Geçtiğimiz Perşembe (11 Ağustos 2016); Atatürkçü Düşünce Derneği Hamburg’un davetlisi olarak, konferans için Hamburg’daydık. Almanya’da yaşayan Türkler için izin mevsimi olmasına ve konferans hafta arası planlanmasına rağmen; salon ağzına kadar doluydu. Konferansta, 15 Temmuz Darbe Girişimini ve arka planını, büyük resmin içinde anlatmaya çalıştık. Böyle bir organizasyona imza atan; ADD-Hamburg’u, onun Başkanı Sayın Coşkun Çoştur ve değerli eşi Fatma Hanım’ı yurtseverce çalışmaları nedeniyle kutlar ve konukseverlikleri nedeniyle şükranlarımı sunarım.

Almanya’da yazılı ve görsel basın, Türkiye haberleri ile başlıyor ve bitiyor.  Kiminle konuşsam, geçmişte hiç böyle olmamıştı diyor. “Diktatörlük, hukuksuzluk, Radikal İslam, IŞİD, mülteciler ve yaygın yolsuzluk”, ülkemizin başlığı altında anlatılan alt başlıklar.

 

 

Tek Adam Rejimi

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tam kontrolünde bulunan Türkiye’yi, güvenilir ve işbirliği yapılabilir bulmayan değerlendirmeler çok yaygın. “Türkiye’nin AB’de hiçbir geleceğinin kalmadığı” yazılıyor ve NATO’da bulunuyor olması tartışılıyor. Avusturya’nın ardından, Danimarka’da da; “Türkiye’nin kırmızı çizgileri aştığı ve AB üyeliği görüşmelerinin kesilmesi gerektiği” açıklanıyor.

Bu tip haberler ve değerlendirmeler, ABD dahil tüm Batı basınında çok yaygın. Ayrıca; “Demokrasi Mitingleri” adı altında yapılan gösterilerin de demokrasi ile yakından uzaktan ilgisi olmadığı yazılıyor. Anlayacağınız; Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından fiili olarak “tek adam rejimi” ile yönetilen Türkiye, Batı’da ötekileştiriliyor. Bu çok tehlikeli bir gidiş! Umarım, bu işin ayırdında olanlar vardır!

 

 

Kazanan Emperyalizm, Kaybeden Türkiye

 

 

Anlayabilen için hedef çok açık; Güneydoğu’da tetiklenecek bir kalkışma sonrası, Türkiye’ye müdahale edebilmenin yol taşları döşeniyor, toplumsal mühendislik ile Batı kamuoyu hazırlanıyor. 15 Temmuz Darbe Girişiminin arkasında emperyalizmin olduğu çok açık olmasına ve suçüstü yakalanmasına rağmen; bundan söz eden hiç yok!

Ne yazık ki; 14 yıllık AKP İktidarlarının ülkemizi getirdiği yer burasıdır. 15 Temmuz Darbesi başarılı olsaydı, ülkemizin geleceği çok karanlık olacaktı! Darbe çok şükür başarılı olmadı ama, ülkemizin geleceği için; “Aydınlık olacak.” diyemiyoruz. İş; ülkemizi darbe girişimi yapılabilecek duruma getirmemekti! Kazanan emperyalizm oldu, kaybeden ise Türkiye ve geleceğimiz.

 

Türkiye’nin Rusya ile kırıştırması ve flörtü, Batı tarafından yakından izleniyor. Bunu; uzun yıllar beraber yaşadığı eski sevgilisini kıskandırmak ve azalan değerini arttırmak için yaptığı biliniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Putin de güvenmiyor! Türk-Rus ilişkilerinin bozulmasının nedeni, Rus savaş uçağının düşürülmesi değil. Türkiye’nin, başta Suriye olmak üzere, Ortadoğu’da sürdürdüğü yalan yanlış, “Siyasal İslamcı”, “Yeni Osmanlıcı”, mezhepsel ve emperyalizme taşeronluk yapan politikalarının doğurduğu sonuçlardan biridir; Rus uçağının düşürülmesi. Bu politikalar yüzünden Ruslar Suriye’ye geldi ve aktif taraf olarak vekalet savaşına katıldı. Türkiye’nin 2011’den beri sürdürdüğü bu saçma sapan politika, hem de 180º olmak üzere değişmeden, Türk-Rus ilişkileri eski haline gelmez!