Cumhuriyetimizin önemli projelerinden birisidir Köy Enstitüleri projesi. Amacı köylerden, kırsallardan gelen yetenekli çocukların tam donanımlı olarak tekrar köylere dönerek geri kalmış, okuma fırsatı bulamamış köy çocuklarının ve köylerde yaşayanlareın tümünü eğitip öğreterek kalkınmalarını sağlamaktır.

Köy Enstitüleri o günkü eğitim, öğretim yöntemlerinin en ileri yönetimlerinin en donanımlı ve modelde teorik ve pratik bilgilerinin verildiği eğitim kurumlarıydı. Yalnız temel dersler değil yaşamın bütün alanlarının kapsayan birer eğitim ve öğretim kurumlarıydı. Bir taraftan güçlü bir eğitimin yanında tarım el işi ve güzel sanatlar, yurttaşlık bilinci ve ulusal bilince erişiyorlardı. Diğer taraftan dünya klasiklerini okuyarak, müzik dinleyerek ve enstrüman çalmayı öğreniyorlardı.

Bu model şimdi dünyada tartışılan yüksek öğretimde probleme dayalı öğretim modeline çok benziyor.

Ayrıca AB.nin yüksek öğretimde başlattığı öğretme modeline çok benziyor.

Savaştan çıkan halkımız eğitim alanındada geri kalmıştı. 

Köylerdede okul sayısı azdı.

Köylünün dilinde anlayacak oralardan gelmiş gençler çocuklar eğitilerek tekrar oralara gidip kırsl alanın kalkınmasında öncülük edeceklerdi.

Sonradan bu günkü gibi sadece uçkurlarını düşünen ve eğitimsiz halka dinle kendi yönlerine çeken yobaz hoca görünüşlüler bu okullarda kominist yetişiyor, kız erkek birlikte okuduğu için fuuş yapıyorlar diyerek karalama kampanyalarına başladılar.

Aslında bu emperyalist güçlerin ve kendini zengin sananların bir karalama kampanyası yaparak bu okulların kapanmasını sağlamaktı.

Bunda da başarılı oldular.

Din elden gidiyor diye yırtınanalar aslında her zanman dinimize, toplumuza zarar vermişlerdir.

Bende o okullardan mezun olmuş birisi olarak gittiğimde unluğa düşmüş fareler gibi oldum.

Mandolin ve diğer müzik aletlerini tanıdım.

Üçüncü sınıfta okulun en fazla kitap okuyanı seçildim.

Yapılan yarışmalarda 3000 metrede üçüncü oldum.

Ağaç dikmeyi be bakımımnı öğrendim.

Hayvan bakımının modern şekillerini öğrendim.

Tarlada çalışıp üreterek yaşadığım insanlara üretim yardımı sağlamayı öğrendim.

Ortaklaşa çalışmayı, yardımlaşmayı, kısacası insan olmayı o okullarda öğrendim.

Sorgulamayı, araştırıp incelemeyi, problemlere çözüm bulmayı öğrendim.

Kendi haklarını savunmayı da öğrendim.

Gittiğim köylerde ilk yardımı, dilekçelerini yazarak insanların yetkililer karşısında haklarını savunmalarını sağlamaya çalıştım.

Temiz giyinmeyi, sofra kurallarını, konuşmalardaki şive farklarının doğru söylenmesini öğrettim onlara.

Duvar örmeyi, teraslamayı ve daha birçok şeyi vermeye çalıştık biz köyenstitüsü mezunu öğretmenler olarak.

Aynı zamanda dinini doğru öğrenmeyi, ibadetlerini doğru yapmayıda öğretmeye Atatürk'ü anlatmaya çalıştık.

Neyse kısa keseyim. Sağlıklar dilerim hepinize.