Benim için geç kalınmış bir gezi oldu aslında. Avrupa Gazetemiz yazarımız ve arkadaşım Ilkgül olmasa ben hala gitmeyi düşünmüyordum. Aklımızda Korsika turu vardı baktık havalar çok iyi değil Italya sınırları içinde kalalım dedik.

Portofino'ya çok gitmişliğim var madem Dalida aşkını orda buldu belki bende bulurum diye. Şaka şaka Portofino gercekten güzel bir kasaba. Geçen hafta sonu öğrendim ki Portofino'nun hemen dibinde ki Cinque Terre yani Beş Toprak meğer Portofino’dan daha eğlenceliymiş.

İlk Como‘yu keşfettim aşık oldum her hafta sonları Milano'dan atla git hayran kal falan derken arkasından Garda Gölü ile tanıştım hem karadan otobüsle hem gölün içinden vapurla fethettim diyeceğim ama esas o beni fethetti eşsiz güzelliğiyle.....Veee en son Cinque Terre yani Beş toprak hayatıma girdi. Evet haklısınız diyeceksiniz ki neden durup dururken koskoca Akdeniz'i göller bölgesiyle karşılaştırdın? Bende bilmiyorum valla hepsi suyun başındaki yerleşim bölgeleri olduğu için olabilir bir de hepsinde tekne turu yaptığım içindir belki de...

Neyse konuyu daha fazla dağıtmadan devam edeyim. Cinque Terre’ye gitme fikri öyle ani olunca hiç bir program yapmadan atladık ucuz ama çok yavaş trene. Ver elini La Spezia. Açıkçası tren biletlerini almadan yarım saat önce öyle bir şehir olduğundan haberim bile yoktu. Cinque Terre’nin 5 köyünü gezmek için bir yerde kalmak gerekince orda kalmaya ve sabah tekne turu ile gezmeye karar vermiştik.

La Spezia Italyan donanmalarının olduğu önemli bir liman şehriymiş meğer denizci kıyafetiyle dolasan bir çok kişiyle karşılaştık ve biraz uzağa demir atmış donanmaları gördük. Liman ve Marina gerçekten göz kamaştırıcı.Trenden indiğimizde karşımıza çıkan Hotel Firenze e Continentale isimli 4 yıldızlı bir otelde kaldık. Yüksek tavanlı otelin dekorasyonu ve sabah kahvaltısı en çok etkilendiklerim oldu. Kahvaltıda koca bir petek bal görünce sabah 7 de kalkmış olmanın verdiği uykusuzlukla kapanan gözlerim açıldı. Garsonlar çok kibar ve güler yüzlüydü. Kısaca 4 yıldızın hakkını tamamıyla veren bir oteldi

Lütfen dikkat bu bölüm çok önemli: Hayatımda ismini ilk defa duyduğum kıyıda, köşede saklı kalmış bu denizci şehrinde ta tepedeki kaleyi görmeye gidelim bari vakit geçsin derken karşımıza yeni Latin sevgilisiyle eski erkek arkadaşım Alessandro çıkmasın mı? Hani su kıskançlıklarıyla her saat başı neredesin? Kiminlesin? Fotoğraf at deyip hayatımı zehir etmeye çalışan...Biz üç saatlik Milano'dan kalk git oda üç saatlik Vicenza'lardan kalkıp gelsin o kadar bayırı tırman ( Gerçi finikuler vardı ama bizim yolumuz üzeri değildi) ve eski sevgilin karşına çıksın. Tesadüfün böylesi...ya da kaderin mi diyelim artık.

La Spezia’yı sevdim cıvıl cıvıl mutlu bir şehir. Liman üzerinde çok popüler olan bir balıkçıda içinde ahtapotta bulunan kızarmış balık tabağı yedim. Gayet güzeldi ben hala Alessandro’yu hiç olamayacak bir zamanda olamayacak bir şehirde yeni sevgilisiyle görmenin şoku ile iştahım çok yoktu haliyle... Ama üzerine tatlı olarak Italyan kekleri bile yedim başka bir kafe’de

Bu haftalık bu kadar çok harika bir bayram diliyorum. Şeker gibi tatlı bir bayram olsun. Haftaya görüşmek üzere