Politika

Milli Savunma ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının 2026 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulu'nda

- DEM Parti Hakkari Milletvekili Vezir Coşkun Parlak: - 'Bölgesel barışın garantisi daha fazla silahlanma değil, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve daha fazla dostane diplomatik ilişkilerdir' - DEM Parti Hakkari Milletvekili Öznur Bartın: - 'Bütçeniz, KOBİ'leri köleleştiren, bilimi araçsallaştıran, emeği sömüren ve bölgesel eşitsizliği derinleştiren bir bütçedir, biz bu bütçeye 'Hayır' diyoruz'

Abone Ol

TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulu'nda, Milli Savunma ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının 2026 yılı bütçeleri üzerinde DEM Parti milletvekilleri söz aldı.

DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası oluşan siyasi, askeri, iktisadi ve hukuki dengelerin 'bir bir çözüldüğü' değerlendirmesini yaptı.

'Çözülen sadece mevcut güç dengeleri değil, buna bağlı olarak insanlığa ait değerlerin de aşındırılmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz.' diyen Çiçek, binlerce yıllık birikimin sonucu insanlık değerlerini, toplumsal değerleri savunmayı herkesin kabul etmesi gerektiğini söyledi.

ABD-Çin rekabetinin küresel sistem üzerindeki baskıyı artırdığına işaret eden Çiçek, 'bu hegemonya kavgasının', yeni enerji ve ticaret yolları arayışlarını da zorunlu kıldığını belirtti.

Ekonomik koridor savaşlarının gittikçe büyüdüğüne dikkati çeken Çiçek, 'Bu savaşlar bölge halklarına mülksüzleşme, yerinden edilme, soykırım faturası olarak yazılmaktadır. Kapitalizmin içine girdiği kriz, tıkandığı yerde nefes almak için bizlere dayattığı savaş da en pahalı çözüm yolu oluyor.' diye konuştu.

Filistin'de yaşanan soykırımın sadece Yahudi kavminin 'vadedilmiş topraklara sadakati gereği' ortaya çıkmadığını söyleyen Çiçek, şöyle konuştu:

'Bu aynı zamanda buz gibi kar çıkarlarının, buz gibi sermaye çıkarlarının dayattığı soykırımlardır. İsrail, Hindistan'dan Hayfa Limanı'na, Kıbrıs'ın güneyine, oradan Yunanistan Pire Limanı'na ve Avrupa'ya, bu koridorun güvenlik içerisine alınabilmesi için bir saha temizliği yapılmaktadır. Halklara savaş ve soykırım dayatılmaktadır.'

DEM Parti Hakkari Milletvekili Vezir Coşkun Parlak, silahlanma yarışının bir kısır döngü olduğunu, silahlanma arttıkça tehdit algısının, tehdit algısı arttıkça da silahlanma ihtiyacının arttığını dile getirdi.

Silahlanma döngüsünün kazananlarının 'topluma sürekli güvenlik kaygısı pompalayıp kendi gücünü konsolide eden otoriter siyasetçiler' olduğunu belirten Parlak, küresel silah endüstrisi ve silah tüccarlarının ise karına kar katmaya devam ettiğini anlattı.

Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın hassasiyeti, ekonomik ve toplumsal durumundan dolayı silahlanma çılgınlığına karşı çıkması gerektiğini savunan Parlak, 'Bölgesel barışın garantisi daha fazla silahlanma değil daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve daha fazla dostane diplomatik ilişkilerdir.' diye konuştu.

Dünya savaşlarının ardından Avrupa'nın çözümü, ekonomik, toplumsal ve siyasal ilişkileri derinleştirmekte gördüğünü belirten Parlak, 'Türkiye de başta komşu devletler ve halklar olmak üzere dış politikasını eşitlik ve hukuk temelinde dostane diplomatik ilişkiler kurarak yürütmelidir.' değerlendirmesinde bulundu.

- 'Eşitlikten korkan zihniyetin yok olması gerekiyor'

DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, AK Parti dönemine özelleştirmelerin damga vurduğunu, TÜPRAŞ, SEKA, TEKEL, demir çelik fabrikalarının özelleştirildiğini ve kamunun sanayi gücünün büyük ölçüde özel sermayeye devredildiğini dile getirdi.

Bu özelleştirmelerin ekonominin olumlu yönde seyrettiğine dair geçici bir illüzyona neden olduğunu savunan İrmez, ülkeye yapılan yatırımlardan da bölgelerin eşit yararlanmadığını iddia etti.

GAP bölgesinde yer alan illerde sanayi, teşvik ve yatırımın 'yok denecek seviyede' olduğunu ileri süren İrmez, GAP ve DAP için ayrılan bütçe oranlarını eleştirdi.

Yatırımlarda bölgeler arası dengeleme hamlesi görmediklerini savunan İrmez, 'Kardeşlik ve eşitlik söylemi reelde gerçekleşenle örtüşmüyor. Bu ayrımcı politikaların sonlanması ve ülke kaynaklarının eşit bir biçimde dağılması için GAP'ın ve DAP'ın bütçesinin artırılması ve en önemlisi eşitlikten korkan zihniyetin yok olması gerekiyor.' değerlendirmesinde bulundu.

DEM Parti Hakkari Milletvekili Öznur Bartın, iktidarın sanayi vizyonunun KOBİ'leri sadece birer figüran görmekten ibaret olduğunu ileri sürdü.

KOBİ desteklerinde en çok kalkınmaya ihtiyaç duyan bölgelerin kasıtlı ihmal edildiğini savunan Bartın, Bakanlığın hazırladığı SEGE 2025 Raporu'nda yer alan en az gelişmiş bölgeler listesinin Cumhuriyet tarihi boyunca 'değişmeyen bir döngünün kanıtı' olduğunu söyledi.

Bartın, şu ifadeleri kullandı:

'Bütçeniz, KOBİ'leri köleleştiren, bilimi araçsallaştıran, emeği sömüren ve bölgesel eşitsizliği derinleştiren bir bütçedir, biz bu bütçeye 'Hayır' diyoruz. Kaynakların emeğe, üretime ve toplumsal barışa ayrıldığı, insan odaklı, demokratik, ekolojik bir sanayi ve kalkınma sistemini biz inşa edeceğiz.'