Ne zaman yaşamınızda birşeyler çekilmez hale gelirse, ne zaman gece gündüz 24 saat çekilmez hale gelirse kavanoz örneğiyle anlatınlanları hatırlayınız. İnsanların canına tak dediği, yaşama küstüğü günler olur. Artık ölümü bile düşünmeye başlar. İşte o karamsarlık günşlerinizde anlatacağım kavanoz öyküsünü hatırlayınız.

 

Bir gün bir felsefe profesörü elinde malzemelerle derse gelir. Ders  başladığında hiçbir şey söylemeden eline büyükçe bir kavanoz alır. Sonra kavanozu ağzına kadar masa tenisi toplarıyla doldurur. Ardından öğrencilerine kavanozun dolup dolmadığını sorar. Bütün öğrenciler kavanozun dolduğunu söylerler.Bunun üzerine profösör başka bir kaptan aldığı çakıl taşlarını kavanoza döker. Çakıl taşları topların arasındaki boşlukları doldurmuştur. Öğrencilerine tekrar kavanozun dolup dolmadığnı sorar. Öğrenciler hep bir ağızdan dolduğunu söylerler. Bu sefer profösör masanın üzerindeki kutudan kavanoza kumları boşaltmaya başlar.

 

Tabi ki kumlarda çakıl taşlarının arasındaki boşlukların doldurur. Profesör yine öğrencilerine kavanozun dolup dolmadığını sorar. Öğrencilerde yine hep bir ağızdan kavanozun dolduğunu söylerler. Profösör bu seferde masanın altınadn iki kahve fincanı çıkarır. Profesör bu seferde fincanların içindeki kahveyi kavanozun içine yavaş yavaş boşaltır. Kahve de kumların arasındaki boşlukları doldurur. Öğrenciler bu sefer gülmeye başlarlar.

 

Ardından profösör öğrencilere dönerek bu kavanoz sizin hayatınızdır. Tenis topları yaşamınızın önemli şeylerdir Yani yaşamınız, sağlığınız, arkadaşlarınız, çevreniz gibi. Diğer şeyleri kaybetsenizde bunlar yaşamınızı sürdürmenize yeter. Çakıl taşlarıysa sizin için daha az önemi olan şeylerdir. Yani eviniz, arabanız, işiniz gibi. Bunlar gider. Bir gün geri gelir. Kum ise hayatınızdaki daha az önemli şeylerdir. Eğer kavanoza önce kumları doldurursanız Tenis toplarına yer kalmaz. Aynı şey yaşamınız içinde geçerlidir. Vaktinizi ufak tefek şeylere harcamayınız. Çünkü böyle uyaparsanız önemli şeylere zamanınız kalmayacaktır. Çocuklarınızla oynayınız.nSağlığınıza önem veriniz. Sevdiklerinizle yemeğe çıkınız. Kendinizi geliştirmeye zaman ayırınız. Öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştiriniz.

 

Öncelikleri sıralamayı iyi biliniz. Gerisi hep kumdur.

 

Bu arada bir öğrenci sormuş hocam peki o iki fincan kahve nedir?

 

Profesör gülerek bu soruyu bekliyordum demiş. Her zaman dostlarınızla bir fincan kahve içecek kadar zamana yer vardır.

 

Hayat geçiyor. Zaman geçiyor. Dödürmeye ne gücün yetiyor ne nede kudretin. Zaman en değerli şeydir. Kime hediye ettiğinize dikkat ediniz. Umarım hergün kendimizi geliştirmek için bir şeyler yaparız.

 

 

Hepinize sağlıklar dilerim...