Adriyatik denizine tepeden bakan, uçsuz, bucaksız zeytin ağaçları ve üzüm bağlarıyla çevrelenmiş beyaz badanalı üst üste sıralanmış evleriyle Puglia bölgesinin en büyüleyici şehirlerinden biri Ostuni. Söylenildiğine göre evlerin beyaz olmasının nedeni 17.yy da ortaya çıkan veba ve benzeri salgın hastalıkları önlemek için her yer beyaza boyanmış çünkü kireç salgının bulaşmasını azaltıyormuş, sonra da gelenek haline gelmiş. Yine söylenenlere bakılırsa Ostuni'ninTaş devrinden kalma olduğuna dair bir çok işaretler deliler varmış. Gerçekten de Bu beyaz kasabaya 21. Yüzyıl uğramamış hissine kapılıyorsunuz. Daracık sokaklarda kaybolarak gezerken aklıma Fred&Vilma Çakmaktaş ve Bam bam Moloztaş geçmedi desem yalan olur. Bir mağarada çukurun içinde gömülü halde bulunan 20 yaşlarında hamile bir kadın iskeleti 25.000 yıl önce buralarda yaşam olduğunun kanıtlarından biriymiş.

Trenden inince kısa bir otobüs yolculuğuyla merkeze ulaşılıyor. Yani Özgürlük Meydanına. Meydanın hemen karşısında Sant'Oronzo'nun 20 metre yüksekliğinde inanılmaz güzel bir heykeli var. Bu kısımlar genelde sosyalleşmek için buluşulan düz alan sayılır. Etrafında bir çok restoran, kafe, bar, el emeği yapımı hediyelik eşya satan küçük ama renkli dükkanlar var. Artistler kendi yaptığı seramik, heykel gibi eserlerini satıyorlar. Öyle her yerde her zaman bulunacak şeyler de değil, buralara özgü olanlardan. Fiyatları öyle çok ucuz değil ama haklılar da buralarda kışın sürümden kazanılmaz.

Tek kişinin ancak sığabilip yürüyebileceği çoğu çıkmaz olan yollardan zirveye ulaşınca yine inanılmaz bir Katedral sizi bekliyor. 15. Yy gotik tarzı. Ne iyi yaptım da bu yokuşu çıktım dedirtiyor. Etrafı şık ve temiz otantik restoranlar ile çevrili.

Beyaz şehir 2010 yılından sonra İngilizlerin akımına uğramış. Senenin yarısını burada geçirmek isteyen Ingilizler ev alıp yerleşmeye başlayınca Ostuni'ye “Salentoshire” lakabı takılmış. Ostuni'nin nüfusu kışın 30.000 olsa da yaz aylarında 100.000 e çıkıyormuş. Çok şaşıracaksınız ama bu küçük beyaz şehirde Michelin yıldızlı 8 restoran bulunuyormuş. Bu kadar çok zeytin ağacı olan bir şehirde haliyle yemeklerde zeytinyağını çok cömertçe kullanıyorlar. Bütün Puglia bölgesinde olduğu gibi Ostuni’de de balık ve deniz ürünlerinin yani sıra toprağının çok verimli olması nedeniyle bol miktarda patlıcan, kabak, bakla, domates yemeklerinde çok kullanılıyor.

Masseria ismi verilen 16.yy da aristokratların sahip olduğu karakteristlik çiftlikler turizmde kullanılmaya başlanmış. Hem konaklayıp hemde hasat zamanını gözlemleyebileceğiniz aynı zamanda sağlıklıda besleneceğiniz bir alternatif olabilir.

Haftaya görüşmek üzere