Başımız dertten kurtulamıyor bir türlü. Dış güçlerin bizlerle olan sorunlarını bilmemiz gerekiyor. Onların ellerine fırsat vermememiz gerekiyor. Onlar zaten fırsat kolluyorlar.Suriye'de, Irak'ta ve dünyanın çeşitli ülkelerinde olanları birlikte izledik. Mısır'da izledik. Libya'da izledik. Hangi ülkede biraz zaaf varsa, çıkarların ters düşen durum varsa hemen birden çok kargaşa yaratıyorlar ve oralarda kedi halkını kendisine kırdırıyorlar. Ülkeleri zayıfltıyor, ayrıştırıyorlar. Onun için ülkemizi bilhassa silahlı kuvvetlerimizi güçlü tutmamaız gerekiyor. Hani bir ergenekon belası bulduk. Birilerinin kışkırtmalarına alet olduk. Sonra ne oldu. Yanılmışız. Bizi kandırmışlar falan. Çocuk mu kandırıyorlar allah aşkına.

Şimdilerdede gene yolsuzluklar, rüşvet aldı başını gidiyor. Buldular bir yolunu yurdumuzu, insanlarımızı ellerinde oynatıyorlar.Biz ülkemizde kim suç işlemişse cezasını vermeliyiz. Bizim ülkemizde yolsuzluk yapanları, suç işleyenleri geçmişte olduğu gibi Alamanya, ya da şimdiki olduğu gibi Amerika yargılamamalı. Onlar zaten fırsat arıyorlar. Kimin ne gibi suçu varsa bağımsız yargıda hesabını vermeli. İnsanlarımız yarının ne getireceğini, başlarına birşey gelirmi diye sinir, tedirginlik içinde. Kimsenin böyle birşey yapmaya hakkı yok insanlarımıza, ülkemize.

Ülkemizde yönetici ve onları destekleyenler herşeyin güllük gülistanlık olduğunu söylüyorlar. Uçtuk uçtuk diye kendi kendilerine ve bize gaz veriyorlar. Ama gerçekler öyle demiyor. Enflasyon canavarının son aylardaki artışı rekorları alt üstetti.  Döviz kurları desen ha keza öyle. Hayat pahalılığı insanlarımızı sinir krizlerine soktu.Her gün sokaklarda birbirlerine saldırnlar çoğaldı. İşyerlernde iflaslar artarak devam ediyor. Şirketler esnaflarda kepenk kapatıyor.Herkesin sinirleri iyice gerildi. Selam versen bile kuşku duyar olduk birbirimize.İnsanlar kendi ülkelerini neden terk ederler?Gurbet dedikleri yerlere neden giderler?Kendi evini, işini, eşini dostunu bırakrk neden başka yerlere göç ederler?Her halde durup dururken bunu yapmazlar değilimi? Bizim ve bizleri yönetenlerein sen ben kavgalarını bırakıp bu tür göçlere kafa yormaları gerekiyor.Çünkü çok  insanımızın huzuru kaçtı.Ülkede çamur atmalar, birbirini kötülemeler aldı başını gidiyor.Rüşvet hortumlama , aniden zenginleşmeler artarak devam ediyor.

Bu kadar olumsuzluklşar karşısında Türkiye,nin ve içinde  yaşayan bizlerin yeni politik, siyasi çıkışlara devleti kendi doğal gelişme seyrine dönüştürmek zorunda olduğumuzu bilmeliyiz.Anadolu gerçekliğini dikkate almak zorundayız.Akıldan bilimden sanattan ve edebiyattan kopan dinsel yaşam cehalati ve bağnazlığı getirir .Bu topraklarda birlik ve beraberlik içinde yaşamanın yollarını arayalım.Kargaşaları, küçük çıkarlarımızı öne  çıkarmayalım.Hepinize sağlıklar dilerim.

 

***

 

Bu kadar olumsuzlukların içinde boğuşurken bazen sevinçli, gururlu oluyorda oluyor. Avrupa gazetesi sahibi oğlumun kızı Elacığım 8  yaşında İngilterede şiir yazma ödülü kazanmış. Onu kutluyor öpüyor sağlıklar diliyor, başarılarının devamını diliyorum. Babasına annesine ve emeği geçenlere şükranlar duyuyorum.

 

İşte Ela Öz'ün şiiri 

 

Benim kız kardeşim çok gıcık

O telefonunu göstermeyi çok seviyor

O gösterişi  çok seviyor

Benimle hep tartışmak istiyor

O benim hakkımda şaka söylemeyi çok seviyor.

O oyun oynarken bağırıyor

O gıcık oluyor

Bunları bana hep yapıyor

Onun iş gücü beni gıcık etmek

ELA ÖZ