Birçok doktora gittiler, farklı farklı doktorlarda tedaviler oldular fakat olumlu sonuç alamadılar. Sürekli etraflarından gelen ‘Neden çocuğunuz olmuyor?’ sorularıyla muhatap oldular. Bu duruma çok üzülen Ünübüyük ailesi dört başarısız tüp bebek tedavisinden sonra ‘Son kez deneyelim’ dedi ve mutlu sona ulaştı. Oğulları Yiğit’i kucaklarına aldı. Kayseri’de yaşayan 34 yaşındaki Raziye Ünübüyük, yaşadıkları süreci şu sözlerle anlattı:“Dört defa farklı merkezlerde tüp bebek tedavisi olduk. Tedavileri uyguladılar, sonuç olumsuz olunca ‘Sizin çocuğunuz olmaz’ dediler. Bize ‘Şu nedenden dolayı çocuğunuz olmaz’ demediler Biz de umudumuzu yitirmeye başladık. ‘Demek ki kaderimizde bu var, Allah çocuk sahibi olmamızı uygun görmedi’ dedik. Bu tür durumlarda elinizden bir şey gelmiyor, kaderinize teslim oluyorsunuz çünkü yapılması gereken her şeyi yaptığınızı düşünüyorsunuz. Bir süre sonra kendimizi toparlayınca tekrar denemeye karar verdik. Prof. Dr. Gökalp Öner ile yollarımız kesişti. Aslında hiç ümidimiz yoktu ama bir kez daha kendimize şans verdik. Hocamızın yaklaşımı, sakin şekilde tedavi sürecini anlatması, kendine güveni açıkçası bizi de rahatlattı. Hocamızın bütün söylediklerini çok iyi bir şekilde dinleyerek yolumuzun çok uzun olduğunu, sabırlı olmamız gerektiğini öğrendik. Tedaviye başladık. Tedavimiz tam dört ay sürdü. Hiç yumurtam yoktu, erken menopoz hastası olduğumu öğrendim. Dolayısı ile direkt tüp bebek tedavisine başlamadık. Farklı tedaviler uygulandı, PRP yapıldı, histereskopi ve laparoskopi ameliyatı oldum. Sonrasında Allah’ıma şükürler olsun ki bir yumurta oluştu bir yumurtadan bir embriyo oluştu. Transferden sonra açıkçası çok fazla bir ümidim yoktu çünkü dört defa negatif haberini aldığım için çok da kendimi beklenti içerisine sokmuyordum. Kliniğe gittik, gebelik testim yapıldı ve hamile olduğumu öğrendiğimde çığlıklar attım.Eşimle sarılıp dakikalarca ağladık. Gökalp hocam ve ekibi de bizim bu mutluluğumuzla mutlu oldular. İlk kalp atışlarını duyduğumda, işte o zaman hamile olduğuma inandım, hayatımda duyduğum en güzel ses, en güzel melodiydi, kulaklarımdan halen gitmez. O kadar duygusallaşmıştım ki her şeye ağlıyordum, yine dakikalarca ağladım. Sonra erkek olacağını öğrenince şaşırdık, ilk fotoğrafını elimize aldık, büyük bir mutlulukla doğana kadar o fotoğraflara bakarak çocuğumuzu sevdik. 36. haftanın sonunda erken doğumla geldi bebeğimiz. Bir süre yoğun bakımda kaldı. Yoğun bakımda kucağıma verdiklerinde gözlerini gözlerime kilitliyordu. Bütün yoğun bakım ekibi bizim bu tablomuzu izliyordu ve yoğun bakım ekibi bizim adımızı ‘Anne-oğul aşkı hastası’ diye koydu. Çok şükür sağlıkla evimize döndük. Evimizin neşesi geldi, inanılmaz mutluyuz. Bu duygular anlatılmaz ancak yaşanır. Anne-oğul aşkımız her gün daha da katlanarak büyüyor. Her çocuk gördüğümde içim cız ederdi. ‘Bende anne olur muyum?’ diye duygulanırdım, hayaller kurardım. Elimden tutup ‘Anne’ diyen minik olur mu diye düşünürdüm. Hayallerime kavuştum, ellerimi tutup ‘Anne’ diyen bir evlada sahip oldum. Allah isteyen herkese nasip etsin. Bizim evladımıza kavuşmamızda emekleri olan Prof. Dr. Gökalp Öner’e çok teşekkür ediyoruz.”

"PRP’Yİ ERKEN MENOPOZDA UYGULUYORUZ"

Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr Gökalp Öner, tedavi sürecini şu sözlerle anlattı: “Hastamız bize Kayseri’den başvurdu. Hastamızın muayenesini yaptığımızda erken menopoz hastası olduğunu tespit ettik. Böyle durumlarda direkt tüp bebek tedavisine başlamıyoruz. Hastamızdan yumurta elde edebilmek için PRP tedavisi yaptık ve PRP tedavisi sonucunda bir tek yumurta elde ettik. Biz buna ‘altın yumurta’ deriz. Bir yumurta ile sağlıklı bir embriyo elde ettik.PRP’yi özellikle yumurta rezervi azalmış ya da menopozda olan kadınlarda bu tedaviyi uyguluyoruz. Kadının kanını alıp özel bir santrifüj kitinden geçirdikten sonra içerisindeki yumurtayı aktive eden proteinlerle büyüme hormonlarını anestezi altında yumurtalığa enjekte ediyoruz. Bu hastamızda da aynı şekilde geldiğinde detaylı muayenelerimiz de kesinlikle yumurta göremediğimiz için yapılan tahlillerde de erken menopoz olduğunu tespit ettiğimiz için aynı şekilde hastamızın kanını aldık özel bir santrifüj cihazından geçirerek anestezi altında yumurtalığa enjekte ettik. Daha sonraki aylarda takibe aldık. Bu arada hastamıza gebelik oranlarını yükseltmek için yumurta toplamadan önce histereskopi ile rahmini hazırladık. Laparoskopi ile tüplerinde şişlik olup olmadığına bakarak tüm olumsuzlukları bertaraf ederek hastamızı hazırladık. Bu arada sağlıklı yumurtamızın da oluştuğunu gördük. Yumurtamızı topladık. Sağlıklı bir embriyo oluşturduk, hastamıza on gün sonra gebelik haberini verdik. Daha sonra gebelik takiplerini yaptık. Bütün mutluluk aşamalarını, duygularını birlikte yaşadık. Şükürler olsun sağlıkla çocuklarını kucaklarına verdik. Şimdi mutlu bir şekilde hayatlarına devam ediyorlar, onların mutluluğu da bizim bu işi yapmamızdaki en büyük motivasyon oluyor.”İSTANBUL(İGFA)