Yazılanlara, çizilenlere tv proğramlarında konuşulanları dinledikçe insanlarımız işkilleniyorlar.
Acaba diyenlerimiz gittikçe çoğalıyor.
Bütün olaylarda hep ikilemli açıklamalar yapılıyor.
Yok öyle değildi de böyleydi.
Yok sen ispat edemiyorsun, sen iftira atıyorsun.
Doğruyu ben söylüyorum gibi anlamsız çekişmeler.
Ama ortada kalan birkaç garibanın üzerine yıkiılarak örtülmeye çalışılan, adeta kaçırılan olaylar var.
Örneğin Şemdinli'de öldürülen yurttaşların durumunu birkaç kişinin üzerine yıkılarak örtülmeye çalışıldı. Aleyte yazıp çizen, söz söyleyenlere denmedik söz edilmedik hakaret kalmadı.
Şimdide Afyon'daki patlama ile ilgili kim varsa kim nedemişse yalan, yanlış diyerek hakeretlerin bini bir para . Sağa sola ne yapacakları söylenerek örtülmeye çalışılıyor.
Birkaç askerin yeri değiştirilmiş o kadar.
Buna benzer olaylar olmadı mı?
Örneğin altyapı oluşturulmadan hızlı tren yaptık .
Yollar daha az zamanda ve konforlu gidilecek diye törenlerle seferlere başlandı daha ilk seferde kaza oldu.
İnsanlarımız öldü, kimileride yaralandı.
Sonuç iki makinistin üstüne yıkılarak örtbas edeildi.
Buna benzer daha birçok olay bu şekilde unutturulmaya çalışıldı.
Ama açılan yaralar iyileşsede izleri hala duruyor.
Ciddi devletler bu tür olayların sebebi kime neye dayanıyorsa araştırır, sonuçlarını açıklar.
Sonrada inandırıcı olur .
Ama bizde öyle olmuyor.
Bir bakıyorsunuz daha günler önceden mahkemelerin kimleri tutuklayacağı, kimleri serbest bırakacağı gazetelerde tv, lerde yazılıp söyleniyor.
Bizim devlet adamlarımız oturdukları koltuklarında daha hoşgörülü, nazik olmalı değilmi?
Olayların üzerine yangına körükle gider gibi değilde o kurumun yöneticisi gibi hareket etmeli.
Sağ sola saldırarak kırıp dökerek nereye varacağımızı kestiremez olduk.
Son yıllarda herşey sanki faili meçhul oldu. Hicbir konuda kapsamli, acabaları bertaraf bedecek bir açıkilama yapılmıyor.
Tıpki meşhur açılım politikaları gibi.
Ciddi işler ciddi şekilde araştırilmalı, ciddi sekilde sonuçlandırilarak açıklamalarla kamuoyu aydınlatılmalıdır.
