İSTANBUL (AA) - Çağdaş sanat dünyasının önemli etkinliklerinden Mardin Bienali'nin 7. edisyonu, 15 Mayıs-21 Haziran 2026'da sanatseverlerle buluşacak.

Mardin Sinema Derneği ev sahipliğinde gerçekleştirilen bienalin direktörlüğünü Döne Otyam ile Hakan Irmak, küratörlüğünü ise Türkiye ve Avrupa'daki müzeler ve sanat kurumlarıyla uzun yıllardır çalışan İstanbul Modern'in artistik direktörü Çelenk Bafra üstlendi.

Bienalin danışma kurulunda, sanat ve akademi dünyasından Esra Aliçavuşoğlu, Fırat Arapoğlu, Mehmet Said Aydın, Evin Sevgi Baran ve Paolo Colombo yer alıyor.

Beyoğlu'ndaki Mineo Pera'da gerçekleştirilen basın toplantısına katılan Hakan Irmak, bienalin 15 yılı geride bıraktığını belirterek, 'Mardin Bienali'nin ilki 2010'da yapıldı. Aslında biz sürece 2009'da başladık. Bienale hazırlık sergisi yapmıştık. Mardin, medeniyetin ve sanatın birleştiği bir yer. Sanata çok uzak bir şehir değil, belki de sanatın başlangıç noktalarından bir tanesi. O yüzden doğudan yükselen bir ışığı, bütün Türkiye'ye ve uluslararası bir platforma taşımak için Mardin'in hem marka değerini hem de kimliğini öne çıkarmak istedik.' dedi.

İstanbul Photo Awards 2026 jürisi açıklandı
İstanbul Photo Awards 2026 jürisi açıklandı
İçeriği Görüntüle

- 'Bienal, izleyiciyi birbirine tezat görünen uçlar arasında bir yolculuğa davet ediyor'

Küratör Çelenk Bafra, bienalin bu yılki başlığının 'GÖKzemin' olarak belirlendiğini aktararak, 'Başlık, günümüz sanatının gerçek ile hayal, maddi ile manevi, politik ile poetik arasında kurduğu ilişkileri Mardin bağlamında görünüyor kılıyor. Gök ile yer, bireysel ile kolektif, geçmiş ile gelecek arasında, düşünce ve duygu hattı kuran bienal, izleyiciyi birbirine tezat görünen uçlar arasında bir yolculuğa davet ediyor.' diye konuştu.

Bafra, Mardin'e her geldiğinde şehrin kuşlarından etkilendiğine işaret ederek, bienalin kavramsal pusulasına dair şu bilgileri verdi:

'Antik Yunan'dan Aristophanes'in 'Kuşlar' adlı komedyası ve İran'dan Feridüddin Attar'ın 'Kuşlar Meclisi' olarak bilinen 'Mantıku't Tayr' eserleri. Aristophanes'in 'Kuşlar'ı Antik Yunan'da yazılmış en güçlü politik alegorilerden ve komedilerden biri olarak kabul ediliyor. Aristophanes, insanların kuşlarla güç birliği yaparak bulutlarda ütopyacı bir şehir kurduğu satirik anlatısıyla iktidar ve ideal arasındaki gerilimi ikonik bir dille görünür kılıyor.

Attar ise kuşları yedi vadiden geçirdiği manevi bir yolculukta benlikten sıyrılmaya ve kolektif hakikate yönelmeye davet ediyor. Biri otoritenin mizah yoluyla sorgulanışı, diğeri dönüşümün birlik yoluyla mümkün oluşunu ele alıyor. Bu iki metin, biçim ve tema açısından farklı görünseler de arayış, yolculuk ve dönüşüm fikrinde kesişiyor. 7. Mardin Bienali de bu iki ilham kaynağını birlikte düşünerek, özgürlük, hakikat ve yeni dünyaların nasıl tahayyül edilebileceğine dair bir düşünsel alan açmayı hedefliyor.'

- 'Bienal, tarihinde ilk kez Yukarı Mardin olarak anılan eski şehrin dışına çıkıyor'

Bu düşünsel çerçevenin bienalin doğrudan mekansal kurgusunu da belirlediğine işaret eden Bafra, 'Bienal, tarihinde ilk kez Yukarı Mardin olarak anılan eski şehrin dışına çıkıyor. 3 güçlü eşik arasında bir rota çiziyor. Yukarı Mardin ve oraya giden Deyrulzafaran Manastırı yine bienalin merkezinde olacak. Ama Dara Antik Kenti ve Kızıltepe de ilk kez bu bienalde rotamızın ana merkezleri halinde.' değerlendirmesinde bulundu.

Çelenk Bafra, konuşmasında ayrıca bienale özel yapılan işler hakkında bilgi verdi.

Bienalin ana sponsoru Peugeot Türkiye Marka Direktörü Gupse Kaplan ise 'Biz bu işbirliği ile sadece etkinliği hayata geçirmiş olmuyoruz. Aynı zamanda sanatı, yaratıcılığı ve çok sesliliği, çok farklı alanlara taşıyor, büyük kitlelere ulaşmayı sağlıyoruz. Bize bu yolculuk fırsatını veren tüm bienal ekibine ve sanatçılarımıza teşekkür ediyorum.' ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA