ANTALYA (AA) - Erdem, Alanya ilçesindeki otelde düzenlenen 4. İstişare Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Türk diline hak ettiği hassasiyetin gösterilmediğini savundu.

Bu hassasiyetin her geçen gün daha da azaldığına dikkati çeken Erdem, "Tanıtım yerine lansmanı kullanmayı, toplantıyı yöneten kişiye moderatör demeyi anlamıyorum. Milli birlik ve beraberliğimize göz dikenler geçmişimizle, kültürümüzle, dinimizle, dilimizle bağımızı koparmak için planlı, programlı, çalışmalar yaptılar, yapmaya devam ediyorlar." şeklinde konuştu.

"Dilimizi kaybederken kavrayışımızı ve bizi millet yapan ruhumuzu kaybediyoruz." diyen Erdem, şunları kaydetti:

"Peyami Safa'nın ifade ettiği gibi 'Dilini kaybeden millet, her şeyini kaybetmiştir.' Burada karşı karşıya kaldığımız, milli kimliğimizdir. Dilini geliştirip zenginleştiremeyen, yabancı dillere karşı kendisini koruyamayan milletlerde ne milli kültür oluşturulabilir ne de oluşturulmuş kültür korunabilir. Bu kötüye gidiş, dilimizin yeteri kadar bilinmemesi ve gücünün farkında olunmamasından kaynaklanmaktadır. Oysa yazı dili olarak bin 500, konuşma dili olarak da 5 bin yıllık geçmişi olan Türkçe, bugün dünyanın dört bir yanında yaklaşık 250 milyon konuşanla bu sahada dünyanın 5. büyük dilidir."

Erdem, Türkçenin korunmasında yerel belediyeler ve idarede görevli bireylere çok büyük görevler düştüğünü vurgulayarak, "Türkçe olmayan iş yeri tabelalarına ilişkin bir madde konularak yabancı isimden 10 katı fazla vergi alınmalı. Yani yasakçı değil, dilimize teşvik edici maddeler konularak bunlar halledilebilir." değerlendirmesinde bulundu.

Türk diline yerleşen yabancı kökenli kelimeleri Türkçeleştirmek gerektiğini belirten Erdem, toplumsal duyarlılığın yükseltilmesi adına herkese görevler düştüğünü ifade etti.

- "Yasaklamak yerine caydırıcı hale getirebiliriz"

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de dilin milli şuuru besleyen çok önemli bir unsur olduğunu söyledi.

Milletin varlığının dilin varlığı ile mümkün olduğunu vurgulayan Türel, "Bir ülkeyi bölmek istiyorsanız bunun en iyi yolu, onu manevi değerlerinden, dilinden uzaklaştırmaktır." şeklinde konuştu.

İnternet ve buna bağlı olarak kullanımı hızla artan sosyal medyanın dil üzerindeki etkisinin fazla olduğuna işaret eden Türel, "Ne yazık ki gençlerimiz ve çocuklarımız, bilişim dili olarak kabul edilen bir dili öğreniyor. Q klavyeden vazgeçmiyor." dedi.

Türel, Antalya'nın turizm kenti olması dolayısıyla esnafın yabancıların ilgisini çekmek için yabancı tabelalar kullandığını belirterek, "Antalya'nın yaz nüfusu 5 milyon. Bunun önemli bir kısmı yabancı. Esnaf onların ilgisini çekecek şekilde yabancı isimler kullanıyor. Turizm şehrinde buna 'Hayır' diyemeyiz ama bunu bir yasal mevzuata dayandırabiliriz. Yasaklamak yerine caydırıcı hale getirebiliriz." şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Erdem, "Bizimki Türkçe Sevdası" isimli kitabını protokol üyelerine hediye etti.