KOCAELİ (AA) - Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının İzmit Körfezi'nde yürüttüğü dip çamuru temizleme projesinin mevcut durumu ve ekosisteme etkileri 'Hedef Sağlıklı Bir Deniz Ekosistemi' panelinde paylaşıldı.
Kocaeli Kongre Merkezi'nde düzenlenen panel, 'Marmara Yeniden: Körfez Dip Çamur Temizliği' ve 'İzmit Körfezi Örneğinde Yapılan Çalışmalar, Sorunlar ve Çözüm Önerileri' başlıklı iki oturumdan oluştu.
İlk oturumda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Marmara Denizi'ne her gün 4,5 milyon metreküp kanalizasyon atığı yöneldiğini, bunun yüzde 53'ünün sadece ön arıtmayla denize verildiğini söyledi.
Kocaeli'de 23 arıtma tesisi olduğunu ve bir damla suyun arıtılmadan denize gitmediğini vurgulayan Büyükakın, bunun her gün 33 ton çamurun tesislerde tutulması anlamına geldiğini kaydetti.
Büyükakın, çamurun tesislerde tutulmaması durumunda denizde birikeceğine dikkati çekerek, 'Marmara'yı çevreleyen şehirlerin arıtma tesislerinin tamamı çalışmıyor. Kocaeli'de tesislerin yüzde 73'ü ileri biyolojik arıtma, 3 sene sonra yüzde 100'ü ileri biyolojik arıtma olacak.' dedi.
- 'Gençlerin orada denize gireceği günleri hayal ediyorum'
Marmara Denizi'nin 'ölmemesi' için bir şeyler yapmak zorunda olduklarına işaret eden Büyükakın, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Zamanımız algı çağı. İnsanlar algılar üzerinden birçok şeyi takip ediyorlar ama gerçeklik bambaşka olabiliyor. Bir tarafta gerçeklik şu, Marmara Denizi'ne her gün evsel atıkların yarısından biraz fazlası hiçbir arıtma yapılmadan gönderiliyor. Deniz çamuru dediğimiz şey bizim kaba pisliğimiz. Yani Marmara'yı çevreleyen illerdeki her 100 kişiden 53'ü denize tuvaletini yapıyor gibi düşünün. Böyle algıladığınızda mevzu anlaşılır. Bunu yapmaya hakkımız yok. Bunu yaparsak yarının nesillerinin o denize girme şansı yok. Dolayısıyla da bunun temizlenmesi lazım ama temizleme kararı gerçekten çok radikal ve zor bir karar. Biz bunu biraz tevazuyla söylüyoruz, Avrupa'nın en büyük çevre projesi ama zannediyorum dünyada böyle bir proje yok.'
Büyükakın, projenin Türkiye'de düzenlenecek COP İklim Zirvesi'nde en çok konuşulacak başlıklar arasında yer alacağını ve Türkiye adına gurur kaynağı olacağını dile getirerek, 'Bir başka sevindirici şey, benzer körfezlerde benzer uygulamalara yönelik eğilimler başladı. Eski bir akademisyen olarak biliyorum ki burada yapılan rehabilitasyon çalışması çok sayıda başka akademik çalışmaya da öncülük edecek ve bu buradan çok sayıda yayın da yapılacak. Biyoçeşitliliğin rehabilitasyonu alanında belki de buradan hakikaten dünyaya çok sayıda yayın örneği yapılmış olacak.' ifadelerini kullandı.
Projenin ciddi ve bilimsel bir iş olduğunu vurgulayan Büyükakın, 'Bunlar kısa vadede oy getirmeyen ama uzun vadede Marmara Denizi'ne hayat veren işler. Gençlerin orada denize gireceği günleri hayal ediyorum. İnşallah bunu hep birlikte başaracağız.' diye konuştu.
- 'Deniz suyundaki oksijen değeri yükseldi'
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar da fakültenin akademisyenlerle 2023'ten bu yana her ay bölgeye gelip örnekler aldıklarını belirterek, ekosistem iyileşmesinin hiyerarşik düzenle gittiğini söyledi.
Deniz suyundaki çözülmüş oksijen miktarının 3 yıllık dönemdeki seyrine ilişkin bilgiler veren Okyar, '2023 yılında başladığımızda ne yazık ki yüzey suyunda 3 ve dip suyunda 1 miligram ölçtük oksijen değeri olarak. 2025 yılında düzelme gözlemledik. 11-12 derecelerde yüzey suyunda oksijen değerlerini ölçtük, dipte de 4. Bu gerçekten çok iyi bir değer. En azından oksijen açısından yavaş yavaş kendini yenileme söz konusu.' değerlendirmesinde bulundu.
Okyar, körfezde su kalitesi açısından da iyileşme olduğunu aktararak, 'İzmit Körfezi yavaş yavaş kendini toparlama yolunda azimli olduğunu bize gösterdi.' dedi.
Panelin ikinci oturumda farklı üniversitelerden akademisyenler, İzmit Körfezi'nde yapılan çalışmaları, sorunları ve çözüm önerilerini değerlendirdi.




