İngiltere, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyine bağlı bağımsız uluslararası soruşturma komisyonunun, İsrail, Batı Şeria ve Gazze'deki durumla ilgili "ucu açık yapısı ve belirsiz şekilde tanımlanmış görev alanına" karşı olduğunu bildirdi.- "BM İnsan Hakları Konseyinin sıkı bir destekçisiyiz ve bu konseyin insan haklarını koruma ve nerede olursa olsun ihlaller için hesap verebilirliği sağlama görevine kuvvetle inanıyoruz. Ancak, (konseye bağlı) bu soruşturma komisyonu bu hedeflere ulaşmaz"Dışişleri Bakanlığından bir sözcü, soruşturma komisyonunun dün yayınladığı ve Doğu Kudüs dahil işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki insan hakları ihlallerini ortaya koyduğu rapora ilişkin yazılı açıklama yaptı.Açıklamada, İngiltere'nin, İsrail, Batı Şeria ve Gazze'deki durumla ilgili soruşturma komisyonunun "ucu açık yapısı ve belirsiz şekilde tanımlanmış görev alanına" karşı olduğunun altı çizilerek, şunlar kaydedildi:"İngiltere, İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki insan hakları durumunu iyileştirmeye kararlı. Aynı zamanda, İnsan Hakları Konseyinin sıkı bir destekçisiyiz ve bu konseyin insan haklarını koruma ve nerede olursa olsun ihlaller için hesap verebilirliği sağlama görevine kuvvetle inanıyoruz. Ancak bu soruşturma komisyonu bu hedeflere ulaşmaz."Açıklamada, İngiltere'nin, İsrail-Filistin ihtilafının, adil ve kalıcı iki devletli çözüme ulaşması konusunda tamamen kararlı olduğunun altı çizildi.

- BM raporu: İsrail'in Filistin topraklarındaki işgali bölgedeki gerilimlerin temel nedeni

Merkezi İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan BM İnsan Hakları Konseyi, 27 Mayıs 2021'de aldığı kararla Doğu Kudüs dahil işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki insan hakları ihlallerini soruşturmak üzere acilen bağımsız uluslararası soruşturma komisyonu kurulmasını içeren kararı kabul etmişti.Komisyon, dün Cenevre ve Ürdün'deki temaslarının yanı sıra İsrail ve Filistin sivil toplum kuruluşları dahil çeşitli paydaşlarla istişarelerde bulunarak 14 sayfadan oluşan ilk raporunu açıklamıştı.Soruşturma komisyonu, "İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalinin ve Filistin halkına karşı ayrımcılığı devam ettirmesinin" bölgede depreşen gerilimlerin, istikrasızlığın ve çatışmanın" temel nedeni olduğunu bildirmişti.Komisyon, İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalini sonlandırmasının bölgede devam eden şiddet sarmalını sona erdirmek için "hayati önemde" olduğunu vurgulamıştı.

- "İsrail, işgali sona erdirme niyetinde değil"

Raporda, İsrailli faillerin işlediği suçların cezasız kalmasının Filistin halkının öfkesini artırdığı belirtilerek, Filistin halkının zorla yerinden edilmesine, Filistinlilerin evlerinin yıkımları, yeni yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin inşası ve genişletilmesine, Yahudi yerleşimcilerin şiddetine, Gazze ablukası ve Filistin halkına karşı şiddete devam edildiği tespitlerinde bulunulmuştu.İsrail'in, "Filistin topraklarındaki işgali sona erdirme niyetinde olmadığı" vurgulanan raporda, "İşgalin tek başına sona erdirilmesinin dahi yeterli olmayacağı" uyarısı yapılmıştı.Raporda, "İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalinin ve Filistin halkına karşı ayrımcılığı devam ettirmesinin" bölgede depreşen gerilimlerin, istikrasızlığın ve çatışmanın temel nedeni olduğuna işaret edilmişti.

- "İsrail'in ihlalleri sistematik şekilde devam ediyor"

Öte yandan, Komisyon Başkanı Navanethem Pillay, İsrail'in uygulamalarının ve suçluların cezasız kalmasının "İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalini sona erdirmek gibi bir niyetinin olmadığının" açık kanıtı olduğunu bildirmişti.Pillay, Doğu Kudüs ve işgal altındaki topraklarda İsrail ihlallerinin sistematik olarak devam ettiğini vurgulamıştı.Komisyon Üyesi Miloon Kothari de rapora ilişkin yaptığı açıklamada, "Dünyanın (bölgede) tarihsel adaletsizlikleri tersine çevirmeye ve Filistin halklarının kendi kaderini tayin hakkına doğru ilerlemeye başlaması ancak işgalin sona ermesiyle mümkün olabilir." değerlendirmesinde bulunmuştu.Rapor, 13 Haziran'da başlayacak BM İnsan Hakları Konseyinin 50'nci oturumunda sunulacak ve üye ülkeler rapora ilişkin görüşlerini açıklayacak.