Bizim de üyesi olduğumuz merkezi Ankara’daki Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Avrupa Ülkeleri Büyükelçileri, İfade ve basın özgürlüğü başta olmak üzere çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunmak üzere, Gazeteciler Cemiyeti Gölbaşı Bizim Çatı Tesislerinde bir araya geldi.

 

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, ev sahipliğinde düzenlenen çalışma yemeğini açış konuşmasında; “70. Kuruluş yıldönümümüzü kutladığımız bu yıl, kuruluş amacımız olan gazeteciler arasındaki dayanışmayı artırmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır” diyerek, medya özgürlüğünün özellikle son birkaç yıl içinde giderek bozulmaya başladığına dikkat çekti.

 

Yoğun gündem nedeni ile geç de olsa, önemsediğimiz bu toplantıyı ve Cemiyet Başkanı Bilgin’in açıklamalarını sizlerle paylaşmak istiyoruz:

 

“Her ne kadar iktidar ülkede hapsedilen tek gazeteci yok ve basın özgürlüğü açısından Türkiye’de durumun diğer ülkelere emsal oluşturacak kadar iyi olduğunu söylese de, fiili durum maalesef başka ve acı bir gerçeğe işaret etmektedir. 4 Nisan itibarıyla hapishanelerde 29 gazetecinin bulunduğu, birçok gazetecinin cumhurbaşkanına, başbakana hakaret, casusluk ve daha birçok nedenle birkaç yıldan kaldırılan idam cezasının yerine getirilen güçlendirilmiş ömür boyu hapis cezasına kadar çeşitli ceza istemleriyle yargılandıkları unutulmamalıdır. Çeşitli cezalara çarpıtılmış ancak cezalarının ya infazının açıklanmasının ertelendiği veya infaz ertelemesinden yararlanan onlarca gazetecinin varlığı da bir ayrı gerçektir.  Medya özgürlüğünün bilhassa son birkaç yılda giderek bozulmakta olduğu yadsınamaz bir gerçektir. 2014 yılı başından bu yana cemiyetimizin önce Avrupa Birliği Sivil Düşün mali desteğiyle, son aylarda da kendi imkânlarıyla devam ettirdiği Özgürlük için Basın projesi raporları fazla yoruma gerek bırakmadan yaşadığımız acı tabloyu sergilemektedir. İki yıllık çalışmalarımızı topladığımız ve yakında yayınlayacağımız 597 sayfalık raporumuz sıkıntının boyutunu yoruma gerek bırakmayacak netlikte ortaya koymaktadır.”

 

“İfade özgürlüğü, bilgilenme hakkı, bilinçli tercih imkanı demokrasinin ön şartlarıdır” diyen Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, konuşmasının bu bölümünde de şunları söyledi:

 

 

“Twitter’ın yılda iki kez güncellenen Şeffaflık Raporu’nda 2012-2015 yılları arasında dünya genelinde içerik kaldırma taleplerinin yüzde 79’u Türkiye’den geldiğinin açıklanması, 1 Temmuz-31 Aralık 2015 döneminde dünyada 3.353 tweetin erişimi engellendiğinin ve bu miktarın 3003’ünün ise Türkiye’den geldiğinin belirtilmesi ifade özgürlüğü sıkıntısının ciddiyetini ortaya koymuştur. 1 Nisan günü İstanbul’da devam eden Can Dündar – Erdem Gül davasında dönem başkanlığı ve sözcülüğünü yaptığımız Gazetecilere Özgürlük Platformu adına yaptığımız açıklamada da belirttiğimiz gibi hangi gerekçeyle olursa olsun gazetecilerin aleyhine getirilen her dava artık Türk medyası açısından “haber yazma hakkı” davası haline gelmiştir. Siyasi çizgisine, yazdıklarının içeriğine bakılmaksızın gazeteciler olarak gazetecilerle birlikte durmak, dayanışma içerisinde davranmak Cemiyetimizin kuruluş ve var oluş amacıdır. Gerek Dündar ve Gül’ün gerekse diğer basın mensuplarının davalarının aklanma ile sona ermesini diliyor ve umuyoruz. Türkiye’nin, basın ve ifade özgürlüğü açısından dünya sıralamalarında hak etmediği son sıralarda yer alması demokrasi açısından utanç kaynağı oluşturmaktadır. Bu kabul edilemez bir durumdur. Hem uluslararası sözleşmeler, hem de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alın yurttaşın habere, bilgiye ve olayları anlaşılır kılan yorumlara ulaşma hakkı temel evrensel insan haklarındandır. İfade özgürlüğü, bilgilenme hakkı, bilinçli tercih imkanı demokrasinin ön şartlarıdır. Sadece 2016’nın ilk üç ayında işsiz kalan en az 728 gazeteci, erişimi engellenen 104,701 (birikimli) İnternet sitesi, önce kayyum yönetimine verilen sonra kapatılan iki televizyon iki gazete ve yine kayyum yönetimi altına alındıktan kısa süre sonra internet sitesi kapatılan bir gazetemiz ülkenin içinden geçmekte olduğu dönemin ne kadar karanlık ve korkutucu olduğunu ortaya koymaktadır.”

 

 

Başkan Bilgin, 2016 yılı ocak ve Mart döneminde akreditasyon, yayın engeli veya erişim engellenmesi yoluyla 423 sansür olayı yaşandığını belirterek, terörün her şart altında ve ayrım gözetilmeden lanetlenmesi gerektiğini söyleyerek konuşmasını şöyle tamamladı:

 

 “Yine yılın ilk üç ayında gazetecilerle ilgili 691 adli işlem uygulandı, 6 basın kuruluşuna ve 14 gazeteciye yönelik şiddet hareketi yaşandı. 2014 başından bu yana 21’ı basın kuruluşlarına yönelik olmak üzere basın mensuplarına en az 197 saldırı oldu.

Daralan hürriyet ortamından yabancı meslektaşlarımız da nasiplerini almaktadırlar. Norveçli, İspanyol, İngiliz ve Alman meslektaşımıza çalışma izni verilmemesi, bazılarının cep telefonlarının ve bilgisayarlarının mahkeme kararı olmaksızın incelenmeye alınması, ülkelerine dönmek zorunda bırakılmaları üzüntü ve endişe verici gelişmeler olmuştur. Yazdıkları yazılardan, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlardan veya imzaladıkları dilekçelerden dolayı gazetecilerin, akademisyenlerin, entelektüellerin “terörist” olarak suçlanmaları, takibata uğramaları ve haklarında davalar açılması demokrasi açısından ciddi sorunlar içerisinde olduğumuzu gösteren üzücü gelişmeler olmuştur. Daha önce de belirttiğimiz gibi Ceza Yasasındaki 299 ve 301 gibi sorunlu maddelerin daha özgürlükçü bir anlayışla yeniden yazılmaları ve hatta tümden iptal edilmeleri yararlı olacaktır.”

 

Yemeğe katılan yabancı konuklar ise şöyle:

 

Avrupa ülkeleri büyükelçileri;  Avusturya Büyükelçisisi, H.E. Klaus Otto Wölfer, Belçika Büyükelçisisi H.E. Marc Trenteseau, Bulgaristan Büyükelçisisi Nadezhda Nikolova Neynsky,  Danimarka Büyükelçisisi H.E. Ruben Madsen, AB Delegasyonu Büyükelçisi H.E. Hansjörg Haber, Yunanistan Büyükelçisi H.E. Kyriakos Loukakis, Italya Büyükelçisi H.E. Luigi Mattiolo, Latvia Büyükelçisi H.E. Jaris Bekoris, Hollanda Büyükelçisi H.E. Cornelis Van Rij, Almanya Büyükelçisi H.E. Martin Erdmann, Norweç Büyükelçisi H.E. Janis Björn Kanavin, İsveç Büyükelçisi H.E. Lars Wahlund, Slovenia Büyükelçisi H.E. Igor Jukic, Ispanya Büyükelçisi H.E. Rafael Mendivil Peydro ve  Avrupa ülkeleri büyükelçilik temsilcileri; Birleşik Krallık Müsteşarı Janet Dauglos, Birleşik Krallık PR Director’ü Mss Sanem Çifçioğlu, Estonya Maslahatgüzar’ı Mr Leemet Paulson, Finlandiya Müsteşarı Mr Pekka İlmari Shemeikka, Macaristan Müsteşarı Mr Viktor Matis, Luksemburg Müsteşarı Mr. Claude Trierweiler, Hırvatistan 2. Katip’i Mss İva Derek Novak