İSTANBUL (AA) - Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Sevim Sayım Madak, küreselleşme, şehirleşme ve özellikle dijitalleşmenin, aile yapısını doğrudan etkilediğini, ilişkilerden iletişim biçimlerine kadar birçok alanı yeniden şekillendirdiğini belirterek, 'Bakanlık olarak, değişen toplumsal ve dijital gerçeklikler karşısında aileyi koruyan, güçlendiren ve geleceğe hazırlayan bir politika anlayışıyla hareket ediyoruz.' dedi.
İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından 'Aile Yılı' kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının desteğiyle 'Toplumsal ve Dijital Gerçeklikler Bağlamında Aile' temalı panel düzenlendi.
Dijitalleşen dünyada aile kurumunun akademik, sosyolojik ve kamu yönetimi açısından ele alındığı panelin açılışında konuşan Madak, ailenin, milletin, medeniyet birikiminin özünün ve toplumsal yapısının en güçlü dayanağı olduğunu belirterek, sevgi, saygı, sorumluluk, paylaşma ve dayanışma gibi temel değerlerin aile ortamında filizlendiğini söyledi.
Madak, sağlıklı ve işlevsel bir aile yapısının, bireyin kendini güvende hissettiği, kişisel gelişimini tamamladığı ve hayatın zorlukları karşısında güç kazandığı en önemli zemin olduğunu kaydederek, 'Aile kurumumuz hızlı ve çok boyutlu bir dönüşüm süreciyle karşı karşıya. Küreselleşme, şehirleşme ve özellikle dijitalleşme, aile yapısını doğrudan etkilemekte, ilişkilerden iletişim biçimlerine kadar birçok alanı yeniden şekillendirmektedir. Bakanlık olarak bizler, değişen toplumsal ve dijital gerçeklikler karşısında aileyi koruyan, güçlendiren ve geleceğe hazırlayan bir politika anlayışıyla hareket ediyoruz.' ifadelerini kullandı.
Özellikle çocukların ve gençlerin dijital dünyada güvenli, bilinçli ve sorumlu bireyler olmaları açısından dijital bağımlılık konusunu önemsediklerini aktaran Madak, şunları kaydetti:
'Ailelere yönelik eğitim programlarından danışmanlık hizmetlerine, dijital farkındalık çalışmalarına, sosyal destek mekanizmalarına kadar geniş bir yelpazede çalışmalar yürütüyoruz. Dijital dünya sunduğu imkanlarla birlikte mahremiyet ihlalleri, değer aşınması ve bağımlılık riskleri gibi ciddi tehlikeleri de beraberinde getirmektedir. 'Aileniz geleceğiniz' anlayışıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak aile yapısını korumayı ve güçlendirmeyi temel bir devlet politikası olarak ele alıyoruz.'
- 'Kontrolsüz global popüler kültür, toplumsal normların aşınmasına yol açmakta'
İstanbul Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahadır Kürşat Güntürk, dijital bağımlılığın ciddi bir boyuta ulaştığını dile getirerek, 'Oyun bağımlılığı, özellikle çocuklar ve gençler arasında giderek artan bir problem olarak ortaya çıkıyor. Sosyal izolasyona, empati eksikliğine, sağlık problemlerine, akademik başarısızlığa ve aile içi çatışmalara neden olabiliyor.' dedi.
Bunların yanında çok daha ciddi küresel yozlaşma tehlikesiyle karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Güntürk, 'Kontrolsüz ve kolay ulaşılabilen global popüler kültür, milli değerlerin, geleneklerin ve toplumsal normların aşınmasına yol açmaktadır. Kuşaklar arasında değer aktarımı giderek zorlaşıyor. Elbette gelişen teknolojiyi ve dijital gerçekleri dışlamamız mümkün değil. Bu noktada politika yapıcılarına, akademik camiaya, eğitimcilere ve ailelere büyük sorumluluk düşüyor.' diye konuştu.
İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Büyükaslan, 'Karşı karşıya bulunduğumuz dijitalleşme, beraberinde getirdikleriyle insanı kimi zaman insana rağmen kuşatan, kimi zaman da insanın bizatihi onunla buluşmasıyla kuşatan bir hale geldi. Ancak bu kuşatmanın bir mahkumiyete dönüşüp dönüşmemesi, bizim ona nasıl yaklaştığımızla ve ondan ne aldığımızla ortaya çıkmaktadır.' ifadelerini kullandı.
Büyükaslan, dijitalleşmenin en ince noktalarına kadar yaşandığı bu dönemde 2025'in Aile Yılı olarak tanımlanmasından sonra akademik bir bakış açısıyla neler yapılabileceğini düşündüklerini ve bu doğrultuda, 'Toplumsal ve Dijital Gerçeklikler Bağlamında Aile' panelini hayata geçirdiklerini kaydetti.
Açılışın ardından düzenlenen panelde, Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Yeşilay Başkanı Mehmet Dinç, Milli Eğitim Bakanlığı Danışmanı Dr. Necdet Subaşı ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cenk Beyaz konuştu.
Vali Yiğitbaşı, modernleşme, kentleşme, çekirdek aileye geçiş ve kadınların iş gücüne katılımı gibi etkenlerle aile yapısında zayıflama eğilimi bulunduğunu, dijitalleşme süreçlerinin bu etkiyi daha da büyüttüğünü ifade etti.
Aile bireyleri arasındaki iletişim azaldıkça ekranlara yönelimin arttığını vurgulayan Yiğitbaşı, 'Aile içi iletişim azaldıkça ekranlara sığınıyoruz. Ekranlara sığınıldıkça da bu iletişim bilerek azalıyor. Aslında bu bir kısır döngü.' dedi.
Siber suçlarda ciddi bir artış görüldüğünü kaydeden Yiğitbaşı, 'Son iki yılda ülke genelinde 2023-2025 yılları arasında yüzde 68 çocuklara yönelik dijital istismar ve çocuk müstehcenliği olayları artmış siber alanda. Burada tabii siber suçlarla ilgili artışı bizler asayiş toplantılarında il genelinde haftalık, periyodik ve aylık olarak değerlendiriyoruz. İçişleri Bakanı'mız aylık olarak çocukları da değerlendiriyor.' diye konuştu.
Söz konusu artışta, şikayet ve ihbar mekanizmalarının daha etkin kullanılmasının da rol oynadığını dile getiren Yiğitbaşı, geçmişte kayda girmeyen birçok olayın bugün daha fazla bildirildiğini, bu nedenle verilerdeki yükselişte farkındalık düzeyinin artmasının da etkili olabileceğini söyledi.
- 'İnsanlara vakit ayırmamız, emek vermemiz, sabretmemiz, fedakarlık yapmamız gerekiyor'
Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, esenlik kavramının mutlu, sağlıklı, zengin ve meşhur olmak anlamına gelmediğini belirtti.
Esenliğin iyi hissetmek demek olduğunu aktaran Dinç, 'Esenliği maalesef bizim dışımızdaki bir sürü şarta bağlıyoruz ve bundan dolayı çok fazla hayal kırıklıkları yaşamamız söz konusu oluyor. Bu hayal kırıklıkları da depresyona, kaygıya, başka türlü zorluklara netice olarak, karşımıza çıkmasına sebep oluyor. Bu anlamda modern dünya insanının, hakikaten çok ciddi yaralı olduğunu görebiliriz.' değerlendirmesinde bulundu.
Esenliği tehdit eden en büyük unsurun dijital bağımlılıklar meselesi olduğunu belirten Dinç, 'Hiç şüphesiz dijital dünya hayatımızın her noktasında var, olacak, olsun. Ama hayatımıza zarar vermeye başlıyorsa, hayatımızdan bir şeyleri almaya götürmeye başlıyorsa, daha daraltmaya, fakirleştirmeye, renksizleştirmeye, zorlaştırmaya başlıyorsa, orada ilişkimizi tekrar düşünmemizde fayda var.' şeklinde konuştu.
Dijital kullanımının sağlıksız ve kontrolsüzlüğü nedeniyle uyku disiplininin de bozulduğunu anlatan Dinç, sağlıksız uykunun uyanık hali de olumsuz etkilediğini, bunun öğrenme, dikkat, odaklanma, kaygı, kötü hissetme, organize olamama, psikolojik becerileri kullanamama gibi sorunlar ile ilişkisel ve iş problemlerine neden olduğunu kaydetti.
Dinç, insanların eşyadan yana zengin ancak insandan yana fakir olduğunu vurgulayarak, şu görüşleri paylaştı:
'Her şeyde olduğu gibi ilişkiye de yatırım yapmak gerekiyor. Yani bizim için önemli olan insanlara vakit ayırmamız, emek vermemiz, sabretmemiz, fedakarlık yapmamız gerekiyor. Maalesef Instagram psikologlarının sosyal medyada yaptığı 'sınır koy', 'ona hayır de', 'bunu hayatından at', 'şu zehirli' gibi yanlış mesajlardan dolayı herkesin gün geçtikçe bencilleştiği, sadece kendini düşündüğü, kendi merkezinde yaşadığı, hiçbir ilişkiye yatırım, fedakarlık yapmadığı, bundan dolayı da yalnızlığının her geçen gün koyulaştığı ve neticede de daha mutsuz, daha kaygılı, daha korkulu bir hayat yaşadığımız bir dönemden geçiyoruz. Çünkü yalnızlık bizi ister istemez problemli hale getirir. Çözüm kendimizle barışmamız, birbirimize güvenmemiz, değerler konusunda zihnimizi netleştirmemiz, Allah'ı güçlü bir şekilde yanımızda hissetmemiz ve neticede de huzur bulmamız diye düşünüyorum.'
Panele, İstanbul Medipol Üniversitesi akademisyenleri, konuşmacılar ve öğrenciler katıldı.
Panelde, dijital çağın en büyük tehditleri arasında yer alan bağımlılıklarla mücadele ve bu süreçte ailelerin izlemesi gereken yola ilişkin akademik bakışlar ortaya konurken çocukların bilişim teknolojileri kullanımı sosyolojik açıdan ele alındı.





