Her ne kadar sımsıcak güneşin altında buz gibi Margarita içilen altın sarısı kum, masmavi deniz tatillerini tercih etsem de en unutulmaz Noel ve Yılbaşı tatillerim soğuktan titreyerek elimde sıcak içeceklerim, atkı, şapka, eldiven üçlüsüyle geçirdiklerimdir. Hele  bir de her taraf bembeyaz ve lapa lapa kar yağıyorsa… Bu hafta size en keyifli Noel tatilimi yazmak istedim.

 

 

Alp dağlarının eteklerinde, içinden Salzach Nehri gecen, Barok mimarisiyle donatılmış, görkemli kalesiyle  kış aylarında tam bir masal diyarına dönüşen Almanya sınırına yakın  bir ortaçağ şehri  Salzburg. En önemli özelliği ise Mozart’ın burada doğması, kendisi artık burada olmasa bile ruhu ve  müziği yer yerde, şehri gezerken Mozart’ın piyanosundan kaçan notalar kulaklarınızda uçuşacak. Hele birde bir kaç gün kalınırsa… kapı çalsa bir anlığına acaba Mozart mi geldi diye düşündürecek kadar. 

Salzburg, Neşeli Günler ( Sound of Music) filminin çekildiği yer olarak da bilinir.  Von Trapp ailesinin yaşadığı yerleri görmenin verdiği mutluluk bambaşka!  Filmin çekildiği mekanlar, dağlar goller ve evler sizi çocukluk günlerinize götürüp yüzünüze bir gülümseme getirecek. 

Avusturya deyince akla Viyana, Mozart deyince akla Salzburg gelir. Nüfusu 150.000 olan şehre her yıl 9 milyon turist geliyor  ve gelirlerinin çoğu turizmden sağlanıyor.

 

 

Salzburg’ da yapılması gerekenler:

Salzburg'a kadar gelip bu şehirde doğmuş olan Mozart'ın evini ve müzesini gezmeden olmaz elbette. Wolfgang Amadeus Mozart’ın müzik eğitimine başlayarak 5 yaşında ilk bestesini yaptığı piyanosunu görmek çok etkileyici… Eli ile yazdığı notalar, çaldığı kemanlar, el yazması besteler, mektuplar, dönemin zarafetini taşıyan özel eşyaları, evlerindeki mobilyalardan örnekler, Mozart Ailesi’nin soyağacı, portreleri, hikayeleri, operalarının sergilendiği tiyatro salonlarının dekorları ile her odada her salonda sanatsal bir doku!. Ayrıca  hediyelik eşyada alabilirsiniz. 

Salzburg'a geldiğinizde, olmazsa olmaz ziyaretlerinden biri Salzburg Kalesi’dir. Salzburg'ta Mönchsberg dağında bulunan kaleye dik bir finuculer ile şehir merkezinden ulaşabildiğiniz gibi, dağ yolundan yürüyerek de gidebilirsiniz. Her  ne kadar zor bir yürüyüş  olsa da hedef tamamlanınca güzel oluyor. Kalenin en yüksek kulesine tırmandığınızda muhteşem bir panoramik manzara sizleri bekliyor.

Mirabel Sarayı ve Bahçeleri; çiçeklerini açmış ağaçlar, rengarenk çiçekler ve göz alıcı heykelleriyle Salzburg'un bence en görülmesi gereken yeri. Huzurla geçirebileceğiniz bir kaç saat garanti! 

Schnitzel, haşlanmış et yemeği "Tafelspitz", patates köftesi "Knödel", un kurabiyesi "Vanillekipferl", elmalı turta "Strudel", bira, lahana salatası ve domuz etinden hazırlanan et yemeği "Schweinsbraten” çok meşhurdur.  Krem şantili Elmali turtayı hiç bir ülkede bu kadar orijinal yapabileceklerini sanmıyorum.

Tüm sokaklarda şehrin simgesi olan Mozart çikolatası satan dükkanlar var. Yuvarlak Mozart çikolataları ünlü çikolata şefi Paul Fürst tarafından 1890 yılında geliştirilip Mozart’a ithaf edilmiş. Eşe dosta meşhur Mozart çikolatalarından almadan dönmeyin!

Salzburg’da kahve-kek kültürü, müzik kültürü bütün Avrupa’dan daha önde gelir. Bir de  işin içine kayak girerse sanırım müzik dünyasının dahi çocuğu Mozart’ın doğum yerine gitmek kaçınılmaz olur.

 

 

Haftaya görüşmek üzere… 

Sevgiler