24 Kasım’da her yıl olduğu gibi ülkemizde öğretmenler günü kutlandı. Eski dostlar birbirni hatırladı. Çocuklarımız arkadaşlarımız ve dostlarımız bu önemli günümüzü kutlayarak bizleri onore ettiler. Hepsine teşekkürler ederim. Sağlık ve güler yüzlü günler dilerim. Hatırlanmak anılmak güzel bir şey.

Bu meslek peygamber mesleği olarakta anılır. Bazen öğretmenlere hoca denilmesi her halde bu nedenledir. Gerçekten kutsal meslektir. Konuşmasını, yürümesini, karşılıklı sevgi ve saygıyı öğrenerek uygulayan çocuklarımızı görünce gurur duyardık. 

***

Öğretmen olmak bizim zamanımızda olmayacak şeydi. Köylerde yol yok, okul, öğretmen desen kısıtlı. Defter kalem bulmak zor. Bir gün hiç unutmam sarı  çizmeleri olan, kısa boylu, takım elbiseli birisi köyümüze geldi. Bu öğretmen dediler. Çok hoşuma gitti. Taa o zaman karar verdim. Bir fırsatını bulursam öğretmen olup takım elbise giyecektim. Derslerime daha sıkı çalışarak olanaksızlıklar içinde başarılı olarak sınıf başkanı oldum. Beş yıl sonra biraz daha bilgi edinerek sınavlara katılmamı istedi öğretmenim. Ondan allah razı olsun. Yolu taşıtı olmayan köyümüzden rahmetli babamla eşeğimizin önünde sınav için yola çıktık. Neyse uzatmayayım. Isparta Gönen Öğretmen okulunu kazanmıştım. Yere basamadım sevincimden Gönen’de o zaman aklım pek ermiyor üçüncü sınıfta yarı yıl tatilinde sen Tokat’ta okuyacaksın dediler. Sebebini anlayamadım. Yarıyıl tatili sonunda elimde bir file ile trene bindim. Sivas’tan Tokat’a vardığımı hatırlıyorum. Okulu sordum birisine. Eliyle gösterdi. Ama arada bir dere vardı. geçmek mümkün değildi. Dereboyu giderken bir tahta köprüden geçtim. Birde su kanalını sollarak okulu önüne atladığımı hatırlıyorum. Çocuklar bana tuhaf tuhaf baktılar. Hele elimdeki file ile epey alay ettiler. Neyse bir öğretmen beni aldı doğru hamama götürdü. Yapacaklarımı anlattı. Daha sonra giyeceklerimi verdi, yatacağım yeri gösterdi. Bir dolabın anahtarını vererek fileni buraya koy dedi. İkinci okulum böyle başladı. Sonra rakadaşlarım oldu. Müzik, beden eğitimi ve din derslerimde başarılıydım. Müzik kolu başkanı olarak öğrenmek istediğim tüm müzik aletleri çalmayı öğrendim. Koşuda 3000 metre il birincisi oldum. Beden eğitimi sınıfbaşkanı  oldum. Din derslerinde zaten başarıydım. Okulumuzda çok güzel günlerimiz geçti. Kuş uçmaz kervan geçmez köyden gelerek öğretmen olmuştum. Artık başkalarına yardım etme zamanı idi. 

***

İlk öğretmenimin yaptıklarını, okulda öğrendiklerimi gittiğim köylerde uygulamaya çalıştım. Bu konu bitmez. Anlatmakla baş olmaz. Ama benim o yaşta Gönen’den gönderilmem politika imiş. Halbuki hiçbir şeyden haberim yoktu...

Sizlere sağlık ve başarılar dilerim.