Binlerce yıl önce, göklerle yerin birleştiği o kadim zamanlarda, Türk boyları karanlık gecelerin en uzun olduğu 21 Aralık’ta beklerdi. Gökyüzünde yıldızlar titrer, rüzgâr bozkırları dolaşırken, insanlar büyük bir sırra şahit olmak için sabırla beklerdi: Güneş’in yeniden doğuşu, yaşamın zaferi…
Ve işte o an geldiğinde, Ayaz Ata göklerden inerdi. Soğuğun efendisi, buzların koruyucusu ve muhtaçların yardımcısı olarak, Türklerin yüzyıllardır anlattığı efsanelerdeki gibi, karla kaplı bozkırda görünür, ellerini uzatır, yeryüzünü kutsardı. Ayaz Ata’nın gelişi, doğanın uyanışı demekti; ağaçlar yeşerir, dereler çağlar, hayvanlar coşar, insanlar sevinçle şarkılar söylerdi.
Bu kutlu gün, Nardugan… Güneş’in Doğuşu… 22 Aralık’ı takiben ilk dolunay yükseldiğinde, Türkler Akçaçam ağaçlarını ölümsüzlüğün simgesi olarak süsler, ağacın etrafında oyunlar oynar, kopuz eşliğinde destanlar söyler, kutlamalar düzenlerlerdi. Paktıgan ve Koçagan bayramlarıyla birlikte, Nardugan göksel bir üçlemenin kutsal parçasıydı; zaman ve doğa, bu üç bayramla dengelenirdi.
Nardugan adı da kendi kudretini anlatır: Moğolca Nar (Güneş) ve Türkçe Tuqan (Doğan). Tatarlar buna Koyaş Tuğa, Başkurt ve Udmurtlar Nardugan, Mişer Tatarları Raştua, Çuvaşlar Nartavan, Zırizyalar Nardava, Mokşalar Nardvanderler. Her ad, Güneş’in yeniden doğuşunun ve Ayaz Ata’nın kudretinin yankısıdır.
Ayaz Ata, yalnızca soğuğun efendisi değil, Türklerin gerçek kahramanıdır. Batı’nın Noel Babası diye sunduğu figür, onun gölgesinde soluklanır; asıl öz, kadim Türk kültüründe, doğanın uyanışında, halkın koruyucusunda saklıdır. Ayaz Ata, yeryüzüne iner, göğü ve güneşi selamlar, karanlığı kovar ve hayatı yeniden başlatır.
Her yıl, 22 Aralık’ı izleyen ilk dolunay gecesinde, Nardugan ateşleri yanar, Türk boyları sevinçle göğe bakar, doğanın ve yaşamın yeniden doğuşunu kutlar. İşte bu, yalnızca bir bayram değil; binlerce yıl boyunca süregelen kadim bir efsane, bir destan, Ayaz Ata’nın ve Güneş’in hikayesidir.
Nardugan kutlu olsun! Güneş yeniden doğsun, Ayaz Ata yeryüzüne inip karanlığı dağıtsın, doğa uyanıp yaşamı selamlasın!