Şimdi hiç bir zaman düşüncelerimizi söyleme şansımız yok mudur? Biz ne giyeceğimizi birilerine sorup öyle mi giyineceğiz? Kaç çocuk yapacağımızı birilerine mi soracağız. Sokakta nasıl gezeceğimizi birilerine sorup izin mi alacağız? Hangi okullara çocuklarımızı göndereceğimizide birilerinden izin alarak mı yapacağız? Sokakta nasıl dolaşacağımızı, neleri yapıp yapamayacağımızı birilerinin direktifleri ile mi yapacağız?

***

Dinimizi yaşamak elden geldiğince ibadetlerimiz yapmak istiyoruz. Peki bizi yönlendirecek olanlar tarikat şeyhi adı altında çocuklara tecavüz edenler mi olacak? Yaşadığımız iletişim dünyasında hala kuran kursu adı altında arapça öğreten, önceliklerimize küfreden nesiller mi yetiştirilecek ? Bunlara ne zamana kadar izin vereceğiz?

Dindar kindar nesil yetiştireceğiz diye geleceğimizi, birlik ve beraberliğimizi tehlike altına atmaya ne zamana kadar devam edeceğiz.

Bir Allahın kuluda çıkıp yapılanların doğru ya da yanlış olduğunu açıklamıyor. Korku içinde yaşamaya çalışıyoruz,.Biz bunları hak etmiyoruz. İktidar olmuş muhalefet olmuş, kim olurasa olsun önceliklerimiz dile getirip karar vermeliler. Ekonomiyi hiç söylemiyorum. Sadece geçen yıl pazara 50-60 lira ile çıkarak ihtiyaçlarımıı alıyorduk. Bu yıl 100 lira yetmiyor. Aslında evde iki kişiyiz. Bazen ekmeğimizide kendimiz yapıyoruz. Şimdi günde evine 10- 15 ekmek almak zorunda olanları düşünemiyorum bile. Cebinde çay parası olmadığı için sokağa kafeye bile gidemeyen, gitse bile yanıma birisi gelipte çay söylemek zorunda kalmasam diye düşünerek yaşamaya çalışan insanlarımız yok mu?

Elbette var.

Ama herkes çaresiz.

Herkes korku içinde.

İki arkadaş telefonda konuşurken söylediği sözcükleri iyice süzerek, düşünerek söylemesi gerektiğni biliyor, birde karşısındaki arkadaşına söylüyorki başına bir iş gelmesin.

Herkes birbirine kuşku ile bakıyor.

Gördüğünü görmezden, duyduğunu duymazlıktan geliyor.

Korku ve huzursuzluk hat safada.

***

Eğitim sistemimizdeki yapılanları görüyorsunuz. Üniversite sınavlarında çocuklarımız 40 matematik sorusunun yalnız 4 üne doğru yanıt verebilmişler.

Bu ne biçim eğitim sistemi ve öğretimidir?

Bu eğitim sitemi ile mi çağdaş ülkeler düzeyine ulaşacağız?

Bu eğitim sistemi ile mi Atatürk'ün söylediği medeniyet düzeyine çıkacağız.

Ben karammsar düşünceler, endişeler içindeyim.

Bizi idare edenler ne yapıyorlar merak ediyorum.

Aslında onların önemli göreverinden belki de ilki eğitim öğretim olamlıdır.

Tarımda, sağlıkta, bağımsız olması gereken yargıyı hiç sormayın, bende söylemeyeyim.

Allah yardımcımız olsun.

Hepinizin akıl sağlıgına ve vücut sağlığı içinde olmanızı dilerim.