Eminim çoğunuz Kapıdağ Yarımadasını duydunuz ama nerede olduğu hakkında hiçbir fikriniz yok. Gerçeği  söylemek gerekirse 90 yılların sonuna kadar benim de haberim yoktu.  Kapıdağ, Marmara Denizi’nin güney kıyısının ortasında, Asya’ya 1.5 km kalınlığında dar ve kısa bir duvar ile bağlı, yaklaşık olarak 300 km karelik üçgen biçiminde bir yarımada.

Erdek, Kapıdağ Yarımadası’nın en bilinen turistik beldesi olsada  Ormanlı, Turanlar, Doğanlar, Büyükova, Narlı, Ocaklar gibi köylerin bakir koyların altın sarısı kumları, turkuaz mavisi serin sularında kafanızı dinleyip stress atabilirsiniz.

Kapıdağ yarımadası hala bozulmamış doğası, arkeolojisi, masmavi koyları, dokusunu kaybetmemiş Rum köyleri ve sımcıcak halkı, tarihi eserleri ile Marmara Bölgesinin gizli cennetidir.

 

 

Narlı’da Ataberkin plajında karayipleri aratmayacak turkuaz renkli sularında denize girip çig börek yiyip, buz gibi malt tuborg için. Sahilde ki çay bahçelerin birinde bol köpüklü kahvenizi içerken güneşin batımını seyredin. Manav ve marketlerin vitrinlerini süsleyen kadın saçı gibi özenle örgülenmis  kırmızı kabuklu soğan almadan dönmeyin. İnanılması imkansız ama gerçek narlı’da ATM yok yanınızda para bulundurun.

Turhanların mavi ile yeşilin kucaklaştığı sessiz, hafif rüzgarlı sığ denizinde mola verip genelde serin olan sularına bırakın kendinizi. Siz benim gibi deniz analarına alışkın değilseniz korkmayın biz birlikte büyüdük zararsızlar emin olabilirsiniz ama alerjiniz varsa fazla yaklaşmayın.

Ocaklarda  bir akşam geçirin. Her mekandan gelen değişik müzik sesine en kısa zamanda  adapte olup baştan aşağı turlayın. Şansınıza bi de  dolunaya denk gelirseniz kumsalda  hizmet veren Kafelerde mutlaka bir şeyler için. Carte Dor’dan Nutellalı dondurma alın. Okey Nutella damak tadınıza uymuyorsa  eminim kaymaklısını kesin çok beğeneceksiniz.

 

 

Rotanıza Kirazlı Manastır ve şelalesini ekleyin. Kirazlı Manastırı 1895 yılında inşa edilmiş ve 1922 yılında terk edilmiş. Havari Lukas’ın eseri olduğuna ve mucizeler yarattığına inanılan Panagia Faneromeni (Faneromeni Meryem’i) ikonası, faaliyette olduğu bu 27 yıllık süre boyunca Kirazlı Manastırı’nda bulunmuş ve o nedenle de, ortodoks hristiyanlarca adeta bir hac yerine dönüştürülmüş.(İkona şu an İstanbul Ortodoks Rum Fener Patrikhane’sindedir.)

 

 

Bir depo benzin ve iyi bir arabayla yapacağınız 6 saatlik yolculukta sizi kestane ağaçları karşılayacak, zeytin ağaçları selamlayacak, soğan tarlaları kucaklıyacak. Pomak köyleri halkının sıcak sevecen halleri size hala böyle insanlar kalmış mı dedirtecek. Erdek haricinde Otellerin yoğun olmadığı yarımada da konaklama sorunu yaşamayacaksınız. Evlerinin tamamını yada bir kısmını pansiyon olarak kiraya veren bir çok aile var yada kamp alanları mevcut.

Haftaya başka bir şehirde görüşmek üzere.