Değerli okurlar, Toplumsal hayatın barış içinde sürebilmesi için, toplumsal hayatı düzenleyen kuralların ve kanunların uygulanır ve anlaşılır olması gerekir .Bunun yanında sosyal hayatın düzeni için en önemli hukuksal olgu haklarımıza saygı gösterilmesidir. Bugüne kadar hep söyledim haklarımızın farkında olalım ve kullanmaya çalışalım. Peki hak nedir? Hak; hukuk düzeni içinde kişilere tanınan yetkilere ve kişilerin hukuk düzeni tarafından korunan menfaatlerine denir. Açıkca anlıyoruz ki, hukuk düzeni içinde menfaatlerimize sahip çıktığımız sürece haklarımızı sahiplenmiş oluruz. Sanıyorum, gurbetçi vatandaşlarımız sosyal güvenlik haklarına ne kadar çok sahip çıkarlarsa ve haklarını kullanırlarsa menfaatlerine de bir  o kadar sahip çıkmış olacaklardır.

Geçen hafta itibarıyla başlamış olduğum okuyucu sorularına bu hafta itibarıyla devam etmeye çalışacağım. Genel olarak sorulan ve çoğu zaman da  uygulamada karışıklığa bazen de hak ve menfaat kaybına sebep olan  iki konu üzerinde kısaca durmaya çalışacağım. 

Daha önceki  yazılarım da anlattığım üzere, yurtdışı hizmet borçlanması ile ilgili olarak özellikle uygulamada okuyucularımızın ne yapacaklarına karar veremedikleri,  kanundaki deyimle alt sınırdan hesaplama yöntemi birde üst sınırdan hesaplama yöntemi meselesi bulunmaktadır. İşte tam bu noktada yurtdışı hizmet borçlanması yaparak emekli olmak isteyen gurbetçi vatandaşlarımızın ne yapacaklarına karar veremedikleri ve çoğu zamana da karışıklığa sebep olan  bir durum; yurtdışı hizmet borçlanmasını alt sınırdan ödemek mi daha avantajlıdır yoksa daha yüksek bir borçlanma rakamı ödeyip üst sınırdan emekli olmak  mı daha avantajlıdır?

Kısaca hatırlayalım yurtdışı hizmet borçlanması ne demektir? 

Yurtdışı hizmet borçlanması, Türk vatandaşlarının yurtdışında geçirdikleri sürelerin prim karşılığı olarak Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenmesi gereken toplam miktar anlamına gelmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu  uygulaması gereğince, yurtdışında çalışanlar ile çalışmadan yurtdışında ikamet eden kadınlar, yurtdışında kalma ve çalışma sürelerini borçlanmak suretiyle Türkiye'de emekli olma hakkına sahip olabilirler. Bu aşamada kanunda düzenlenmiş bulunan alt sınırdan mı yoksa  üst sınırdan mı  borçlanma yapılması  konusu  önem kazanıyor. 

Yürürlükteki  yurtdışı hizmet borçlanması için alt sınır asgari ücretin günlük tutarının yüzde 32’si (12.10 TL). Üst sınır ise günlük borçlanma miktarının 6,5 katı (78.62 TL ). Varsayalım bugün itibarı ile yurtdışı hizmet borçlanması için başvuruda bulundunuz ve 10 yıllık bir zaman için borçlanma yapmak istiyorsunuz. Alt sınırdan ödeme yapmak isterseniz ödeyeceğiniz miktar: 43.560.000 Lira. Üst sınıradan emekli olmak isterseniz bu rakam 283.032.000 TL. BU ÖNEMLİ NOKTADA SİZLERE TAVSİYEM mutlaka emeklilik halinde alacağınız maaşı sorunuz. Çok yüksek bir tutar ödeyip üst sınırdan borçlanma yapmanız; çok yüksek bir emekli maaşı alacağınız anlamına kesinlikle gelmez. Bu sebepten borçlanma başvurusu sırasında doğru bilgi alıp menfaatinize uygun hareket etmenizi önemle belirtmek isterim.  

Uygulama da Sosyal Güvenlik Kanunu açısından karışıklığa konu olan diğer bir durum; kanunda buluna ''kesin dönüş'' ibaresi. 

Gurbetçiler için yurtdışında geçirilen ve yurtdışı hizmet borçlanması hakkından yararlanılarak emekli olunması  ve buna bağlı olarak  emekli maaşı talep edilmesi halinde yasal olarak Türkiye’ye kesin dönüş şartı gerekiyor. Ancak hemen belirtelim ki  bu kesin dönüş Türkiye’de yerleşik olarak yaşamak anlamına gelmiyor. Kanunun kesin dönüşten anlatmak istediği;  yurtdışında çalışmamak, işsizlik parası veya herhangi bir sosyal yardım almamak.  Yani emeklilik hakkını kazanabilmek için gerekli 'kesin dönüş yapmış olmak' şartlarını sağlamanız yeterli. Kısaca Türkiye'de yerleşik bir hayata geçmeniz anlamına gelmiyor. 

Değerli okurlar bu haftalık ta bukadar. Haftaya buluşuncaya kadar hepinize haktan ve hukutan yana herşeyden önemlisi adaletten yana barış dolu bir hafta diliyorum. 

Sevim Özdemir