İSTANBUL (AA) - Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) tarafından 'Sıfırın İnşası: Riskten Fırsata' temasıyla 8. ÇEDBİK Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi düzenlendi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayelerinde İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen zirvenin açılışında konuşan ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Emre Ilıcalı, dünya çapındaki tüm yeşil bina konseyleri ve uluslararası sertifikasyon sistemleriyle yakın temas halinde olduklarını belirtti.

İlgili kurumlarla ortak projeler yürüttüklerini, teknik komitelerde görev aldıklarını ve küresel iyi uygulamaların Türkiye'de karşılık bulması için yoğun işbirlikleri yaptıklarını aktaran Ilıcalı, 'Küresel deneyimi yerel ihtiyaçlarla birleştiren bu yaklaşımımız, şüphesiz ülkemizin sürdürülebilir dönüşüm kapasitesini güçlendiren temel unsurlardan biri. Geçtiğimiz dönemde tamamladığımız Build4Green İstanbul ve FOCA gibi Avrupa Birliği projelerinin ise hem yerel yönetimlerde hem de özel sektörde sürdürülebilirlik kapasitesinin artırılmasına önemli katkılar sağladığını belirtmek isterim.' değerlendirmesini yaptı.

Ilıcalı, İstanbul bina stokunun sürdürülebilirlik açısından nasıl iyileştirilebileceğine yönelik yol haritaları, politika önerileri ve kapsamlı eğitim programları hazırlandığını kaydederek, şöyle devam etti:

'Proje, İstanbul ölçeğinde bir büyükşehrin yeşil bina dönüşümünü AB standardında ele alan model çalışma olması bakımından da önem taşıyor. Diğer yandan kısa bir süre önce tamamladığımız FOCA Projesi, Avrupa'da döngüsel ekonomi, düşük karbonlu tasarım, sürdürülebilir malzeme kullanımı ve iklim uyumlu mimarinin geliştirilmesine yönelik geniş kapsamlı bir eğitim ve kapasite geliştirme programıydı. Bu projeyle Avrupa'daki iyi uygulamaları Türkiye'ye taşıma fırsatı bulduk ve bugün sektörün dönüşümünde bu kazanımlar önemli bir referans noktasıdır.'

- 'İnşaat sektöründeki büyümenin sürdürülebilirliği kentsel dönüşümü ve artan inşaat hacmini nasıl yöneteceğimize bağlı'

Bu yıl zirvenin ana temasının 'Sıfırın İnşası: Riskten Fırsata' olduğunu hatırlatan Ilıcalı, bu temanın ülkenin önünde duran büyük dönüşüm fırsatlarını bilimsel verilerle anlamayı ve doğru yönetmeyi gerektirdiğini ifade etti.

Ilıcalı, yakın bir süre önce Ernst&Young tarafından yayınlanan Türkiye İnşaat Sektörü Görünümü Raporu'na göre, sektörün 2024'te 61 milyar avroluk büyüklüğe ulaşarak tarihinin en yüksek seviyesine geldiğini ve bu büyümenin 2025-2027 döneminde yıllık yüzde 6 ila 8 oranında devam etmesinin öngörüldüğünü aktardı.

Türkiye'de inşaat sektörünün büyüdüğünü ve büyümeye devam edeceğini vurgulayan Ilıcalı, 'Ancak kritik soru şu. Bu büyüme sürdürülebilir mi olacak, yoksa gelecekte daha büyük maliyetlere yol açacak riskler mi bizi bekliyor? Bu sorunun yanıtı, kentsel dönüşümü ve artan inşaat hacmini nasıl yöneteceğimize bağlı. Bu yalnızca zorunlu bir iyileştirme değil, doğru yapıldığında Türkiye'nin karbon azaltımı, enerji verimliliği, su yönetimi, sosyal refah ve ekonomik dirençlilik hedefleriyle tamamen uyumlu bir sürdürülebilirlik hamlesidir.' ifadelerini kullandı.

Ilıcalı, deprem sonrası 417 bin konutun yeniden inşasının yalnızca zorunlu bir iyileştirme değil, doğru uygulandığında Türkiye'nin karbon azaltımı, enerji verimliliği, su yönetimi ve dayanıklı şehirler hedefleriyle tam uyumlu bir sürdürülebilirlik hamlesi olduğuna işaret ederek, 'Bakanlığımız ve TOKİ tarafından açıklanan 500 bin sosyal konut projesi, ülkemizin sürdürülebilir dönüşümü ölçekli şekilde hayata geçirebilmesi için büyük bir fırsattır. Sadece konut alanında değil, ticari binalar, lojistik merkezleri, veri merkezleri, akıllı şehir projeleri ve organize sanayi bölgeleri de hızla büyüyor. Bu büyüme alanlarının tamamı, döngüsel ekonomi, düşük karbonlu tasarım, verimli binalar ve güçlü altyapılarla birleşerek Türkiye'nin yeşil dönüşümünü hızlandıran birer kaldıraç haline gelebilir.' diye konuştu.

- 'Bu zirveyi, ortak aklın ve iradenin şekillendiği bir dönüm noktası olarak görelim'

Kuruluşundan itibaren teknik ve idari süreçlerinde ÇEDBİK olarak aktif rol aldıkları YES-TR Ulusal Yeşil Bina Sertifikası'nın da bu süreçte ülkenin en önemli politika araçlarından biri olduğunu belirten Ilıcalı, şunları kaydetti:

'Bakanlığımız tarafından geliştirilen bu sistem, yerli koşullara uyumlu, ölçülebilir ve şeffaf bir değerlendirme çerçevesi sunuyor. Son dönemde yapılan güncellemelerle birlikte YES-TR artık uzun yıllardır kullanılan uluslararası sertifikasyon sistemleriyle rekabet edebilir bir olgunluğa ulaşmıştır. 2026 yılı itibarıyla kamu binalarında zorunlu hale gelecek olması, bu dönüşümün ölçeğini daha da büyütecek ve ülkemizin yeşil bina hedeflerinin önemli bir parçası haline gelecektir. Bu zirveyi yalnızca bir etkinlik olarak değil, Türkiye'nin sürdürülebilir şehirler yolculuğunda yeni bir dönemin başlangıcı, ortak aklın ve ortak iradenin şekillendiği bir dönüm noktası olarak görelim.'

KKTC'de şiddetli yağışlar hayatı olumsuz etkiledi
KKTC'de şiddetli yağışlar hayatı olumsuz etkiledi
İçeriği Görüntüle

Ilıcalı, zirvede ortaya çıkacak fikirler, kurulacak işbirlikleri ve paylaşılacak deneyimlerin, yalnızca bugünün sorunlarına çözüm üretmekle kalmayacağını, geleceğin şehirlerini, yaşam kalitesini ve ekonomik dayanıklılığını da belirleyeceğini sözlerine ekledi.

Açılış konuşmalarının ardından oturumlarla devam eden zirve gün boyu sürecek.

Kaynak: AA