Merkezi Katar'ın başkenti Doha'da bulunan El Cezire İngilizce Genel Yayın Yönetmeni Giles Trendle, Katar krizi ve kanalın kapatılmasına yönelik taleplere ilişkin Anadolu Ajansı muhabirine değerlendirmede bulundu.Trendle, bazı Arap ülkelerinin Katar'ı hedef aldığı krizde El Cezire'nin duruşunun ne olacağına dair soruya, bu ülkelerden Doha yönetimine ulaştırılan talep listesinden anlaşıldığı üzere El Cezire'nin kapatılmasının da istendiği yanıtını verdi. Trendle, "El Cezire olarak, cesur ve zorlu gazeteciliğimize devam etmeye kararlıyız. Dünya çapında adil ve dürüst haber yapmaya ve yayın misyonumuza bağlıyız." dedi.Son 6 yılda El Cezire muhabirlerinin hapsedilmesi, ofislerinin kapatılması, internet sitelerinin engellenmesi gibi çeşitli kampanyalara maruz kalırken El Arabiya ve Sky News Arabiya gibi diğer medya kuruluşlarına herhangi bir engel çıkarılmadığı anımsatılarak El Cezire'nin neden özellikle tüm bu baskıların hedefinde olduğunun sorulması üzerine Trendle, kanal olarak 2011'den önce de birçok zorlukla karşı karşıya kaldıklarına işaret etti. Trendle,  Bence tüm gözlerin El Cezire'nin üzerinde olmasının ve kapatılması talebinin bir nedeni de bu." ifadelerini kullandı.Trendle, 2011'de El Cezire'nin insanları liderlerine karşı başkaldırmaya ve sokağa çıkmaya teşvik ettiğine dair suçlamalara ilişkin de "olanların haberini yaptıklarına, kimseyi kışkırtmadıklarına" dikkati çekerek ikisi arasında çok ciddi fark olduğunu vurguladı.Olayların, ihtilallerin veya başkaldırının kendiliğinden geliştiğini söyleyen Trendle, takibini yaparak yazdıkları bu protestolara, önderlik etmediklerini belirtti. 'Krizi siyasilere bırakacağım. El Cezire'ye gelince, devam edeceğiz' 

 

 

Trendle, "Söz konusu tarihten önce de ofislerimiz kapatıldı ve gazetecilerimiz hapsedildi. El Cezire, 2011'den bu yana Arap Baharı adıyla bilinen süreç, yeni neslin umutları rüyalarıyla ilgili haberler yapıyor. (El Cezire) sokaktaki kadın ve erkeğin sesi için bir platform oldu. Bölgedeki bazı rejim ve hükümetlerin, bu değişim, yeni neslin umutları, idealleri ve iyimserlikleri nedeniyle tehdit altında olduklarını hissettiklerini düşünüyorum.