MANTAR TOPLAMAYA GİTTİK-2
Vel hasıl kelam karar verdik mantar bulup, toplayıp, onları ateş yakıp ateşin közlenmesini bekledikten sonra mantarların göbeklerini alıp kalan bölümünün içine biraz tuz koyup közde pişirip yiyeceğiz.
Ben acemisiyim.
Ama arkadaşım herhalde biraz deneyimli ki bana hangilerinin zehirli hangilerinin zehirsiz olduklarını gösterdi.
Daha önceki yazımda anlattığım gibi çıktık yola. Topladığımız mantarları plastik poşetlerin içine koyacağız. Birerde mantarları köklerinden kesmek için bıçak aldık.Eğer öyle yapmazda elimizle çekip çıkarırsak birdaha oralarda mantar yetişmezmiş.Dere tepe ova yazı mantar arayıp buluyoruz. Poşetlere koyuyoruz. Ne kadar gezdiğimizi, nereleri dolaştığımızı işimiz bitip oturunca anladık.Okadar dalmışız ki başımızı kaldırip bakmıyoruz bile. Ama bu kadar dolaştık ta o kadar yorulmadık.Bizden başka kişilerde vardı. Onlarda toplamışlar. Bizden daha çabuk davranarak daha fazla bulmuşlar. Biz genede onların gezdikleri yerleride dolaştık. Arkadaşım Necati " Sen onlara bakma. biz onların görmediklerini toplasak yeter'dedi. İşimiz bittiğinde oturup birer elmeve portakal çıkarıp hem mola verdik dinlendik hem meyvelerimizi yedik. Dönüş zamanı ama genede yolda gezinmeye gözlerimizle mantar aramaya devam ediyoruz. Neceti Bey kardeşim" Bizim arabayı çamura çakmassak isimiz iş" dedi.Bende dikkat edelim Necati demeye kalmadı araba patanaj yapmaya başladı. Ovanın yüzündeyiz. Görünürde ne bir in san var. Nede bize yardım edecek bir araç.Çevremize bakındık. Aranıp tarandık ama birçare bulamadık.Arkadaşımın başına daha önceleri gelmiş olsa gerek. Arabadan halatı çıkardı. Onu birkaç parçaya bölerek tekerleklere zincir gibi sardık. Sıkıca düğümler atarak sağlamlaştırdık. Bende yakında bulunan karamık dediğimiz çalıya benzer dalları kesip getirdim. Tekerleklerin altına sıkıştırdık.Necati bana "Hocam sen araban üstüne çık ağırlık olsun"  dedi.Gecti direksiyona. Arabaçalıştı. ama tekerlekler fır fır olduğu yerde dönüyor hareket etmiyordu. Bizim tüm çabalarımız boşa gitti.Gene çevremize bakındık. Ne bir insan nebi hayvan nede bir araç var.Bu rabayı kurtarma çabalarımız bir kaçkere sürdü. Neçareki ilerleme kaydedemedik.En sonunda ben cep telefonu ile biraderimi aradım Oda çalışıyormuş bahçede. Durumu anlattım. " Tamam siz uğraşmayın ben geliyorum dedi. Epeyde yorulduğumüz için çimlerin üzerine sere serpe uzanıverdik.Bir süre sonra birader geldi traktörüyle. Arabayı zincirle bağlayıp çekip çıkardı. Mantar toplama maceramız buşekilde son buldu. Ama gelince o mantarları ateşte pişirip yiyince biraz olsun yorgunluğumuz geçti. Buda bize taatlı bir anı oldu