Başbakan Erdoğan, Kuzey Irak’taki Peşmergebaşı Barzani’yi de yanına alarak Diyarbakır’da bir Kürdistan şovuna soyunmuştu. Kuzey Irak’tan da “Kürdistan” diye söz eden Erdoğan’ın bu konuşması tartışma da yaratmıştı. Bu şovun arkasında Barzani ile Kuzey Irak petrolleri konusunda bir anlaşma yapılacağı çıktı. Kasım ayı başında Peşmerge yönetimi ile milyarlarca dolarlık petrol ve doğalgaz anlaşması konusunda da bir mutabakat sağlanmıştı.

                                             Peşmerge Başbakanı Necirvan Barzani’nin Ankara ziyareti bu anlaşmayı hayata geçirmek üzere planlandı. Necirvan Barzani, Ankara’ya geldi, Başbakan Erdoğan ile de 3 saat süren bir görüşme yaptı. Daha önce hazırlanan mutabakatın anlaşmaya dökülüp imzalanması hedefleniyordu. Son anda Amerika ve Irak Hükümeti’nin sert tepkileri ile bu anlaşmaya taraflar imza atamadı.

                                                    AMERİKA’NIN İZNİ OLMADAN…

                                                        Kuzey Irak’tan yapılması hedeflenen petrol ve doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya dağıtılmasından elde edilecek hâsılatın 16 milyar doları bulacağı tahmin ediliyor. Bu hâsılatın ABD bankalarında toplanmasını isteyen Amerika, bu isteğinden geri adım atmıyor. Bunun yanında yapılacak her türlü anlaşmada da kendilerinin onayının alınmasını istiyor. 

                                               Geçenlerde bu köşede bir yazı yazmış ve “Amerika’nın izni olmadan bölgede hiç kimse bir öteye adım atamaz” demiştik. Buna, Irak’taki petrol ve doğalgazı da eklemeliyiz. Amerika’nın Irak işgali zaten petrol üzerine kurulu değil miydi? Bu işgalde Amerika’nın büyük zararı olduğu da açıklanmadı mı? Şimdi, oturup, size bu pastayı yedirirler mi? Önce bunun inceden hesabının yapılması gerekirdi. Nitekim yapılmak istenilen iş başlamadan bitirilmiştir. 

                                                         Bölgede belirleyici olduklarını, kimseden emir almadıklarını iddia edenler şimdi ne diyecek? Başbakan ve Dışişleri Bakanı ortaya çıkıp, Amerika’ya kafa tutabilecekler mi? Kendi başımıza rahatça hareket edebiliyor muyuz? Müttefikimize göbekten bağlı mıyız, değil miyiz? Bölgedeki petrol ve doğalgazdan pay almayı düşünüyoruz ama buna izin verilir mi? 

                                             IRAK’I KİM YÖNETİYOR?

                                                 Başbakan Erdoğan, şimdi ikna turuna çıkacak. Erbil ve Bağdat’ı ziyaret edecek. Barzani de Irak Başbakanı Maliki de Amerika’nın kuklasıdır. Zaten Amerika’dan gelen açıklamada “Irak Hükümeti’nin izni olmadan böyle bir anlaşma yapılamaz” deniliyor. Irak Hükümetini kim yönetiyor? Bu ikilinin ABD’nin izni olmadan adım atmasını bekleyebilir misiniz? “Kürdistan şovu” ile bölgede bir şeyler yapacağını sananların yanıldıklarını ve test edildiklerini söyleyebiliriz. Başbakan, Diyarbakır’daki şovu ile bir taşla iki kuş vurmayı denemiştir. Seçimlerdeki oy oranını da yükseltmeyi hedeflemektedir. Bu şovun hiçbir getirinsin olmadığını da gördük. Kaldı ki, Kuzey Irak petrolleri konusunda Amerika ile gerginlikler bile yaşayabiliriz.

                                                  Tren önceden kaçırıldı. Kuzey Irak’taki Kerkük konusunda Türkiye daha etkin bir politika izlemiş olsa, bugün bu durumlara da düşmezdik. Bölgedeki Türkmen kardeşlerimizin ve topraklarının hakkını koruyamadık. Buradaki çıkarlarımızın peşine düşemedik. Hain Barzani “Kerkük bir Kürt bölgesidir” dedikçe bu hainin ayaklarına kırmızı halılar sererek karşıladık. Burada asıl söz sahibi olan Amerika ile ikili ilişkilerimizi bu petroller üzerine inşa etmemiz gerekirdi, bunu da beceremedik. Bütün bunları bir kenara bırakın, Kerkük’teki Türkmen kardeşlerimizi bile bugün koruyup, kollayabildiğimiz söyleyebilir miyiz?

                                                   TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ AÇMAZLAR

                                                      Aslına bakılacak olursa Amerika ve Irak Hükümeti, Başbakan Erdoğan’a çok önemli bir mesaj vermiştir. Bu mesajlarda “Bize rağmen, bölgede enerji üzerine protokoller hazırlamak, işbirliğine girişmek mümkün değildir.“denilmektedir. Daha açık yazalım, konu ile ilgili açıklamalar adeta tehdit kokuyor. Adım atmamızın önü kesiliyor. Barzani zaten her dalda ve ikili oynuyor bunu bilmeyenimiz mi var? Hala bu adama güvenip,arkasından gitmeye çalışıyoruz, yazık.

                                              Konuyu küçümsemeyelim. Bölgede Barzani ile ortaklık yapılıp, enerji üzerine oturmaya kalkışmak bir yerde Amerika’yı devre dışı bırakmak anlamını taşır. Buna izin vermezler, Türkiye’nin de önünü açmazlar. Nitekim ilk raunda bunu gördük. Başbakan Erdoğan’ın başlayacağı ikna turundan da bir sonuç çıkmayacağını şimdiden söyleyebiliriz. Bizi, Kerkük Boru Hattı’nda kullandıkları gibi, diğer hatlarda da kullanır ve sadece bekçilik yaptırırlar.