Değerli okurlar, mahkemeler; toplumda düzeni sağlamaya çalışan hukuk kurallarına göre yargılama yetkisinin verildiği; insanların haklarını aradıkları, kuruluş ve çalışmaları özel kanunlarla düzenlenmiş kuruluşlardır. Hakimler, görevlerlerinde hiç şüphesiz bağımsızdırlar. Başta Anayasa olmak üzere, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine gore hüküm verme hakkına sahiptirler. Hiçbir makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında  mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez tavsiye ve telkinde bulunamaz. 

Mahkemelere ve hakimlere ait bu kısa bir  hatırlatmadan sonra bu haftaki hukuk köşemize önemli ölçüde hak kayıplarına neden olan  miras hukuku  konusunu ana hatlarıyla kısaca sizlerle paylaşmak  istiyorum. 

Mirasçılar, miras bırakanın vefatı halinde mirası bir bü¬tün olarak, kanun gereğince kazanırlar.  Mirasçılar, miras bırakanın alacaklarından sorumlu oldukları kadar borçlarından da sorumludurlar. Hemen belirtelim Medeni Kanunda iki türlü mirasçılık düzenlenmesi yapılmıştır. 

*Birincisi, Medeni Kanun hükümlerinde açıkca belirtilmiş yasal mirasçılık. 

*İkincisi, miras bırakan kişi tarafından kendi iradesi ile çoğu zaman vasiyetname yolu ile belirlenen mirasçılar.

Genel olarak bildiğimiz miras bırakan ve mirasçı kavramlarını hatırlatmak gerekirse;

Bir  kişinin ölmesi veya MEDENİ KANUN hükümlerine göre gaipliğine karar verilmesi halinde; bu kişinin Medeni Kanunun Miras Hukuku hükümleri uyarınca belirlenen malvarlığına , hukuk dilinde ‘tereke’ diyoruz. Miras bırakan kişiye ‘’muris’’ denilmektedir. Kişilerin miras hakkıda diğer gayrımenkul haklarında olduğu gibi yasalarla güvence altına alınmıştır. Mirasbırakanın ölümü veya gaipliğine karar verilmesine bağlı olarak , ondan kalan tereke ile ilgili olarak hak sahibi olan kişiye veya kişilere “mirasçı” denilmektedir.

MEDENİ KANUN hükümlerine göre miras paylaşım oranları acaba nasıldır?

* Miras bırakanın vefatından sonra; evlilik birliği devam eden eş varsa; miras bırakanın çocuklarının (altsoyu) olması  durumunda; çocuklar mirasın dörtte üçüne, sağ kalan eş mirasın dörtte birine hak kazanacaktır. Yalnız miras bırakanın çocuklarının bulunmaması durumunda, sağ kalan eş; eğer miras bırakanın anne ve babası ile birlikte mirasçı olursa o takdirde mirasın yarısına hak kazanacaktır. 

Değerli okurlar, miras paylaşım oranları her kişinin altsoyu bulunmaması veya üst soyu olmaması gibi birçok şekilde kişilere gore değişiklik göstebilir. Bu sebeple, daha ayrıntılı bilgi almak isteyen okuyucularımız mail yoluyla bana ulaşabilirler. 

Bu haftalıkta bu kadar, hepinize haktan ve hukuktan yana herşeyden önemlisi adaletten yana  barış dolu bir hafta diliyorum.