Geçtiğimiz hafta Johnny Depp'in Londra'da yaşayan bir sokak sanatçısının sergi açılışına gidip iki eserini alması İngiliz ve Amerika sanat gündemini oldukça meşgul etti. Ben de bu hafta sizler için yazmayı düşündüğüm Londra'da yaşayan Avustralya'lı sanatçılar yazı dizisini biraz erteleyip bu sanatçıdan yani Pegasus'dan bahsetmek istedim.
İyi bir sanat kolleksiyoneri olan Johnny Depp'in, basın tarafından tanınmamış bir sanatçı olarak lanse edilen Pegasus'un ilk kişisel sergisine gitmesi ve iki eser için 5 haneli bir çek yazması sanat ve magazin basını tarafından hafta boyunca sorgulandı. Oysa geçtiğimiz aylarda bir oyun için Londra'da bulunan ünlü oyucu Lidsay Lohan, hayranı olduğu Pegasus'a oldukça yüksek bir ücret karşılığı portresini yaptırmıştı. Hello, OK, Daily Mail, Evening Standart gibi okuyucu kitlesi oldukça yüksek dergi ve gazetelerde yer alan bu haber çabuk unutuldu anlaşılan. “Kim bu artist” başlıklı haberlerin başka bir açıklaması olamaz çünkü.



Pegasus gerçek kimliğini saklayan sokak sanatçılarından. Chicago'dan geldiğini biliyoruz bir de Islington Caledonian Road'da oturduğunu. Atölyesi de, sergisini açtığı galeri de evine bir kaç adım uzaklıkta. Diğer sokak sanatçılarından farklı olarak eserlerini doğu Londra'da ya da diğer ülkelerde görmüyoruz. Sadece Kuzey batı Londra'da çalışmayı seviyor. Pop kültürünün ikonlarını, ironik ve aykırı şablonlara taşıyor. Sadece stencil yani şablon çalışıyor. Kraliyet ailesi ve Amy Winehouse en çok çalıştığı ünlüler. İngiltere'nin müstakbel kraliçesi Kate'i çıplak ve hamile resmettiği, evinin dış duvarında bulunan eseri son sosyal medyada fenomen olmuş durumda. Daha önce de, 14.yüzyılda yapılmış, İtalyan sanatçı Duccio di Buoninsegna'ya ait
Meryem Ana ve bebek İsa tablosundan esinlenerek yaptığı Kate ve George eseri İngiltere basının gündemindeydi. Çıplak olarak şablonunu yaptığı Prens Harry, mayo ile poz vermiş kraliçe Elizabeth ile beraber hamile Kate kraliyet ailesi ile ilgili beşinci eseri Pegasus'un.

Pegasus'un tanınmasını sağlayan asıl isleri Any Winehouse'a ait eserler. Winehouse'un ölümüne kadar yaşadığı, Londra'nın en çok turist çeken mahallesi Camden Town'ın duvarlarını halen süsleyen eserleri turistlerin ve Winehouse hayranlarının en çok çektiği fotoğrafların başında geliyor. Sanatçıya olan hayranlığını hemen her fırsatta dile getiren Pegasus'un, Winehouse ailesi ile arası oldukça iyi. Öyle ki, ilk sergi açılışının baş konuğu ünlü sanatçının annesiydi. Ancak Johnny Depp'in beklenmeyen ziyareti diğer önemli konuğu gölgede bıraktı sanırım.

Yurtdışı seyahatimden dolayı Pegasus'un sergi açılışına gidemedim. Ama önümüzdeki hafta sergisini izleyip kendisi ile de ufak bir şöyleşi yapacağım. Kendisine değen sihirli değneğin hayatında ne gibi değişiklik yaptığını soracağım ona. Ama o arada Londra'da yaşıyorsanız ya da Londra'yı ziyaret etmek istiyorsanız, Camden Town, Caledonian Road, Vauxhall, Pentonville Road, İslington da eserlerini görebilirsiniz. Özellikle insan hakları ve LGBT için yaptığı eserler ilginizi çekecek eminim.

​​​​​​​

Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın!