MAPUSHANELERE GÜNEŞ DOĞSUN

Abone Ol

Adına türküler yakılan. Çekilen acıları, sıkıntıları sarkılara, türkülere ve daha birçok yerlerde söylemeye, duyurmaya calışan insanlarımız o karanlık, havasız, ışıksız yerlerde üst üste, yanyana yatmaktadırlar. Hatta öyle seyler anlatılıyor ki nöbetle yatağını paylaşarak uyuyanlar bile var. Hatta bazıları ayni yatakta ayakları başında diğerinin ayağı onun başında uyuyup sabır dileklerini sergilemekteler. Allah gerçekten o kader mahkumları dediğimiz insanlarımızı kurtarsın.

Ben şöyle düşünüyorum. Bir insan suç işlerken severek, isteyerek yapamaz. Belki mecbur kalmıştır. Ona sürüklenmiştir. Oraya itilmiştir diye düşünüyorum. Tabi aralarında keyfi için cinayet işleyen, suç işleyenler yok mu? Tabiki var. Onlarıda bu toplum yarattı. Doğru dürüst bir eğitim veremedik. Onları insan yerine koymadık. Onlara doğruları, yaşam hakkını, haramı, helali öğretmedik. Öyle değil mi? Onun için onları anlamaya, çilelerini görmeye çalışalım. Kendinizi onların yerine koyunuz.

Bırakız ceza evlerinide. Kendinizi evinizin bir odasına kapatınız bir süre. Ne kadar dayanabilirsiniz? Empati yapalım diyorum. O karanlık, havasız,rutubetli odalarda nasıl çileler çekildiğini düşünelim hele. Bir gece kendinizi orada o odalardan birisinde kaldığınızı düşünün. Geçen yıl insan hakları komisyonu olarak çeşitli yerleri ziyaretimizde karakollardaki nezarethaneleride kontrol ettik. Kapıdan bakınca herşey belli. Bir kere demirağlar denir ya . İşte demirden örülmüş bir oda. İçınde bir ağaç ya da demirden yatacak yer var. Birde duvarda gene demirlere örülü küçücük bir pencere. Ne yer görülüyor. Ne de gök. Genede orada kalacaklar için çarşaf ve diğer örtüler temiz bari. İçim sıkıldı. Olduğum yerde nefesim daraldı. Dışarıya kendimi zor attım.Onun için bu mahpus damlarını nemenem bir yer olduğunu düşündükçe orada çekilenleri hatırladıkça hala nefes almakta zorlanır haldeyim.Allah oralarda yatanları bir an önce kurtarsın.

Dışardan böyler söyleyip, yazıp geçiyoruz . Ama gerçekten oraları zor. Her ne olursa olsun oralarda kalanlarda insan. Aynen senin benimgibi.

Biran önce onlara daha yaşanabilir koşullar hazırlayalım.En azından bazılarına ayrıcalıklar tanıyıpta yürekleri bir daha sızlatmayalım.

Ceza evlerindeki yoğunluğu gidermeye çalışalım.

Daha başka bu konularda bigisi olan, olanakları görebilenlerle el ele vererek buralardaki dramları hafifletmeye çalışalım

 Yani mahpushanelere güneşler doğduralım....