek sorumluluğunu yerine getirmeye çalışıyor.

                                       Rusya yetkilileri, Ukrayna’nın içişlerine Amerika’nın ve Batı’nın müdahale ettiğini düşünüyor. Bunu da açıkça ifade ediyorlar. Ukrayna’nın Slavyansk kentinde yürütülen ve çok sayıda kişinin ölmesine yol açan operasyonla ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi’ni toplantıya çağırması ve Ukrayna’nın iç işlerine müdahale ettikleri gerekçesiyle Batı ülkeleri suçlaması bölgedeki gerginliği daha da artırmıştır.

                                            UKRAYNA ATEŞE Mİ ATILDI?

                                            Burada üzerinde durulması gereken konu şudur:

                                              Amerika ve Batı, aslında Ukrayna’yı ateşin içine atmıştır. Çünkü karşı karşıya olan Rusya ve Ukrayna’dır ve bu güç dengesi hem askeri, hem ekonomik alanda Rusya’nın lehinedir. Güç dengesini bugünkü koşullarda dış güçler değiştiremeyeceğine göre Rusya pes etmeyecek, olan Ukrayna’ya olacaktır. Gelişmelerden bunu okuyoruz. Kısacası Rusya’nın gücünün kırılması şu an için beklenmemelidir.

                                            Burada Rusya’nın BM’deki gücü, diğer üye Çin’in Rusya’nın yanında yer alması ve İran’ın Rusya’ya olan yakınlığı da hiç kuşkusuz önemlidir. Kaldı ki Rusya Avrasya Bölgesi’nde de bir güç dengesi olarak kendisini gösteriyor.

Ortadoğu’da ise Suriye’ye verdiği destek ile kendisini gösteriyor.

                                           Bu durum Türkiye’yi etkiler mi? Türkiye nasıl bir pozisyon almalıdır? Bunu da bir başka yazımızda ayrıntılarla ele alacağız ve görüşlerimizi sizlerle paylaşacağız.