İSTANBUL (AA) - Minyatür sanatçısı Gülçin Anmaç'ın, Kuveyt Türk'ün katkılarıyla hazırladığı 'Rumeli'de Osmanlı İzleri' sergisi, Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi Tek Kubbe Salonu'nda sanatseverlerle buluştu.
Sergi, Anmaç'ın Balkan coğrafyasında yer alan Osmanlı eserlerini tarihi kaynaklar doğrultusunda yeniden yorumladığı 35 özgün eserden oluşuyor.
Açılışta konuşan Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, Rumeli'de Osmanlının toplumun ihtiyacına göre camiler, kervansaraylar, köprüler, yollar ve kuş evleri yaptığını belirterek, 'İnsanları, hayvanları en ince ayrıntısına kadar düşünen bir medeniyetin, ecdadın torunlarıyız. Bununla iftihar ediyoruz. Kuveyt Türk olarak 'Değerlerimizle büyüyoruz' anlayışıyla da bugüne kadar tarihi eserleri restore etmek, hayata kazandırmak, gerekirse kitap ya da sergi olarak gelecek nesillere taşımak üzere çalışmalar yapıyoruz. Bunlardan bir tanesini de bugün bu tarihi mekanda yaptığımız için çok mutluluk duyuyoruz.' dedi.
- 'Sergide 11 ülkenin 29 şehrinden seçilmiş 35 eser var'
Sanatçı Gülçin Anmaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlının Balkanlar'da yaptığı binlerce eserin bulunduğuna dikkati çekerek, 'Bunların içinden bugünkü hafızamızda, kültürel belleğimizde olan eserlerin bir kısmını seçtik. Bu sergide 11 ülkenin 29 şehrinden seçilmiş 35 eser var. Gerçekten heyecan verici bir konu çünkü Rumeli, yüzyıllarca Türk-İslam kültürünü manevi anlamda yaşadığımız, yaşattığımız topraklar. Bugün o izler çok az kaldı.' ifadelerini kullandı.
Sergideki eserlere dair de Anmaç, 'Eserlerde bazen bir şehri, bazen tek bir eseri yaptım. Kitabesi kaldıysa onu ekledim. Bunu minyatür sanatının bütünlemesiyle yaptım. Minyatürü geleneksel teknikle yani yüzyıllardır yapılış şekliyle çalışmaya devam ediyorum. Rumeli'deki Osmanlı izlerinin yine Osmanlıda olduğu gibi geleneksel teknik minyatürle yapılmasını önemli buluyorum.' diye konuştu.
Anmaç, açılıştaki konuşmasında da sergi hazırlığının uzun bir arşiv çalışması ve akademik bilgilerin toplanmasıyla gerçekleştiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
'Eserlerin tasarımının özgün olması çok önemliydi. Rumeli'deki Osmanlı eserleri, daha önce bu şekilde yapılmamıştı. Bu eserlerin minyatür sanatıyla yeniden tasarlanıp yapılması, bu koleksiyonu nadide ve özel yapıyor. İşin projelendirilmesi 3 yıla yakın oldu. 1,5 yıla yakın da bu eserlerin üzerinde çalışılması var. Çizimler sonrasında uygulama ve boyama kısmını, nakkaşhane usulüyle atölyemde çalıştım. İstediğimize yakın sonuçlara da ulaştık. Küratörüm Mesut Bilgili'ye ve Kuveyt Türk ailesine çok teşekkür ediyorum.'
Sergi, 25 Aralık'a kadar ziyarete açık olacak.