Usta sanatçı, geçen yıllara rağmen acısının dinmediğini anlattığı mektubunda eski eşine şöyle seslendi: "Adamım, iyi yüreklim, güzel eşim, bana aşkın nasıl olduğunu öğreten adam. 'Kavuşamazsın aşk olur, kavuşursun ama yarım kalır, o zaman da büyük aşk olur' derler ya hani. Öyleydi seninle olan aşkımız. Beni ve biricik oğlumuz Savaş'ı yarım bıraktın ama ikimiz de gökyüzüne baktığımız her an senin gülen ve güzel yüzünü görüyoruz. Çok özlüyoruz seni.

Sanıyor musun ki gündüzler sadece gündüz. Sen gittiğinden beri geceler uzuyor, geceler güne dönmüyor adamım. Gün aydınlanmıyor. Aydınlık diyorlar ama benim sensiz gönül gözüm aydınlığı göremiyor ki. Fakat oğlumuz için ve aşkımızı güçlü tutmak için, aşkımıza olan saygım ve sevgimi çoğaltmak için sen durmadan çabalıyorsun benim içimde. Senin gücünle oğlumuzu büyütüp bugünlere geldim.

Turgut Uyar'ın da dediği gibi 'Çünkü herkesin bir gideni vardır, içinden bir türlü uğurlayamadığı.' Bana güzel olan her duyguyu fazlasıyla yaşattığın için sonsuz teşekkür ederim. Huzur içinde yat güzel yürekli adamım. Oğlumuz bana emanet."