Yaklaşık altı yıl önce Paris'de "Tour Paris 13" isimli harika bir etkinlik düzenlenmişti.Paris 13.bölgede yıkılmak üzere olan bir bina, ülkenin en önemli galeri ve küratörü tarafından bugün bile konuşulan geçici sokak sanatı galerisine dönüştürülmüştü.11 katlı binanın her odası önemli sokak sanatçıları tarafından boyanmış,muhteşem eserler 1 ay boyunca izleyicilere sunulmuştu.1 ayın sonunda yıkılan binada akılda kalan bir iki eserden birinin sahibi eL Seed'in adını ilk kez o zaman duymuştum.11 katlı binanın dışını boydan boya kuşatan tekniğinin Arap kaligrafi sanatından esinlenilmiş grafiti olduğunu da.

Bu ilginç tekniğin sahibi eL Seed Londra'da bu aralar.Her yıl düzenlenen modern Arap Sanatı'nın ve kültürünün tanıtılması için düzenlenen Shubbak Festivali kapsamında davet edilmiş.

Brick Lane'de muhteşem bir duvar boyadı festival için geçtiğimiz hafta.Ünlü İngiliz düşünür John Locke'un sözlerini Arapça yazdığı kali-grafitisi büyük ilgi çekiyor.

Arapçayı 19 yaşında öğrenmesine rağmen hemen her eserinde büyük bir cesaretle kullanıyor eL Seed.Cesaret diyorum çünkü neredeyse bütün eselerinde önemli  şairlerden,düşünürlerden hatta Kuran'dan cümleler var.Her biri oldukça derin anlamlar  içeriyor.

Paris'de doğup büyüyen Tunus'lu eL Seed,

Filistinli şair Mahmoud Darwish ve Iraklı ressam Sundus Abdul-Hadi'nin etkisinde geliştirmiş tekniğini ve yazım dilini.Onların eserlerinde gördüğü güçlü anlatım esin kaynağı olmuş.

İlk büyük ölçekli eserini Tunus devrimi sırasında Kairouan'da yapmış.Ülkenin en önemli şairlerinden Abu al-Quasim al-Husayfi'nin haksızlığa uğrayanlar için yazdığı bir şiirini yazmış duvara kendi tekniği ile.

Bir yıl sonra "en sıra dışı eserim" diye tanımladığı,Tunus'un en yüksek minareli camisi Jara'nın minaresini boyamış.

Caminin minaresinde grafiti gerçekten sıradışı gibi algılansa da,Kuran'dan bir ayetin eserin içinde yer alması muhtemel tepkileri önlemiş.

57 m uzunluğundaki minarede yer alan "Ey insanlar! Şüphesiz biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Birbirinizle tanışmanız için sizi büyük topluluklara ve kabilelere ayırdık." ayeti ile ortak tolerans ve saygının öneminin altını çizmiş.İşaret noktası "eşitlik"!

Caminin bulunduğu şehir Gabes'in valisi ve caminin imamından izin alınarak yapılmış bu eser.Gabes'in turizmine büyük katkı sağlıyacağına inanıyor imam Seyh Nacef.

"Jara'nın minaresini boyarken çılgın projeler üreten sanatçılara örnek olmak istedim.

Korkmadan üretmeli sanatçı,cesur olmalı" diyor el Seed.

Bu sıradışı eseri Modern Arab Sanatı içinde ilk sıralardaki yerini alırken bir çok ülkeden de  eserlerini sergilemesi için davet almış.

Katar Doha'da bugün "Salwa Road Works" olarak bilinen eserlerini,Katar Müzesi davetiyle yapmış 2013 yılında.52 Kali-grafiti'den oluşan bu işler Doha'nın Salwa Caddesinde turist çekim merkezi.Sanatseverler tarafından ilk ziyaret edilen yer nerdeyse.

Her ne kadar müzelerde,galeriler de eserleri sergilense de o bir grafiti sanatçısı.Diğer sokak sanatçıları gibi bir çok ülkenin duvarlarında eserlerini görüyoruz.Brezilya'nın favelalarında (gecekondularında),Tunus'un çöllerinde,Güney Afrika'da,doğup büyüdüğü Fransa'da,bir çok Arap ülkesinde izi var.

Şu anda Kanada'da yaşıyor.Grafitinin yaygın ve sevilen bir sanat olduğu Montreal'de.Montreal'in en kapsamlı sokak sanatı festivalinin yapıldığı şehir olduğu düşünülürse bundan sonra ismini çok sık duyacağımızdan eminim eL Seed'in.

Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın!