Bilim insanları açıklıyor:

“100 yılda bir yaşanan küresel ısınma 2020 yılının kış aylarında yaşandı. Kışı yaşamadık, âdeta baharı yaşadık. Küresel ısınma artık dünyada iki mevsimin yaşanmasına yol açacak. Küresel ısınma aynı zamanda susuzluk tehlikesini de gündeme getirecek. Dünya çoraklaşacak. Susuzluk aynı zamanda tarım sektörünü de etkileyecek. Bazı zamanlarda kıtlık yaşanacak. Bütün bu tehlikeleri göz önüne alarak suları da tasarruflu kullanmayı öğrenmeliyiz. Küresel ısınmanın sıkıntılarını önümüzdeki yıllarda daha belirgin biçimde göreceğiz ve yaşayacağız.”

Konu bu kadar açık ve net.

Avrupa merkezli bilim dergisi The Cryosphere tarafından konu ile ilgili bir rapor yayınlandı. Bu raporda Dünya'da 1990 yılından itibaren 28 trilyon metrik ton buzulun eridiğine ve buzulların 30 yıl öncesine kıyasla yüzde 57 oranında daha hızlı eridiğine dikkat çekildi.

Küresel ısınmanın Dünya'ya etkisi giderek artmaya devam ediyor. Avrupa merkezli bir bilim dergisi The Cryosphere, Dünya'da yaşanılan küresel ısınmanın 1990 yılından bu yana etkisi hakkında yapılan çalışmaları bir raporda toplayarak dikkat çekti. Dergi, buzulların erimesi hakkında yürütülen bir bilimsel araştırmada 1990 yılından bu yana 28 trilyon metrik ton buzulun eridiğine dikkat çekerek bu konuda daha kapsamlı önlemlere ihtiyaç olduğunu duyurdu.

İngiltere Leeds Üniversitesi'nden Buzulbilimci Thomas Slater tarafında hazırlanan raporda, toplam dağ buzullarının yüzde 22'sinin eridiğine ve küresel atmosferik ısısının artan sanayi nedeniyle 30 yıl öncesi ölçümlerinden iki kat fazla artarak, 1.1 derece yükseldiğine dikkat çekildi.

Slater, "Sadece 30 yıl içinde böyle bir artış görmek büyük bir sürpriz oldu" ifadelerini kullandı. Slater, yapılan ölçümler sonucunda buzulların erime hızının 1990 yılından bu yana yüzde 57 oranında arttığını ifade ederek, Antarktika'da ve Grönland'deki kara buzulları ile dağlık alanlarda bulunan buzulların erimesi ile küresel su seviyesinin 3.5 santimetre yükseldiğini açıkladı.

İçme suyuna ulaşmak için dağ buzullarını kullananların veya sahil kesiminde bulunan evlerini fırtınalardan korumak için kış mevsiminde deniz buzuna güvenenler için sonucun açık olduğunu belirten Slater, Dünya'da buzulların erimesinin donmuş bölgeler haricindeki ülkelerin de dikkatlerini üzerine çekmeye başladığını ifade etti.

İngiliz bilim insanları tarafından 1994 ile 2017 yılları arasında elde edilen uydu verileri ve bilgisayar simülasyonları yardımıyla yürütülen araştırmaların sonucunda 1990 yılında Dünya'nın 0.8 trilyon ton buz kaybettiği, fakat bu sayının son yıllarda 1.2 trilyon tona yükseldiği ifade edildi.

Küresel ısınmaya bir de WMO’nun penceresinden bakıp değerlendirmekte yarar görmekteyiz.

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından derlenen iklim değişikliği verilerine göre 2014-2019 arası beş yıl, kayıtlara geçen en sıcak dönemi.

Deniz seviyelerindeki yükseliş de aynı dönemde önemli ölçüde hızlandı ve karbondioksit salımı yeni zirvelere ulaştı.

WMO ayrıca, karbon salımını azaltma çabalarının derhal yoğunlaştırılması gerektiğini açıkladı.

WMO'nun çalışması, son yıllarda eşi görülmemiş sıcaklık artışının nedenleri ve etkileri üzerinde yapılan son bilimsel araştırmaların bir derlemesi.

Küresel sıcaklıkların 1850'den bu yana 1,1 derece arttığını belirten kuruluş, sıcaklıkların 2011-2015 arası 0,2 derece arttığını bildirdi.

Bunun nedeninin karbon salımlarındaki büyüme olduğu belirtilirken, 2015-2019 arası atmosfere salınan karbon miktarının, bir önceki beş yıllık döneme kıyasla yüzde 20 fazla olduğu vurgulandı.

Çalışmada, belki de en kaygı verici nokta deniz seviyelerindeki artış.

1993'ten günümüze kadarki ortalama seviye artışı yıllık 3,2 milimetreydi. Ancak Mayıs 2014'ten 2019'a kadarki dönemde yıllık 5 milimetre arttı. 2007-2016 arası yıllık otalama artış ise 4 milimetre oldu.

WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas "Deniz seviyelerindeki yükseliş hızlandı ve gelecekte artışı daha da kötüleştirecek Antarktika ve Grönland buz kütlelerindeki hızlı küçülmeden kaygılıyız" diyerek tehlikeye dikkat çekmeye çalışıyor.