Ömürün anlamı doğum ile ölüm arasındaki süre olarak anlatılır. Acılar sevinçler, üzüntüler hayal kırıklıkları hep bu süre içinde yaşanır. Yaşamın doyulmayan tatlarının başında sağlık gelir. Her şeyin başı sağlıktır demiş atalarımız. Amaçladıklarımızı elde etmemiz, gerçekleşen umutlar, bekleyipte elde ettiğimiz umutların elde edilmesiyle yaşanır. Dostluklar arkdaşlıklarve çeşitli biçimdeki yakınlıklar insana sevinç verir ömür içinde. Şöyle gerilere gittiğimizde yaşanan olumlu ve olumsuzlukları film şeridi izler gibi izlerken ömür dediğimiz yaşam süresi içnde olanları hatta içimizde kalıpta unutamadıklarımızı hep anarız. Hayal kırıklıklarımızı, övünç duduğumuz olayları izleriz ömür filminde. 

Çocukluk yılları ...

Bir odada 7 kişi yattığımızı, teneke sobada ısınmaya çalıştığımızı.sonra da okul yıllarımızı. İnsan kendi yapısının mimarıdır. Düşünce ve duygularımızla beden gücümüzün ortak kazanımı olanlardır. 

Burada bir anımı üzlerek tekrar etmek istiyorum.

...

1961 yılının bir haziran gününde öğretmenimiz-Allah uzun ömürler versin- Benimle birlikte bir arkadaşımıza yatılı öğretmen okulu sınavlarına girmemizi istedi. Bizi arkadaşımla birlikte nahiyeye gönderdi. Yol yok. Araç yok. Ayağımızda ayakkabı yok. Eşeğimiz ölmüştüde onun derisinden babam çarık yapıverdi. Öküzü  ölürse derisinden çarık yapmak için deriyi bölüşürlerdi. O  yıllarda herkes aynı biçimdeydi. Neyse ilçeye geldik tam 2 saatte. Okuldaki öğretmenler bize evrakları vardiler. Kazaya gidip bu evrakları milli eğitim yetkililerine vermemizi söylediler. Yola çıktık. Çarıklarımız iyice suda ıslandığı için yumuşadı. Ayağımızda zor duruyorlar. Yaya gidiyoruz. Araba falan yok. Yolda çoban köpekleriyle savaş vererek vardık. Sorup evrakları vardik. Tekrar yola çıktık ama paramız yok. Yiyecek birşey alamadık. Acıktıkça su içerek geliyoruz yolda. Bizim bu perişan halimizi gören yaşlı bir çoban bizi durdurdu. Torbasından birer yufka ekmek çıkardı. İçine çökelek koyarak dürüp bize verdi.  Siz çok acık mışsınız çocuklar. Bunları yiyin biraz şurada oturarark dinlenin dedi. O  yufka dürümünü nasıl yedim hatırlamıyorum. Karnımız doyunca uyuya kalmışız. Adam tekrar geldi bizi kaldırdı da köye doğru yola çıktık...

***

Ömür dediğimiz yaşam törpüsü uzun mücadeler ve savaşlar sonunda alde edilebilen başarı ve başarısızlıkların, hayal kırıklıklarının oluşumudur. Şimdi bu anlattıklarım bazılarına masal gibi gelebilir. Bunlar o zamanlarda ömür dediğimiz yolda yaşadıklarımızdan bazılarıdır. Hepinize sağlık ve uzun ömürler dilerim.