Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Basın, Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik öncesi Genel Müdür Mehmet Akarca ile birlikte Şehit gazeteci Mustafa Cambaz anısına BYEGM’de açılan “Fotoğraflarla 15 Temmuz” sergisini gezdi. BYEGM Genel Müdürü Akarca, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü teröristlerin bombaladığı Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde, teröristlere meydan okuyan Bozdağ’a, BYEGM’nin TBMM’nin yıkılan duvarlarından düşen mermer parçaları ile hazırladığı kartlardan takdim etti.
AVRUPA GAZETE ADINA İNGİLTERE'DEN KATILAN TEMCİLCİMİZ SEÇKİN DEMİR, ADALET BAKANI BOZDAĞ VE BYEGM’NİN YABANCI GAZETECİ HEYETİYLE
Sergi sonrası 50 ülkeden gelen yabancı basın mensuplarına seslenen Bakan Bozdağ, 15 Temmuz Destanı’nın yazıldığı geceyle ilgili ayrıntıları paylaştı. TBMM’nin kurulduğu tarihten bugüne kadar ilk defa darbeci teröristler tarafından bombalandığının altını çizen Bakan Bozdağ “ O sırada genel kurulda bulunan bir milletvekili olarak diğer milletvekilleriyle beraber milletin iradesinin tecelli ettiği meclisi açık tutmak, darbecilere meydan okumak ve bu meclisi kapatamayacaklarını onlara göstermek için orada pek çok arkadaşımız vardı. Konuşmayı yaptığım sırada bomba atıldı Meclisin üzerine. Daha sonra 5 veya 10 dakika vakit geçti, geçmedi, aynı konuşma içerisinde ikinci defa bomba atıldı.” diye konuştu.
Bozdağ, Türk halkının ölümü göze alarak verdiği mücadelenin artık Türkiye’de darbeler döneminin kapandığının kanıtı olduğunu ve 15 Temmuz 2016’nın bundan sonra hiçbir teşebbüsün başarıya ulaşamayacağının dosta düşmana ilan edildiği gün olarak tarihe geçtiğini vurguladı.
Uluslararası kamuoyuna seslenen Bakan Bozdağ, "Eğer 15 Temmuz askeri darbe teşebbüsünü önlemek konusunda Türk halkının gösterdiği bu fedakarlığı başka ülke halkları göstermiş olsalardı Birleşmiş Milletler, batı ülkeleri, uluslararası örgütler, bu halkı devlet nişanları ile ödüllendirme konusunda yarışa girerlerdi. Ama Türk halkını bu noktada maalesef takdir etme gibi bir nezaket cümlesi dahi kurulmadı." diye konuştu.
Bozdağ, darbe girişimi sırasında AB ve ABD'deki yöneticilerin sonuca göre pozisyon belirlemek için uzun süre açıklama yapmadığını anımsatarak, net açıklamaların darbeci teröristlerin başarısız olduğu anlaşıldıktan sonra geldiğini vurguladı.
FETÖ'nün darbe girişiminin başarısızlığa uğratılmasına sağlayan olaylara da değinen Bozdağ, bunların başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı meydanlara davetinin yer aldığını belirtti. Erdoğan'ın çağrısının darbe girişiminin akıbetini değiştirdiğine dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı, Marmaris'te bulunduğu yerden halkın arasına ölümü göze alarak uçmuştur. Hani bugünlerde Türkiye ve dünyada Sayın Cumhurbaşkanı'mızı itibarsızlaştırmak için pek çok iftira yapanlar var, 'otoriter, diktatör' gibi pek çok iftiralardan hareketle onu itibarsızlaştırmak, dünya halklarının da gözünden düşürmek isteyen ulusal ve uluslararası işbirliği içinde çok büyük bir kampanya yürüyor. Buradan sormak isterim, dünyada Türkiye'nin Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı'mız Sayın Tayyip Erdoğan'ın dışında demokrasiye, insan haklarına, cumhuriyete, milli iradeye, seçilmişlere, milletin emanetine sahip çıkmak için darbecilere meydan okumuş ikinci bir lider var mı? Yok. Ölüme uçmuş, çünkü hava sahası da darbecilerin kontrolünde. Cumhurbaşkanı ailesiyle pek çok riski alarak İstanbul'a halkının arasına geliyor ve darbeye karşı mücadele eden halkıyla beraber darbecilere karşı mücadeleye katılıyor. Demokrasiyi, insan haklarını, seçilmişleri yok etmek, zorla ve şiddetle iktidarı ele geçirmek isteyen bu demokrasi, insan hakları düşmanlarına karşı demokrasiye karşı çıkıp da dünya tarafından yalnız bırakılan Tayyip Erdoğan dışında da ikinci bir lider yoktur."
DARBECİYE İŞKENCE SÖZ KONUSU DEĞİLDİR
Darbe teşebbüsünün arkasından hemen işkence ve kötü muamele iddialarının gündeme getirildiğine dikkati çeken Bozdağ, “Çok net söylüyorum, darbe teşebbüsünden sonra gözaltında olan veya tutuklanmış bulunan herhangi bir darbeciye ve darbe teşebbüsünden bulunan kişilere dönük kötü muamele ve işkence yapılması söz konusu değildir.” dedi. Tüm sürecin raporlar ve görüntülerle kayıt altında olduğunu ifade eden Bozdağ, Türkiye’ye iftiraların iftira olduğunun ispatlanması için bile fırsat tanınmadığını dile getirdi.
Adalet Bakanı Bozdağ, bu tür iddiaların Türkiye'yi yıpratmak için özel olarak ortaya atıldığını belirterek, "Bunlar Türkiye'ye dönük kirli algı operasyonları kapsamında yapılan planlı iftira projeleridir. Biz uluslararası örgütlerin her türlü denetimine açığız, her şeye de açığız" ifadesini kullandı.
MEDYA HALKIN VE DEMOKRASİNİN KALKANI OLDU
Konuşmasında Türk medyasına da teşekkür eden Bozdağ, “Darbeciler onları susturmak için tehdit ettiler, darbeci asker gönderdiler ama onlar yine görevlerini yapmaya devam ettiler. O yüzden hem televizyonlarımıza hem gazetelerimize hem sosyal medya internet medyasına bütün basın camiasına da ben buradan bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle de rahmetli Turgut Özal’ı rahmet, minnet, dua ve şükranla yad ediyorum. Çünkü o dönem pek çok kişi karşı çıksa da medyada çoğulculuğu getiren oydu. Eğer medyadaki bu çoğulculuk ve renklilik olmasaydı belki darbenin seyri başka olurdu.” dedi.
BYEGM Genel Müdürü Akarca
BYEGM Genel Müdürü Akarca da konuşmasını 15 Temmuz gecesi yaşananlara ayırdı. Akarca “O geceden hatırımızda kalanlara bakacak olursak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın facetime bağlantısıyla halkı sokaklara daveti, Sayın Başbakanımızın bunun bir kalkışma olduğuna ilişkin televizyonlara yaptığı net açıklama, TBMM’nin tarihe altın harflerle yazılan kahramanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi hainler tarafından bombalanırken ‘Meclis kapanmamalı, yapacağımız şey burada ölmektir’ deme kahramanlığını gösteren Adalet Bakan Bekir Bozdağ’ın sözleridir” diye konuştu.
“Hain teröristler eğitim sistemine, emniyet teşkilatına, diğer bürokrasiye ve özellikle adalet sistemine sızmışlar” diyen Akarca, Bakan Bozdağ’a yargıya sızan hainleri hukuk içinde kalarak temizleme gayretlerindeki kararlılığı kutladı ve çabalarında başarılar diledi.
