ANKARA (AA) - Çelik, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, değerlendirmede bulundu.

CHP'nin Ankara Büyükşehir Adayı Mansur Yavaş ile ilgili iddialara ilişkin bazı soruları bir önceki basın toplantısında gündeme getirdiğini hatırlatan Çelik, "Bu soruları gündeme getirmekteki amacımız, yaklaşık 3 aylık bir dönemde basında bu sorular geniş bir şekilde yer almasına rağmen CHP Genel Başkanı'nın, CHP yönetiminin ve CHP'nin Ankara Adayı Mansur Yavaş'ın bütün bu sorulardan ısrarla uzak durması ve cevap vermekten kaçınmasıdır." diye konuştu.

Türkiye'nin her tarafında olduğu gibi Ankara'da da seçmenin "temiz siyaset" talep etme hakkı olduğunu vurgulayan Çelik, tüm siyasi partilerin seçmenin önüne "temiz adaylar" çıkması gerektiğini söyledi.

AK Parti, bu soruları gündeme getirene kadar ne CHP Genel Başkanı ne CHP yönetimi ne Mansur Yavaş ne de ittifakın diğer mensuplarının hiçbir şekilde bu konuya bir cevap vermediğini ifade eden Çelik, "Birtakım yalan beyanlar var. Bir siyasetçiye yakışmayan beyanlar bunlar. Bir kaç gündür sustuklarını, bu işin arkasında kimin olduğunu görmek istediklerini söylüyorlar." dedi.

- "Mansur Yavaş ile bu kişi arasında bir taraf da değiliz"

Bunun birkaç günlük mesele olmadığının altını çizen Çelik, şunları kaydetti:

"Oradaki beyanlarında bizim sanki kendisinin ihtilaflı olduğu bir kişiyle bir tarafgirlik tutumu sergilediğimizi söylüyor. Kendisinin ihtilaflı olduğu bu kişiyle ilgili olarak benim 'saygıdeğer bir işadamı' gibi bir ifadem olmamıştır. Bunu herkes benim basın toplantımda duydu. Böyle bir ifade kullanmadım, çünkü biz, bu kişiyi tanımıyoruz. Saygıdeğer bir işadamı mıdır yoksa Mansur Yavaş'ın iddia ettiği gibi kriminal bir kişi midir? Bu konuda bilgi sahibi değiliz. Buna karar verecek bir olan da değiliz. Çünkü belli meseleler mahkemelere intikal etmiş. Biz, hakim değiliz, savcı değiliz. Biz bu meselede Mansur Yavaş ile bu kişi arasında bir taraf da değiliz. Bizim sadece gündeme getirdiğimiz mesele, Ankaralı seçmenin hak ettiği 'temiz siyaset' talebi, siyasette her zaman en yüksek düzeyde tutulması gereken 'temiz aday' değerlendirmesi açısından bu iddialarla ilgili olarak Mansur Yavaş'ın niçin cevap vermediği, CHP yönetiminin niye sustuğudur. Biz, kimseyle tarafgirlik ilişkisi içerisinde değiliz."

- "En iyi bilecek Mansur Yavaş"

Mansur Yavaş'ın AK Parti'yi "Böyle bir kriminal kişiliği niye savunuyorsunuz?" diye suçladığına dikkati çeken Çelik, "Bu kürsü, iftiralara karşı mücadele edilen bir kürsüdür. AK Parti Genel Merkezi burası. Siyasetteki varlık sebeplerimizden biri budur. Bu kürsü, Türkiye'de sivil siyasetin gelişmesine karşı kurulan tezgahlarla mücadele etme bir kürsüdür. Dolayısıyla iftira, tezgah arıyorlarsa bu kendilerinin şu anda içinde bulundukları atmosfer çerçevesindeki siyasi ilişkilere bakmaları gereken bir durumdur." ifadelerini kullandı.

Ömer Çelik, hakkındaki iddiaların rakipleri tarafından ortaya atıldığını belirten Mansur Yavaş'a, şu yanıtı verdi:

"Bu rakipler meselesi değildi. Çok temel sorular soruluyor. Bunlara kendisine güvenen, kendisinden kuşku duymayan bir siyasetçi rahatlıkla cevap verebilir. AK Parti çok büyük bir parti, çok büyük bir siyasi harekettir, bir dünya markasıdır. AK Parti'nin 'Mansur Yavaş' diye bir meselesi yoktur. Mansur Yavaş, CHP, Kılıçdaroğlu ve ittifak içinde o adaylığa destek verenlerin meselesidir. Bizim meselemiz, saygıdeğer Ankara seçmeninin karşısına CHP'nin nasıl bir adayla ve yaklaşımla çıkmayı içine sindirdiği meselesidir. Bu husustaki gerçeklerin kamuoyuna duyurulması her siyasi partinin görevidir. Biz, Türkiye'deki bütün siyasi meselelerle ilgili bir partiyiz. Meseleye bu açıdan bakıyoruz."

Bunun cevaplarının kamuoyuyla paylaşılması durumunda kafada soru işareti kalmayacağına işaret eden Çelik, saha çalışması yapan partililerin AK Parti Genel Merkezine verdiği raporda, bu soruların sıkça gündeme getirildiğini ifade ettiklerini aktardı.

AK Parti Sözcüsü Çelik, "Bizim açıklamamız oldukça netti. Biz, Mansur Yavaş'ın vekili olmadığı halde, bir avukatlık ilişkisi olmadığı halde, yasal alacak verecek ilişkisi olmadığı bir şahıstan alacak iddiasıyla ortaya koyduğu 600 bin dolarlık senedin sahte çıktığını ve bu sahteliğin Yargıtayda kesinleştiğini ifade ettik. Kendisi de basın toplantısına çıktığında bu gerçeği yalanlayamadı. Soru şudur; sahte bir senetle alacak takibi yapmıştır, Yargıtayda bu kesinleşmiştir. Bizim sorduğumuz sorunun haklı olduğu ortadadır. Kendisi de yalanlayamamıştır. Dolayısıyla ortada bir iftira ya da uydurmadan bahsedilecek bir durum yoktur. Mesele Mansur Yavaş'ın bunu nasıl izah ettiğidir." değerlendirmesinde bulundu.

- "3 günden değil üç aydan bahsediyoruz"

Yavaş'ın basın toplantısında cevap vermek için birkaç gün beklediğini ifade ettiğini anımsatan Çelik, "Bu beyanı da doğru değil. Çünkü bu iş, birkaç günlük bir mesele değil. Bu konuyla ilgili ilk haberlerin çıkması, 11 Aralık 2018 tarihi.." dedi.

"Sahte bir senetle icra takibi" haberinin sosyal medyada da gündem olduğunu ve aylara sari bir durumdan bahsettiklerini dile getiren Çelik, "3 günden değil üç aydan bahsediyoruz. 'Böyle birkaç gün bekledim, o yüzden cevap vermek için kenarda durdum' gibisinden bir yaklaşım, bir siyasetçinin başvurmaması gereken maalesef yalan bir beyandır." ifadelerini kullandı.

"Bu zamana kadar niçin tekziple idare etti de böylesine vahim iddialar karşısında dün yaptığı gibi basın toplantısını adaylığı açıklanmadan yapmadı?" sorusunu yönelten Çelik, bunu da kamuoyunun merak ettiğini söyledi.

- "Yargıtay kararıyla onanmış bir durumdan bahsediyoruz"

Ankara halkının önüne çıkan bir insanın güçlü, net, kafada soru işareti bırakmayacak şekilde cevap vermek zorunda olduğunu anlatan Çelik, "CHP adayı Sayın Yavaş'ın konuyu saptırmaya çalıştığı açıktır." dedi.

Yavaş'ın, "Rakibimin mal beyanında bulunmasını talep ettiğim için bütün bunlar gündeme geldi, bana iftira atıldı." dediğini hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İftira, tezgah gibi birtakım siyasi manipülasyonlar, bizim siyasi yapımızın kapısından içeri giremez. Tam tersine biz, bunlarla mücadele eden bir kadroyuz. Bu konularda daha deneyim sahibi olanlarla, kendisinin son derece ilişkili olduğu açık bir şekilde ortadadır. Dolayısıyla etrafına bakmasında fayda vardır."

Sorulan sorunun iftira olmadığının açık olduğunu dile getiren Çelik, bunun mahkeme kararıyla sabit olduğunu yineledi. Çelik, "Biz, herhangi bir afaki, hayali durumdan, hayal mahsulü bir durumdan bahsetmiyoruz. Mahkeme kararıyla sabit, Yargıtay kararıyla onanmış bir durumdan bahsediyoruz." dedi.

(Sürecek)