ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'yi döviz kuru üzerinden vurmak isteyenlere cevabımızı, kurun geldiği seviyenin avantajlarını ihracatımıza ve bununla bağlantılı olarak üretime, istihdama yansıtarak vermeliyiz." dedi.

Dün Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın söz konusu tedbirlerden olduğunu hatırlatan Erdoğan, kararla menkul ve gayrimenkul alım, satım, kiralama, hizmet ve eser sözleşmesi gibi tüm işlemlerde ödeme yükümlülüklerinin artık Türk lirasıyla yapılmasını zorunlu hale getirdiklerini söyledi.

Bu işlemlerde döviz talep edenlerin ilgili merciye şikayet edilmesi çağrısında bulunan Erdoğan, "Gereği neyse yaparız. Burası Türkiye ve Türkiye'de de artık Türk lirası bu noktada geçerlidir. Uzun süredir şikayet konusu olan dövizle kira ödemesi sorununu ortadan kaldırdık." diye konuştu.

- "Öyle 25 kuruşa simit yok"

Kiranın dövizle alındığına, personele Türk lirası ödendiğine işaret eden Erdoğan, "Sen elektrik parasını dövizle mi ödüyorsun? Sen su parasını dövizle mi ödüyorsun? Hepsi TL ama gel gör, kira dolar. Öyle 25 kuruşa simit yok. Gereği neyse bu yapılacak." ifadesini kullandı.

Erdoğan, kamuda tasarrufa yönelik önemli adımlar attıklarına, cari harcamalardan yatırımlara kadar her alanda kamu mali dengesine katkı sağlayacak tedbirlerin alındığına dikkati çekti.

Bazı bakanlıkların birleştiğini ve bakanlık sayısının 16'ya düştüğünü hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bakanlık sayısı 16'ya düşünce şimdi elimizde ciddi manada binalarımız var. Kirada olan yerler vardı. Bütün bu kirada olan yerlerden bakanlıklarımız artık oraları boşaltıyor. Şimdi kendimize ait olan yerlere geçmek suretiyle ödediğimiz kiralardan da kurtularak kamuda ciddi bir tasarrufa gitmiş oluyoruz. Kamu araçlarını hem nitelik hem de kullanım bakımından sınırlandırdık. Kiralık binalardan kendimize ait binalara geçiyoruz. Personel alımını da emekli olan personel sayısına yakın bir seviyeye çekiyoruz."

- "Sıfırdan bir yatırım düşünmüyoruz"

Yatırımları da güncellemeye aldıklarını bildiren Erdoğan, "Bitim noktasına gelenlerle bitmeye uzak olanlar sıralamasında ona göre yatırımlarımızı planlayıp hızlandıracağız. Şu anda sıfırdan bir yatırım düşünmüyoruz. Olmazsa olmaz, fevkaladeliği olan yatırımlar olabilir, ayrı bir konu." dedi.

Erdoğan, süren yatırımların tamamlanacağını dile getirerek, müteahhit firmaları mağdur etmeyeceklerini kaydetti.

Tüm bakanlıkların bu ilke kapsamında ellerindeki yatırım stoklarını gözden geçireceğini, öncelik sıralaması yaparak çalışmalarını yürüteceğini bildiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Hazinemiz kamuya ilave gelir sağlayacak altın ve avro tahvilleriyle kira sertifikaları gibi yeni araçlarını devreye soktu. Tüm vatandaşlarımızı özellikle Avrupa'da ve diğer ülkelerde yaşayan kardeşlerimizi bu imkanları değerlendirmeye davet ediyorum. Yurt dışından alternatif kaynak geliştirme çabalarımız da tüm hızıyla sürüyor. Ülkemizin bu süreci süratle geride bırakması için kamunun çabaları yanında özel sektörümüzün ve milletimizin desteğine de ihtiyacımız var."

- "Lütfen paramıza, paranıza güvenin"

"İhracat ve ithalatla işi olmayan hiç kimsenin dövizle işi olmamalıdır. Vatandaşlarıma sesleniyorum, paramıza, paranıza güvenin." çağrısında bulunan Erdoğan, "Tüm tasarrufların dövizden Türk lirasına ve kendi paramızla değer biçilen finans araçlarına yönlendirilmesi gerekli. 'Yastıkaltı' diye tabir edilen sistem dışı tasarrufların süratle bankalar, faizsiz finans kuruluşları ve diğer yollarla ekonomiye kazandırılmasını bekliyoruz." dedi.

Erdoğan, özel sektörün üretim ve yatırımdan asla vazgeçmemesi gerektiğini vurgulayarak, "İhracata dönük üretim ve yatırım için tam zamanıdır. Türkiye'yi döviz kuru üzerinden vurmak isteyenlere cevabımızı, kurun geldiği seviyenin avantajlarını ihracatımıza ve bununla bağlantılı olarak üretime, istihdama yansıtarak vermeliyiz." diye konuştu.

- "Simsarlara asla meydanı bırakmayacağız"

"Birileri fırsattan istifadeyle milletimizin kafasını bulandırmak, moralini bozmak için bir sürü yalan yanlış haberleri ortalığa yayıyor." diyen Erdoğan, stokçuların ortaya çıktığına dikkati çekti. Erdoğan, "Bu stokçulara gereken cevabı gerek İçişleri Bakanlığımız gerekse Hazine ve Maliye Bakanlığımız verecek. Buralara baskınlar yapmak suretiyle 'Sen stokçuluk mu yapıyorsun, gel bakalım bunun bedelini öde.' Bunlara bunun fırsatını vermeyeceğiz. Çünkü stokçuluk Türkiye'de benim normal esnafımı ciddi manada sıkıntıya düşürüyor." dedi.

Okul kitaplarının basılamadığından sağlık ve ilaç hizmetlerinin aksayacağına kadar pek çok dedikodunun üretildiğine işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Okul kitapları meselesini dün Bakanımla da görüştük, biz çözdük. Bu ülkede çözülemeyecek bir şey yok. Herkes kendini aldatıyor. Burası bir kabile devleti değil. Bizde artık sistem oturmuş vaziyette. Biz döviz möviz, dolar molar bunların hepsini aşacağız. Çok fazla yok, Allah'ın izniyle 2019 bu noktada başka olacak. Şu anda bizim imkanlarımız bize yeterli ama istiyoruz ki bu süreci daha rahat geçelim. Olay bu. Bunu da başaracağız. Onun için görüşmelerimiz var. Şu anda birçok liderle oturup konuşuyoruz. Burada da önemli adımları atacağız. Halbuki ne okul kitaplarında ne sağlıkta ne ilaçta ne de diğer hizmetlerde herhangi bir sıkıntı. Diyorlar ki 'İlaçlar yok, bitti.' Sayın Bakan bitti mi ilaçlar? Yok böyle bir şey. Onun için bu kampanyaları biz icraatımızla zaten ortaya koyuyoruz. Böyle bir şey yok. Devleti bu tür manipülasyonlarla köşeye sıkıştırarak haksız kazanç elde etmek isteyen simsarlara asla meydanı bırakmayacağız."

- "Bu dönemi yerlileşme ve millileşmenin vesilesi haline getireceğiz"

Türkiye'nin her alanda yerli ve milli duruşa, fikre, üretim ve gayrete ihtiyacı olduğu gerçeğinin böyle dönemlerde çok daha açık şekilde kendini gösterdiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu dönemi her alanda yerlileşme ve millileşme hamlelerimiz güçlendirmenin vesilesi haline getireceğiz. AK Parti olarak iktidara geldiğimiz 2002 yılı Kasım ayından beri ülkemizde yaşanan her şeyin sorumluluğu bize aittir. Karşımıza çıkan sorunlar ne olursa olsun mücadeleden asla kaçmadık. Geldik, faiz yüzde 63'tü. Yüzde 4,6'ya kadar indirdik. Enflasyon onunla beraber 7 kusura indi. Ondan sonra yüklendiler. Neyle? Gezi olaylarıyla vesaire. Tırmandırma operasyonuydu bu. Şimdi aynen bir başka operasyonla çift haneli rakamlara bunu çıkarmanın gayreti içindeler. Bu bizi teğet geçer demiştik. Geçti mi? Geçti. Allah'ın izniyle şimdi de öyle olacak."

(Sürecek)