Üniversite yıllarımda Antonio isminde Italyan bir ev arkadaşımız vardı. Oda benim gibi hukuk fakültesi öğrencisiydi. Ülkesine dönme vakti gelince dedi ki “Londra’yı gerçekten çok seviyorum ama asla bu şehirde yaşayamazdım çünkü hayat burada hep içerisi mekanlarda geçiyor bizler hep dışarda hele yaz aylarında sadece yatmak için eve gireriz”. Antonio'nun ne demek istediğini yıllar sonra kendim Italya’ya yerleşince daha iyi anlamaya başladım. O şimdi doğup büyüdüğü şehirde çok başarılı bir avukat ve politikacı. Bense seneler sonra güneyin Floransa’sı sayılan Lecce’yi ziyaret etme şansı buldum.

İtalya’nın topuğunda Adriyatik denizine çok yakın Barok tarzında bir şehir. Üniversite şehri dolayısıyla cıvıl cıvıl. Lecce'nin her an karşınıza çıkacak olan tarihi dokusunda gezmek, dar sokaklarında ki şarküteri türündeki şık restoranlarında yemek yemek, gerçekten çok keyif verici . Yaz aylarında plajlarında vakit geçirmekte eminim çok eğlencelidir. Hatırlarsanız Roma’da yaşayan ünlü Türk yönetmen Ferzan Özpetek, Serseri Mayınlar filmini Lecce’de çekmişti. Filmden sonra 2000 yıllık şehir daha da bir turist almaya başlamış. Özellikle yerli turistin ilgi odağı olmuş.

Günün her saati hareketli Sant'Oronzo meydanının ortasında şehrin ilk hristiyan piskoposu ve aynı zamanda koruyucu azizi olan St Orontius'un bronz heykeli bulunuyor ve bütün heybetiyle sanki size bakıyor. Etrafında ki kafelerde Lecce'nin ünlü buzlu bademli espressosunu yorumlarken bu şahane heykeli daha yakından inceleyebilirsiniz. Antik Roma tiyatrosu, Barok tarzlı Santa Croce Bazilikası, San Giuseppe Kilisesi kesinlikle görülmesi gereken yerleri. Lecce’deki tarihi yapılar, kiliseler, müzeler, kale gerçekten tarihe bir yolculuk yaptırıyor.

Lecce’de hiç bir yerde görmediğiniz kadar şarap dükkanları göreceksiniz. Ben çok şarap uzmanı değilim ama şaraplarından çok etkilendiğimi söyleyemeyeceğim. Ama gerçekten çok etkilendiğim bir şey varsa oda Puglia bölgesinin kulak şeklinde ki Orecchiette makarnası bir başka lezzetli bu şehirde. Özellikle turp yaprağı soslu olanı (Cime di rapa) mutlaka denenmesi gerekenlerden. Tatlı olarak da Pasticciotto.

Bizde simit nasıl önemliyse Puglia halkı içinde Taralli o kadar önemli. Hamurdan yapılmış küçük yuvarlak şeklinde ki nefis tat. Taralli, zeytin ve şarap üçlüsü her yerde birbirini tamamlar olmuş. Her çeşidi ayrı bir lezzetli olsa da ben en çok soğanlısını ve orginal tadını beğendim.

Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği Otranto'ya ev sahipliği yapan Lecce’de kaleler Osmalı yapısı pek çok sokağın ismi Türkçe hatta Türk plajı isimli bir koyları var. Lecce çok detayla incelenmesi gereken bir şehir herşey dantel gibi motif olarak incelenmiş. Öğrenci şehri olmasının yanı sıra çok göç almış multi kültürel bir hal almış. Yolda size boncuk sarmak isteyen Afrikalı kadın görünce burayı nerden bulmuşta gelmiş dedirtecek kadar bilinmeyen ama ileriki yıllarda turizmin önde gelecek keşfedilmeyi bekleyen bir şahane Adriyatik şehri.

Haftaya görüşmek üzere...